Böbrek hastaları çığ gibi büyüyor

Güncelleme Tarihi:

Böbrek hastaları çığ gibi büyüyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 19, 2007 11:45

ANTALYA'nın Kemer İlçesi'nde yapılan 24’üncü Ulusal, Nefroloji Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon Kongresi'nde ilginç veriler ortaya kondu.

Haberin Devamı

Yaşam sürelerinin uzamasıyla böbrek rahatsızlığının arttığına dikkat çeken Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Cengiz Utaş, Türkiye'de 1990 yılında 3 bin 69 olan hemodiyaliz (yatarak) tedavisi gören hasta sayısının 2006 yılı sonu itibariyle 10 kat artarak, 33 bin 950’e yükseldiğini kaydetti. Prof. Dr. Utaş, 1995 yılında 215 olan böbrek nakli sayısının da 2006 yılı sonu itibariyle 4 bin 143'e çıktığını bildirdi.
Kemer'e bağlı Beldibi Beldesi'nde bulunan Sungate Port Royal Otel’de Türk Nefroloji Derneği tarafından düzenlenen 24’üncü Ulusal, Nefroloji Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon Kongresi başladı. 2 gün sürecek kongrede böbrek hastalıkları, hipertansiyon, diyaliz tedavisi ve böbrek nakli tedavisi ile ilgili çalışmalar ele alınacak.

Erciyes Üniversitesi Rektörü ve Derneğin Yönetim Kurulu üyesi Prof.Dr. Cengiz Utaş, kongre kapsamında 9’uncu Uluslararası Geriatrik Nefroloji Üroloji Konferansı ve hemşirelere yönelik 17’inci Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi’nin de gerçekleştiğini söyledi.

HİPERTANSİYON TEHDİTİ

Türkiye’de yaşam süresinin uzadığına dikkat çeken Prof.Dr. Utaş, bu durumun da 45 yaş üzeri insanlarda görülen böbrek yetmezliği sorununu beraberinde getirdiğini söyledi.

Prof.Dr. Utaş, hipertansiyonun böbrek hastalıkları açısından son derece önemli olduğunu vurgularken, “Hipertansiyonun zarar verdiği hastalıkların başında böbrek geliyor. Hipertansiyon eğer kontrol altına alınmazsa böbrek bozuluyor. Böbrek yetmezliğini engellemek ya da böbreklerimizi hastalıklara karşı korumak için mutlaka tansiyonumuza dikkat etmemiz lazım. Bunun için en başta sağlıklı beslenmemiz ve tuzdan uzak durmamız gerekiyor. Özellikle 40 yaşının üzerinde mutlaka tansiyonumuzu ölçtürmemiz, yüksekse tedavi ettirmemiz gerekiyor. Özellikle fast food türü yiyecekler hem şişmanlığa yol açıyor, hem de hipertansiyona neden oluyor. Bu nedenle düzenli yemek yemek, egzersiz yapmak gerekiyor. Bu, özellikle çocuklar açısından da çok önemli. Şişman çocuklar ilerisi için risk taşıyor. Ailelerin obezite açısından dikkatli olması lazım. Sigara da hem hipertansiyon, hem de böbrek hastalığı açısından çok önemli bir risk faktörü” diye konuştu.

HARCAMA 1 MİLYAR DOLAR

Türkiye’de böbrek hastalıklarının tedavisinin son derece önemli olduğunu ve hastalığın Türkiye’ye çok büyük bir ekonomik yük getirdiğini belirten Prof. Dr. Utaş, “Türkiye’de tedavi alamayan hasta yok. Dolayısıyla bu Türkiye’nin cebinden çıkıyor. Bizim bu hastalığı önceden tespit ederek önleyici tedbirleri almamız gerekiyor” dedi.

Şeker hastalığının da çok önemli bir böbrek yetmezliği kaynağı olduğunu söyleyen Prof.Dr. Utaş, şeker hastalarının kan şekerinin kontrolünü sağlaması bu nedenle de sürekli takip edilmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Utaş, diyaliz tedavisinin geçen yıllarda Türkiye’ye 1 milyar doların üzerinde bir yük getirdiğini ve bu yükün de giderek arttığını anlatırken, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunun nedeni de toplumumuzun giderek bilinçli olması ve daha uzun yaşaması. İnsanlar uzun yaşadıkça böbrek yetmezliği riski daha da artıyor. Bu nedenle de dünyada 2010 yılında 2005 yılına göre hasta sayısının iki misline ulaşılacağı tahmin ediliyor. Bu anlamda tedavi giderlerinin artacağını görebiliriz. O nedenle vatandaşların da bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bir çok insan böbreklerinin farkında değil. Hastalık sinsi olduğu için son dönemde farkına varılıyor. O zamanda iş işten geçmiş oluyor. Bu nedenle böbreklerimizin farkına varmalıyız. Türkiye’deki böbrek nakli oranı çok yetersiz düzeyde. Nakil merkezleri yeteri kadar var, ancak verici bulmakta sıkıntı yaşanıyor. Biraz da teşvik edilmesi lazım.”

34 BİN HEMODİYALİZ HASTASI

Prof. Dr. Cengiz Utaş, derneğin 621 hemodiyaliz (yatarak) merkezinden gelen verilere dayanarak yaptığı araştırmanın sonuçlarını da açıkladı. Buna göre, 1990 yılında Türkiye'de 3 bin 69 olan hemodiyaliz tedavisi gören hasta sayısının 2006 yılı sonu itibariyle 33 bin 950'ye ulaştığını bildirdi. Bu hastaların yüzde 56.3'ünü erkeklerin, yüzde 43.6'sının da kadınların oluşturduğu belirtildi. 1995 yılında 1030 olan periton diyaliz (ayakta) tedavisi gören hasta sayısının ise geçen yılın sonu itibariyle 4 bin 103'e ulaştığı kaydedildi. Verilere göre ayrıca, Türkiye'de 1995 yılında 215 olan böbrek nakli sayısının 2006 yılı sonu itibariyle 4 bin 143'e çıktığı belirlendi. Böbrek nakli yapılan hastaların yüzde 62'sini erkek, yüzde 38'ini ise kadınlar oluşturdu. Sadece geçen yıl 830 hastaya böbrek nakli yapıldığı bildirildi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!