Güncelleme Tarihi:
Gökalp, "10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü" dolayısıyla, Türk Psikologlar Derneği İstanbul Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısında, Dünya Sağlık Örgütü'nün 2008 yılı verilerine göre dünyada yaklaşık 450 milyon kişinin ruhsal sorunları olduğunu ve 20 milyon kişinin ruhsal sorunları nedeniyle yardım aradığını kaydetti.
YAŞLILARIMIZ YOKSUL
10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü'nün bu yıl "yaşlı ruh sağlığı"na adandığını hatırlatan Gökalp, 2013 itibariyle dünyada 60 yaş üstü kişi sayısının 800 milyon olduğunun tahmin edildiğini, bu sayının, tüm dünya nüfusunun yüzde 11'ini oluşturduğunu ve 2050'de bu oranın yüzde 22'ye çıkmasının beklendiğini anlattı.
Gökalp, Türkiye'de 2012 verilerine göre, 65 yaş üstü nüfusun, tüm nüfusa oranının yüzde 7 olduğunu, bu oranın 2050'de yüzde 20'nin üzerine çıkmasının öngörüldüğünü aktarırken, "2011'de 65 yaş üstü okuma yazma bilmeyenlerin oranı, erkeklerde yüzde 10,2, kadınlarda yüzde 42. Emekli, dul, yetim aylığı en önemli gelir kaynağı. Yoksulluk oranı Türkiye genelinde yüzde 22 iken 65 yaş üstünde yüzde 17" diye konuştu.
"YAŞLI DOSTU ÇÖZÜMLER GEREKLİ"
Sağlıklı yaşlanmada önemli faktörleri, "hareket yeteneği", "bağımsız yaşayabilme", "bilişel işlevler", "ruhsal durum", "toplumsal ilişkiler" ve "bağlantılar" şeklinde sıralayan Gökalp, bütün dünyada ruh sağlığı hizmetlerine hükümetler tarafından para ayrılmadığını, damgalanma durumu nedeniyle ruh sağlığı konularının gizli tutulduğunu söyledi.
Gökalp, Almanya'da bütün ana duraklarda, istasyonlarda yaşlılara hizmet etmek üzere dolaşan insanlar bulunduğunu ifade ederek, yaşlıların, topluma entegre bir şekilde yaşayabilmesi için yaşlı dostu çözümlere ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Ruh sağlığının desteklenmesi ve geliştirilmesi gerekmesine rağmen hala Ruh Sağlığı Yasası'nın çıkarılmadığını söyleyen Gökalp, "Türkiye'nin çok gerisinde olduğu düşünülen pek çok ülkede, düzgün bir ruh sağlığı yasası var ancak hala Türkiye'de yok. Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı'nda Ruh Sağlığı Yasası'nın çıkarılma tarihi olarak 2015 belirlendi. Hazırlanan yasa taslağı 2006'da sunuldu ancak herhangi bir işlem yapılmadı" ifadelerini kullandı.
"YAŞLILIĞA BİLGELİK DÖNEMİ OLARAK BAKMAK GEREKİYOR"
Türk Psikologlar Derneği İstanbul Şubesi'nden İlknur Kurt da yaşlılığa kayıp bir dönem olarak değil, bilgelik dönemi olarak bakmak gerektiğini dile getirdi.
Kurt, yaşlılarda en büyük zorluğun eskiye bağlılık ve yeniye zor alışma olduğunu belirterek, "İyi yaşlılık dönemi için ego bütünlüğüne ulaşmak, kendisi ve çevresi ile uzlaşmacı bir ilişki içinde olmak, evlilikte doyum, arkadaşlıkları koruma ve sürdürme, çocuk ve torunlarla olumlu ilişkiler kurma, yaşama bağlılık önemli etkenler" dedi.
ŞİDDET, ADALETSİZLİK, YOKSULLUK, GELECEK KAYGISI VE BELİRSİZLİK
Türkiye Psikiyatri Derneği İstanbul Şubesi Eşbaşkanı Ayşegül Sütçü de ruh sağlığı ve beden sağlığının bir bütün olduğunu kaydederek, ruh sağlığını en fazla olumsuz etkileyen faktörleri, "şiddet", "adaletsizlik", "yoksulluk", "gelecek kaygısı" ve "belirsizlik" şeklinde sıraladı.
Şizofreni Dostları Derneği Başkanı Mesut Demirdoğan ise ilaçla tedavi edilebilen şizofreni hastalarının istihdam konusunda sıkıntı yaşadığını aktararak, "Kişilerin çalışma isteği oluyor ama bunlara yanıt verecek kurumsal yapı yok. 'Yaşlı olduğumuzda aile şefkatini bulamayacağız' korkusu var. Devletin güvencesini, bununla ilgili örnekleri görmek istiyoruz" şeklinde konuştu.