Çernobil'in üç tanığı

Güncelleme Tarihi:

Çernobilin üç tanığı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 26, 2013 10:01

Ukrayna Çernobil Nükleer Santrali’ndeki patlamanın üç tanığı 27 yıl sonra acı tecrübelerini paylaşmak için Türkiye’ye geldi. Patlamanın izlerinin daha yıllarca görüleceğine dikkat çekerek “En büyük kayıpları çocuklarımız yaşayacak” mesajı verdi.

Haberin Devamı

1986’NIN 25 Nisan’ını 26 Nisan’a bağlayan gece, saatler 01.23’ü gösterirken Çernobil şehrine 18 kilometre uzaktaki Pripyat yerleşim bölgesi bir patlamayla sarsıldı. Çernobil Nükleer Santrali’nin 4’üncü reaktöründeki nükleer tepkime kontrolden çıkmış, yangın başlamıştı. Birçok aile gibi Janchenko ailesi de olaydan sabah eve gelen telefonla haberdar oldu. Evin reisi patlamanın olduğu reaktörde su temizleme operatörü olarak çalışıyordu, arayan arkadaşlarıydı, sadece kazayı haber veriyorlardı. Cumartesi olduğu için izinli olan Janchenko planını bozmadı; patlamanın 150 bin kilometrelik bir alanda 8.4 milyon insanı etkileyeceğinden habersiz, ailesini alıp Çernobil şehrinde yaşayan anne-babasının yanına gitti. Eşi Nina Janchenko o günü şöyle anlatıyor:

Haberin Devamı

26 NİSAN VE SONRASI


“Hava çok güzeldi ve sıradan bir gündü. Tüm çocuklar sokakta oynuyordu. Biz de öğlene doğru 6 yaşındaki oğlumuzu alıp annemlere gittik. Şehirden çıkmakta hiçbir zorluk yaşamadık. Olayın üzerinden bir gün geçtikten sonra tahliye başladı. Biz de her şeyimizi geride bırakarak Kiev’e geçtik. Annemle babam faciaya da inanmadılar. Ancak 4 Mayıs’ta Çernobil de boşaltılmaya başlandı. Hayatımız 26 Nisan öncesi ve sonrası olmak üzere ikiye bölündü.”

BABAM KENDİNİ FEDA ETTİ

 

Kendilerinin karşılaştığı en büyük zorluğu “Gittiğimiz yerde insanlar bizden radyasyon alabileceklerini düşündükleri için korkuyorlardı. Vebalı muamelesi gördük” sözleriyle anlatan Janchenko gönüllü tasfiye memuru olarak geri dönen babasını ise hüzünle anıyor: “Olay sırasında 60 yaşındaydı. Gençler uzaklaşsın diye o kalmayı tercih etti ve şehirlerin tahliyesi, temizlenmesi için çalıştı. Radyasyon ilk ayaklarını vurdu ve eylül ayında yürüyemez hale geldi. Yüzünde yaralar oluşmaya başladı. 6 yıl sonra da kaybettik. Eşimi de radyasyon dozu ölçümü için çağırdılar. Şu an ikimiz de kalp-damar hastasıyız. Bölgede en yaygın görülen hastalık bu.”

TÜM BİRLİK HASTANELİK


“Bölgeye ilk giden birlik benimkiydi ama ben şanslıydım; çünkü Kırım’da tatildeydim. İlk günler orada görev almadığım için şimdi burada sizinle oturabiliyorum” diye söze giriyor Albay Mykola Bakieiev. Rus Ordusu 12 helikopterle 72 asker göndermiş ilk etapta. Onlardan bir-ikisi dışında hepsi hayatını kaybetmiş. Reaktörü kurşun, çimento ve kumla kapatmaya çalışmışlar. Birkaç gün sonra bayılmalar başlayınca tüm birlik hastaneye kaldırılmış. Kendisi de helikopter pilotu olan Bakieiev bir arkadaşının 30 uçuş yaptığını anlatıyor. 6 Haziran’da reaktörün üzeri tamamen kapatılıyor. Ancak birlik 7 Temmuz’a kadar orada kalıyor. İki ilginç olay anlatıyor:

 

Haberin Devamı

HELİKOPTERDEN BULAŞTI


“Her seferden sonra birliğe dönüşte radyasyon ölçümü yapılıyordu. 25 röntgen üzerinde radyasyona maruz kalan pilot görevden alınıyordu. Bir süre sonra pilotlar görevden alınmamak için ölçüm yaptırmamaya başladılar. 25 röntgen ve üzeri yaşam için tehlike sınırı olduğu halde 100 röntgene kadar radyasyona maruz kaldılar. Helikopterlerde teknik arıza oluşmadı ama ciddi bir güvenlik ihlali yapıldı. Bu helikopterlerin araç mezarlığına bırakılması gerekiyordu ancak kullanılmaya devam edildi. Çernobil’e gitmeyen askerler bile bu helikopterlerde eğitim alınca radyasyona maruz kaldı.”
Patlama sırasında 24 yaşında olan Jurij Schumchenko da Rus ordusu subayı. İtfaiye bölüğünden. Patlama sırasında 180 kilometre uzaktaki Beyaz Kilise’de yaşıyor.

Haberin Devamı


YANGINA GİDİYORUZ SANDIK


Bölgeye görev emri kızının doğum gününde 10 Mayıs’ta geliyor. O zamana kadar durumun vahametinden haberdar değiller. Çünkü bu konuda konuşmak yasak. Emir geliyor ama birlikte subay yok. Askerlerin çoğu Afganistan’daki savaşta. Tek subay kendisi. Emirle birlikte 50’si eski asker, geri kalanı askerliği henüz başlamış 18 yaşındaki gençlerden oluşan 60 kişilik bir birlik oluşturuluyor. Yangın söndürmeye gittiğini zanneden ekip bölgeyi radyasyondan temizleme göreviyle karşılaşıyor: “Bir aracın karbüratörü bozuldu. Arkada kaldılar. Olay sonrası sararıp kuruyan ormanlık bölgenin üzerinden geçmişler. Büyük dozda radyasyona maruz kaldıkları için hemen hastaneye kaldırıldılar. Bir daha haber alamadık. Yaşıyorlar mı bilmiyorum.”

 

Haberin Devamı

ÜÇ MAĞDUR ANLATIYOR

 

"Sağlık sorunları nedeniyle askeriyeden emekli olan Jurij Schumchenko yılda bir ayını hastanede geçiriyor. Yaşadığı sıkıntıları şöyle anlatıyor: “Omurilik, kemik, kan hastalıklarım var. Bir kez felç oldum. Üç yıl önce bir çocuğum daha oldu. Şu an sağlıklı ama her an bir iz çıkacak diye korkuyorum."


"Nina Janchenko felaketin ardından Ukrayna Çernobil Birliği’ni kurmuş ve kendisini hasta çocukların tedavisine adamış. Çernobil felaketi tekrar anne olmasını engellememiş. İki çocuğu ve torunu ile yaşıyor. Her yıl Çernobil’e akrabalarının mezarlarına gidiyor."

Mykola Bakieiev anlatıyor: “Takım arkadaşlarımı kaybettim ve kaybetmeye devam ediyorum. Ama en büyük kayıpları çocuklarımız, torunlarımız yaşayacak. Bizim hatalarımızdan çocuklarımız etkileniyor. O dönem yönetimin sloganı, ‘Barışçıl atom her eve girecektir’di. Şimdi acı bir cevap var elimizde.”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!