Bunlar çocukları obez yapıyor

Güncelleme Tarihi:

Bunlar çocukları obez yapıyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 28, 2013 00:00

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Ofisi Temsilcisi Joao Breda, DSÖ, Avrupa bölgesindeki ülkelerin çoğunda, her 3-4 çocuktan en az birinin ya fazla kilolu ya da obez olduğunu belirterek, "Türkiye'de de çocukluk obezitesinin prevelansı oldukça yüksek. Çocukluk obezitesinden sorumlu tek bir faktör yok, ama tüm araştırmacıların görüş birliğinde olduğu konu, sağlıksız gıdaların aşırı reklamının çocukluk çağı obezitesinde oldukça etkili olduğudur" dedi.

Haberin Devamı

Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen "Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı" kapsamında, DSÖ işbirliğiyle gerçekleştirilen ve daha önce birçok Avrupa ülkesinde düzenlenen "Çocuklara Yönelik Pazarlama Baskısının Azaltılması DSÖ Avrupa Ağı Toplantısı" nın 8'ncisi bu yıl Ankara'da başladı.


Toplantıya, DSÖ Avrupa Bölgesi üyelerinin temsilcileri, DSÖ Türkiye ve Avrupa bölgesinden temsilciler, Türkiye'den çeşitli üniversitelerden temsilciler, RTÜK, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluş temsilcileri ile STK'lar katıldı.


DSÖ Avrupa Bölge Ofisi Temsilcisi Joao Breda, toplantının içeriği hakkında bilgi vermek amacıyla düzenlenen basın toplantısında, DSÖ'nün başlattığı ve Norveç liderliğindeki bu inisiyatifin, üye devletler arasındaki bu alandaki işbirliğini güçlendirmek ve karşılıklı fikir alışverişini desteklemek amacında olduğunu söyledi.
DSÖ'nün Avrupa bölgesinde çocukluk çağı obezitesini çok önemli bir sorun olarak kabul ettiğini vurgulayan Breda, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

Haberin Devamı

HER 3 ÇOCUKTAN 1'İ OBEZ


"DSÖ, Avrupa bölgesindeki ülkelerin çoğunda, her 3-4 çocuktan en az biri ya fazla kilolu ya da obez. Bu da yüzde 30'dan fazlasına denk geliyor. Türkiye'de de bu durum benzerlik arz ediyor. Türkiye'de de çocukluk obezitesinin prevelansı oldukça yüksek. Çocukluk obezitesinden sorumlu tek bir faktör yok, ama tüm araştırmacıların görüş birliğinde olduğu konu, sağlıksız gıdaların aşırı reklamının çocukluk çağı obezitesinde oldukça etkili olduğudur. Bu nedenle DSÖ Avrupa bölgesi ülkeleri, çocuklarda obeziteye sebep olan fazla yağ, tuz ve şeker içeren çocuk gıdalarının reklamlarıyla nasıl mücadele edilebileceği konusunda çalışma yapmak için biraraya geldi. İki gün boyunca 16 üye ülke bu konuda birlikte çalışacak."


Öte yandan, obeziteye ilişkin güncelleme raporunun da paylaşılacağını anlatan Breda, "Bu rapor, üye devletlerde bu tür sağlıksız gıdalara ilişkin reklamların ne düzeyde olduğu, mevcut durumun tespitini içeriyor. Bir takım değişiklikler de oluyor. Bu değişiklikler de yer alıyor" dedi. Breda, raporda reklamların halk sağlığı üzerindeki etkisinin de incelendiğini dile getirdi.

 

Haberin Devamı

"REKLAMI YAPILIYOR AMA ÖNERMİYORUZ"


Norveç Sağlık Direktörlüğü Temsilcisi Inge Klepp de uluslararası araştırmalara göre, çocuklara yönelik çok fazla pazarlama aracı bulunduğunu söyledi. Pazarlama ve reklamların çoğunluğunun yiyecek ve içecek alanında olduğunun altını çizen Klepp, "Reklamı yapılan yiyecek ve içecekler de maalesef çocuklara ve ergenlere mümkün olduğu kadar az tüketmeleri tavsiye edilen gıdalar arasında yer alıyor" dedi.


Klepp, şunları kaydetti: "Reklamlar da çocukları etkiliyor ve kendilerini kaptırmalarına yol açıyor. Reklamlarla, çocuklar, bunları tüketmenin eğlenceli olduğunu sanıyorlar ve bunları tüketmeye daha meyilli hale geliyorlar. Bu, uluslararası bir sorun haline gelmeye başladı."

 

Haberin Devamı

"ÇOCUKLAR BU ÜRÜNLERE MAHKUM OLUYOR"


Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Bekir Keskinkılıç ise birçok uzmanın birarada bulunduğu program süresince, çocukların tükettiği yiyecek ve içeceklere yönelik reklamlara ilişkin neler yapılabileceği, DSÖ'nün aldığı kararların nasıl pratiğe çevrilebileceği gibi konuların tartışılacağını söyledi.


Türkiye'nin bu toplatıya ilk kez katıldığını ve ev sahipliği yaptığını ifade eden Keskinkılıç, "Özellikle çocukların yanlış alışkanlıklar, eğilimler ve sağlıkları için risk oluşturabilecek bazı ürünlere mahkum olmalarından, onları nasıl koruyabileceğimizi ele alacağız" dedi. Keskinkılıç, çocukluk döneminde obezitenin her geçen gün artan bir sağlık sorunu olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Eskiden bir evde herkes çalışmıyordu, şimdi hepimiz çalışmak zorundayız., Genellikle her ikisi de çalışan ebeveyn, eve geldiğinde çocuğunu mutlu etme ihitiyacı duyuyor. Bu ihtiyaç, çocuğun ne isterse alınması şekline dönüşüyor. Özellikle, neredeyse 24 saat yayın yapan çocuk kanalları olmak üzere birçoğunda çok sayıda çikolata ve şekerleme, cips reklamları yer alıyor. Maalesef, bunlar çocuğun geleceği açısından son derece riskli gıdalar. Bunların, nasıl yönetilebileceği kritik önem taşıyor. Bunları, ele alacağız."

Haberin Devamı

YİYECEK VE İÇECEK REKLAMLARI


Konuşmaların ardından gazetecilerin konuya ilişkin soruları yanıtlandı. "Doğruluk içermeyen ifadelerin yer aldığı reklamlara ilişkin yasal olarak bir ceza uygulanması söz konusu değil mi? sorusu üzerine Keskinkılıç, bu konuda bir yasanın bulunduğunu anımsattı. Keskinkılıç, "RTÜK kanununda bu tür yiyeceklerin, çocukları etkileyecek şekilde tanıtılamayacağına dair. Ama bir eksiğimiz olmuş. Daha net bir reçete sunmamışız. Bu nedenle, gerek kanun gerek yönetmelik, bugüne kadar çok etkin uygulanamamış. Toplantı sonrasında daha etkin bir uygulamayı nasıl yapacağımız konusunu ele alacağız" yanıtını verdi.


"Çocuklara yönelik yiyecek ve içecek reklamlarına bir kısıtlama getirilmesi düşünülüyor mu?" sorusu üzerine ise Breda, bazı ülkelerin mevzuatlarla bu tür reklamları kısıtladığını, bazıların da ise üreteci firmaların daha az reklam verme yoluna girdiğini, bazı ülkelerde ise hem sektörün kendiliğinden uyguladığı yöntemler hem de devletin getirdiği yaptırımların bulunduğunu bildirdi.

Haberin Devamı


Breda, "Bizce, bu konuda en başarılı ülkeler, devletin inisiyatif alarak düzenleyici kimliğiyle yaptırımlar getirerek, bu alanda düzenlemeler yaptığı ve sektörün düzenlemeye riayet ettiği sistemlerdir" dedi.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!