Güncelleme Tarihi:
Basın toplantısında Euromelanoma Türkiye Koordinatörü ve Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nahide Onsun, Türkiye'de bu yıl 3. kez düzenlenecek kampanyanın gönüllü dermatologların katılımıyla gerçekleştirileceğini anlattı.
DERİ KANSERİ EN ÇOK GÖRÜLEN KANSER TÜRÜ
Prof. Dr. Nahide Onsun, bu kampanyayla amaçlarının toplumu deri kanserlerine yönelik bilgilendirmek ve bu anlamda farkındalık düzeyini artırmak olduğunu dile getirerek, erken tanının bu kanser türünde de çok önemli olduğunu aktardı.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine bakıldığında global olarak yılda 2-3 milyon melanom olmayan deri kanserinin ortaya çıktığını dile getiren Onsun, her yıl 130 bin yeni melanom hastasının tanı aldığını ifade etti. Prof. Dr. Onsun, "Organ kanserleri içinde baktığımızda deri kanserlerinin en çok görülen kanser türü olduğunu görebiliyoruz. Amerika'da tanı konulan 3 kanser hastasından birisi deri kanseri. Özellikle insanların yaşam süresi uzadıkça bir deri kanseriyle karşılaşması olası bir durum." dedi.
Ozon tabakasının incelmesiyle yeryüzüne daha fazla zararlı ışının ulaşmasının bu kanser türünün en önemli nedenleri arasında yer aldığını aktaran Onsun, şöyle devam etti:
"Ultraviyolenin en önemli hasarı güneş yanıklarıdır. Çocukluk yaşında geçirilen güneş yanıkları DNA hasarına sebep olduğu için, çocuk ve gençlerde güneş yanıklarını önlemek için çok dikkatli olmamız gerekiyor. Her geçirilen güneş yanığı riski katlayarak artırıyor. Derimizde olan her şeyi gözleyebiliyoruz. Dolayısıyla gözümüzün önünde gelişen şeyi tanımamız, en azından şüphelenmemiz ve bir uzmana gitmemiz mümkün. Bizim en önemli amacımız da bu erken değişikliği fark eden hastanın, erken tanı için mutlaka bir deri hastalıkları uzmanına başvurmasıdır. Erken tanı alan deri kanserleri basit, ucuz, zahmetsizce yöntemlerle tamamen tedavi edilebiliyor. Ancak geç kalınan olgularda ne yazık ki bu rahatlık söz konusu değil. Deri üzerindeki güneşin etkileri daha çok 40 yaşının üzerinde görülür. Ancak son zamanlarda gençlerde de arttı. Özellikle solaryum alışkanlıkları, çok fazla güneş altında kalmak gibi durumlar daha fazla melanom görülmesine sebep oluyor. Şu anda genç yaş grubunda en sık görülen ikinci deri kanseri melanomdur. Ayrıca dövme de deri kanseri için önemli bir risk faktörü olabilir."
5 MİLİMETREDEN BÜYÜK, KENARLARI DÜZENSİZ BENLERİN MELANOM OLMASI SÖZ KONUSU
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emel Bülbül Başkan da melanomun en önemli risk faktörünün güneşle temasın olduğunu dile getirerek, açık tenli, renkli gözlü, güneşe çıktığında hemen kızaran kişilerde sorunun biraz daha fazla görüldüğünü söyledi.
Başkan, bu kişilerin güneşten korunma önlemlerini alması gerektiğini vurgulayarak, aralıklı ancak yüksek miktarda güneşe maruz kalmanın da ciddi bir risk faktörü olduğunu kaydetti. Özellikle çocukluk döneminde güneş yanığına maruz kalanlarda melanom görülme olasılığının yükseldiğine işaret eden Başkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
MELANOMDA ERKEN TANI AYRICA ÖNEMLİ
Erciyes Üniversitesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalından Prof. Dr. Murat Borlu da "Kalınlığı 1 milimetreden az olan melanomun alınmasıyla hastanın 15 yıllık yaşam şansı yüzde 95'ten daha fazla ancak kalınlığı 4 milimetreden fazlaysa 2 yıllık yaşam şansı yüzde 10'dan daha az. Bu yüzden melanomda erken tanı çok çok önemli. Bir hastayı 15-20 dakika sürecek bir işlemle uzun yıllar yaşam kısıtlamasına neden olmayacak bir tedavi yapabilirken, belli bir süre ne yapsanız faydasız olabiliyor." diye konuştu.
Borlu, bu konuda en büyük sıkıntıların yanlış inanışlar olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: " 'Benlerin alınması durumu kötüleştirir.' Böyle bir yanlış inanış var. Bu bilimsel olarak çalışılmış ve ispatlanmış; Kesinlikle bir benin, melanomun alınması o beni olduğundan daha kötü hiçbir zaman yapmaz. Benlerin büyük bir kısmı rahatsızlık vermeyen, tamamen iyi huylu oluşumlardır ancak melanom erken evrede ben gibi görünür. Asıl önemli nokta budur. Bizim ben zannettiğimiz şey, aslında erken dönemde yakalayabileceğimiz bir melanomdur. Biz zahmetsiz muayenelerle bunları tespit edebiliyoruz. Şüphelendiğimiz durumlarda da bir biyopsi alıp o oluşumu değerlendiriyoruz. Burada erken tanının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum."
"4. EVRE MELANOM OLANA KADAR HASTALIĞI FARK ETMEMİŞİM"
Toplantıya katılan Ahmet Kanlıkılıçer de karnında bulunan, kendisini hiç rahatsız etmeyen ama giderek büyüyen kitlenin melanom olduğunu 4. evresinde öğrendiğini söyledi. Kanlıkılıçer, bu kitlenin yapılan biyopsi ardından melanom olduğunun kesinleştiğini belirterek, "Ben sözde kimya mühendisiyim ama çok cahil kalmışım. 4. evre melanom olana kadar melanom olduğumun farkında değildim." dedi. Tedavisi devam ederken ameliyat olduğu yerde tekrar kanser belirtisi görüldüğünü dile getiren Kanlıkılıçer, "Bunun üzerine bir ameliyat daha yaptılar. 300'e yakın ben teşhis ettiler. Bunu bilgisayara aldılar. Her üç ayda bir tüm benlerimi teker teker kontrol ediyorlar, eski haliyle karşılaştırıyorlar. O zamandan bu zamana kadar 3 ben daha aldılar. Melanomda 'ameliyat oldum kurtuldum' yok. Kontrole gideceksin." diye konuştu.