Ali Ekber ŞEN- Mustafa ERCAN/MERSİN, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Şubat 07, 2008 13:08
MERSİN’de, Hıfzısıhha Kurulu’nun yasak kararına rağmen, evsel ve sanayi atıklarının akıtıldığı Deliçay’ın kirli suyunda yıkanan yeşil sebzeler pazarlarda satılıp, sofralara ulaşıyor.
Çocuk kanserlerinde erken tanının tedavi süreci için önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Atilla Tanyeli, 30 yıl önce ÇÜ'de açılan Pediatrik Onkoloji Bölümü'nde çocukluk çağı kanserlerinde yüzde 40 seviyesindeki başarı oranının yüzde 80'lere yükseldiğini kaydetti. Aile bireylerinin çocukların tedavi sürecinde hekim kadar önemli olduğunu bildiren Prof. Dr. Tanyeli, “Sosyo-kültürel düzeyi yüksek aileler bu bilince sahip. Tedavi ağır, fakat zor değil. Aile ile hekim birlikte kansere karşı savaştığında tedavi süreci başarıyla sonuçlanıyor. Ailenin bu süreçte ekibin bir parçası olduğunu unutmaması hatta doktor kadar kendisini önemsemesi gerekiyor" dedi. Bilinçli aileler için ‘hekim aile’ benzetmesi yapan Prof. Dr. Tanyeli, sosyo kültürel açıdan yetersiz anne ve babaların kanser tedavisi gören çocuklarında başarı oranının düştüğünü, bilinçli ailelerde ise başarı grafiğinin yükseldiğini vurguladı. Tedavi süreci kapsamında ailelere psikolojik destek verilmesinin de şart olduğunu, birçok ülkede bu yapılmasına rağmen, Türkiye’de kadro sıkıntısı yüzünden bu desteğin verilemediğinden yakınan Prof. Dr. Tanyeli şöyle konuştu:
“Düşünün ki bir kişi çocuğunun kanser olduğunu öğreniyor. Aile öncelikle çocuğunu kaybedeceğini düşünüyor ve yıkılıyor. Kanser, grip yada nezle gibi bir hastalık değil. Aile hastalığın ağır olduğunun farkında olduğu için şok yaşıyor. Çoğu zaman bir binanın yıkılması gibi karşımızda yıkıldıklarını görüyoruz. Onların bu kötü psikolojileri de tedavi sürecini olumsuz etkiliyor. Bu nedenle de hastanelerde aileye ihtiyaç duyduğunda hizmet verecek psikolojik destek bölümlerinin olması gerekiyor.”
Çocukluk çağındaki kanserlerin başında löseminin geldiğini anlatan Prof. Dr. Tanyeli, bunu lenf bezi kanserlerinin izlediğini belirterek, çocuklarda görülme riski yüksek olan böbrek, göz ve kas tümörlerinin de toplumda bilinmediği için tedavisinde çoğu zaman geç kalınabildiğini ifade etti. Prof. Dr. Tanyeli, vücutta morluk, uzun süreli devam eden ateş, geçmeyen bezeler, kilo kaybı, aşırı iştahsızlık, diş eti ve burun kanaması gibi belirtiler görüldüğünde çocukların mutlaka hekime götürülmesini istedi.