Nesrin COŞKUN/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Nisan 07, 2008 11:46
AĞIZİÇİ yara şikayetiyle hangi branş doktoruna başvuracağını bilemeyen, çoğu zaman ortada kalıp teşhis ve tedavi olanağı bulamayan hastalara şifa sağlamak için kurulan Ege Üniversitesi Yüz ve Ağıziçi Lezyonları Konseyi (EGEYA) ‘can kurtaran’ oldu. Konsey bugüne kadar bine yakın hasta değerlendirip, yaklaşık 400'ünün ameliyatlarını gerçekleştirirken, Prof. Dr. Fazıl Apaydın, “Ekip kendini ispatladı, artık hastalar ortada kalmıyor, doğru tanı, doğru tedaviye ulaşıyor” dedi.
Prof. Dr. Fazıl Apaydın'ın kuruluşuna öncülük ettiği konsey Tıp Fakültesi'nden KBB ve Dermatoloji ile Dişhekimliği Fakültesi'nden Oral Diagnoz ve Çene Cerrahisi uzmanlarını biraraya getirdi. Bu anabilim dallarının başkanları Prof. Dr. Atilla Yavuzer, Prof. Dr. Sibel Alper, Prof. Dr. Gülnur Lomçalı ve Prof. Dr. Murat Gomel'in yanısıra Prof. Dr. Hülya Çankaya, Prof. Dr. Pelin Güneri, Prof. Dr. Günseli Öztürk, Prof. Dr. İdil ünal, Doç. Dr. Can Ceylan, Doç. Dr. Bahar Sezer, Yard. Doç. Dr. Serdar Akyıldız, Uzm. Dr. Bengü Gerçeker Türk, Dr. Mustafa Avcu, Dr. Aykut Bozan, Dr. Banu Ertekin Hergül ile Dişhekimi Aslıhan Kaya konseyde yer aldı. “Ağız içinde iki haftadan uzun süren ve geçmeyen yaralara dikkat” diyerek bu konseyi kurduklarını belirten Prof. Dr. Apaydın, şunları söyledi:
“Biz bu konseyin temellerini 4 yıl önce attık. O günden bugüne ciddi yol aldık. Bu konseyin baktığı iki önemli sorun var, biri ağıziçi yaralar diğeri yüz yaraları, tümörleri. Ağıziçi yaralar sosyal bir sorun. Hasta ağzının içinde bir yara olunca dişhekimine gidiyor, dişhekimi bir gargara veriyor. Kullan bitince, geçmezse gel diyor. Biz KBB uzmanlarına geliyor, bu yara dişten kaynaklanıyorsa biz anlamıyoruz. Eğer ağız içi yaralar 3 haftada geçmediyse ya tedavisi zor bir hastalık ya da kanser. Konseyin diğer çalışma alanı yüz yaraları. Yüz yarası olan hasta dermatolojiye gidiyor, ya tedavi veriliyor ya da biopsi alınıyor. Hastalık kanserse bunların bazılarını dermatologlar, bazılarını KBB uzmanları çıkarıyor. Yani buna iki branş da bakabiliyor, tedavi veriyor. 4 branş uzmanının yer aldığı konsey bu hastaları birlikte değerlendiriyor, tanı ve tedaviye birlikte karar veriyor. Ameliyat gerekiyorsa ilgili uzmanlar bunu gerçekleştiriyor. Üstelik bu konsey Ege Üniversitesi'nin konseyi. Hastalar hastanede sosyal güvenlikleri kapsamında tedavilerini oluyor. Konseyin çalışmaları artık Ege Bölgesi'ndeki ilgili branş hekimleri tarafından biliniyor ve böyle ortada kalan, teşhis koyulamayan, tedavi edilemeyen hastalar konseyimize yönlendiriliyor. Bölgeye hizmet veriyoruz.”
Prof. Dr. Apaydın, hastaların ağıziçi ya da yüzde yara şikayetiyle bu branşlardan herhangi birine başvurmaları halinde atlanmayıp konseye getirildiklerini söyledi. Hastalar başvurduğunda fotoğraf ve videolarının çekildiğini, ister ilaç ister ameliyatla tedavinin ardından da sürekli takiplerinin yapıldığını, yine tedavi sürecinin kayıt altına alındığını belirten Prof. Dr. Apaydın, “Çoğunluğu son yıl olmak üzere bugüne kadar bine yakın hasta değerlendirdik. 600 ağıziçi yara, 400 civarında yüz tümörü vakasıydı. 250'ye yakın hasta yüz tümöründen, 120 hasta da ağıziçi yara nedeniyle ameliyat edildi. Her hafta perşembe günü konsey toplanıyor. Hastalar tek tek sunuluyor, değerlendiriliyor. Fotoğraf, video filme çekilen her vaka öğrencilerimiz için de bir öğrenim kaynağı oluyor. Öğrenci, asistan eğitiminde önemli bir kaynak olarak kullanıyoruz” dedi.