Güncelleme Tarihi:
Çocukları okul çağına gelen tüm ebeveynleri zor kararlar bekliyor ancak ikiz ebeveynleri için biraz daha zor.
Zira onlar diğer çocukların anne ve babalarının akıllarından bile geçirmedikleri bir soruya da cevap bulmak zorunda: İkizler aynı sınıfta mı yoksa farklı sınıflarda mı eğitim görmeli?
İkizleri bir arada tutmanın da ayırmanın da avantajları ve dezavantajları var. Doğdukları andan itibaren birlikte olmaya alışmış çocuklar için okul zaten yepyeni bir ortamken, bir de ikizden ayrılmak kabul edilebilir gibi değil. Ancak kendi tecrübelerini yaşamaları,ikizlerin bağımsızlıkları ve sosyalleşmeleri açısından da oldukça önemli.
Hal böyle olunca ikiz ebeveynleri bunun karşılaştıkları en zor kararlardan biri olduğunu söylüyor.
Biz de okul meselesini ikiz ebeveynleriyle ve Uzman Klinik Psikolog Aslıhan Erçakar Tellioğlu ile konuştuk.
‘SINIFTAKİ DİĞER ÇOCUKLARLA İLETİŞİM KURMUYORLARDI’
Halime Ö. (41)
İkiz kızlarımız ilkokula başlarken eşimle aynı sınıfta okumalarına dair ortak karar aldık. O güne kadar hiç ayrılmayan çocuklarımızı okulda da ayırmak istemedik. Onları düşündüğüm kadar kendimi de düşünüyordum tabii. Farklı sınıfta olmaları demek farklı ödevler, farklı sınavlar demekti ve bu çalıştığım süreçte pek de kaldırabileceğim bir yük değildi. En mantıklısı aynı sınıfta olmalarıydı.
İlk veli toplantısında öğrendim ki birbirlerinden başka kimseyle oturmak istemiyorlardı. Öğretmenin olumsuz bir şey gibi anlattığı bu durumu o zaman hiç garipsememiştim ve zamanla alışacaklarını söyledim. Ben de kızlarımı sürekli uyarıyor, farklı insanlarla arkadaşlıklar yapabileceklerini söylüyordum. Ancak biz ne kadar çabalarsak çabalayalım, kızları ikna etmek mümkün olmadı.
Bir sonraki toplantıda da dert aynıydı. Ne derslerinde ne de öğretmene karşı davranışlarında bir sorun vardı. Tek sorun birbirlerine olan bağlarıydı. Bu bağ öyle kuvvetliydi ki bırakın başkasıyla oturmayı, sınıftaki diğer kişilerle iletişim bile kurmuyorlardı. Çünkü başkalarına ihtiyaçları yoktu. Kızlardan biri başkasıyla arkadaş olsa diğeri küsüyor, böylelikle bir şekilde birbirlerini etkiliyorlardı.
İlk seneyi sosyalleşme sorunlarıyla geçirdikten sonra ne kadar ağlayıp zırlasalar da yeni öğretim yılında onları farklı sınıflara yazdırdım. Başta farklı arkadaşlıkları reddedip birlikte vakit geçirmek için teneffüs saatlerini beklediler. Ancak zamanla farklı kişilerin de hayatlarına girebileceğini anladılar ve birbirlerine bu yüzden küsmeyi bıraktılar. Şimdi ortaokula başladılar ve hâlâ farklı sınıftalar, lisede ve üniversitede de böyle olması için elimden geleni yapacağım.
‘ÖDEVLERİ AYNI OLDUĞU İÇİN İKİZİNE YAPTIRIYORDU’
Emine S. (38)
Biri erkek biri kız ikizlerim okul çağına kadar birbirlerine çok bağımlıydı. Gece farklı yataklara yatırıyor, sabah odaya girdiğimde aynı yatakta sarıldıklarını görüyordum. Yemek esnasında masanın hep aynı yönünde oturuyorlar, oğlum babasıyla futbol oynamaya gitse kızım da peşlerinden gidiyordu. Kısaca onları ayırmak mümkün değildi. Anaokulunda ayırmak istedik ancak bunun lafını bile ettirmediler. Biz de onları kırmayıp aynı sınıfa verdik.
Anaokulunda hiçbir sorun yaşamadığımız için ilkokulda da aynı sınıfta olmalarına karar verdik. Ancak anaokulundaki huzuru birinci sınıfta bulamadık, oğlumun biraz haylaz, kızımın da ona fazlasıyla bağımlı olması tüm düzeni bozdu.
İlk senede en büyük sorunumuz oğlumun başkalarıyla molalara çıkması ve başkalarıyla oturmasıydı. Kızım bir türlü bunu kabullenemiyordu. Evde tüm gün dip dibe otururken okulda ondan bu kadar uzak olduğu için sürekli şikâyet ediyordu.
Zamanla birbirlerinin başka arkadaşları olabileceğine alıştılar ama sorunlar bitmiyordu. Aynı sınıfta oldukları için haliyle ödevleri de aynı oluyordu. Oğlum ödevleri kızımın yapmasını bekliyor, aynısını kendi defterine geçiriyordu. Hatta çoğu zaman bunu bile ikizine yaptırıyordu.
Oğlum ne ders çalışıyor ne de okulda dersleri dinliyordu. Çünkü çok güvendiği ikizi nasıl olsa sınavlarda da ona yardım edecekti ve ediyordu da… Ben bunu öğretmeninden öğrendiğimde şaşkına dönmüştüm. Çünkü okuldan hiçbir şikâyet gelmediği için çocuklarımın ikisinin de çok başarılı olduğunu düşünüyordum.
Öğretmeniyle konuşup, sıralarını ayırmak gibi çözümler bulduktan sonra ilkokulu aynı sınıfta bitirmelerini sağladım. Ortaokula geçtiklerinde ise hiç düşünmeden ayrı sınıflara verdim, zaten onlar da aynı sınıfta olmak için ısrar bile etmediler. Keşke onları daha önce ayırsaydım diyorum.
‘İKİZİNİ RAHATSIZ EDEN HERKESLE KAVGA EDİYOR’
Meral Y. (39)
İkiz ebeveyni olmanın zor olduğu hamilelik döneminden beri söyleniyor ama bebekken yaşadığım zorlukların ne kadar önemsiz olduğunu okula başladıklarında anladım. Bebekken aynı zamanda uyanıyor, aynı anda acıkıyor gibi sorunlarım vardı. Şimdi ise günlerim "Bugün okulda ne olacak" diye panikle dönüş saatlerini beklemekle geçiyor. Belki tüm anneler çocukları için bu şekilde kaygılar yaşıyordur ama benim kaygılarım doğal olarak ikiye katlanıyor.
Erkek ikizlerimden biri çok konuşkan ve sosyal iken diğeri ikizi haricinde kimseyle pek iletişim kurmuyor, benimle bile… Mesela canı bir şey yemek istediğinde ikizine söylüyor, o da elçi olarak konuyu bana getiriyor. Öğretmeninin anlattıklarına bakılırsa okulda da tıpkı böyle oluyor, zaten tahmin etmesi de pek zor değil. Konuşkan olan oğlumun aslında tüm sınıf arkadaşlarıyla arası iyi, fakat diğeri kimseyle iletişim kurmadığı için sınıf arkadaşları da nedendir bilinmez sataşıp duruyor. Belki de onun tepki verememesi hoşlarına gidiyor. Hal böyle olunca da tüm sınıfla arası iyi olan oğlum bir anda kaplan kesilip, ikizine laf atan herkesi dövüyor. Bakın ağız dalaşı bile değil direkt fiziksel kavga. Sınıfındaki arkadaşlarına göre epeyce iri olduğu için de zaten kolay kolay kimse ona bir şey yapamıyor.
Haftada en az bir kavga için okuldan çağırılıyorum, bu bazen 2 veya 3 kavgayı bile bulabiliyor. Veli toplantısında da diğer velilerin tek sorunu oğlum… Onlar da haklılar çünkü sürekli çocukları şiddet görüyor. Bir sonraki sene için ayrı sınıf, hatta ayrı okullara bile vermeyi düşünüyoruz. Bitmek bilmeyen bu öfkenin belki de çözümü bu olur. Tabii onlar ayrı sınıf düşüncesini duyunca dahi saatlerce ağlıyor. Biz de eşimle en doğru kararı öğretmenlerine ve bir uzmana danışarak alacağız.
‘İKİZİMLE AYNI SINIFTAYDIK AMA BENCE AYRI OLMALI’
Begüm E. (29)
Erkek ikizimle tüm ortaokul boyunca aynı sınıfta okuduk, ailemiz ayırmayı düşünmedi bile.
İkizimle aynı sınıfta okumanın bana pek olumsuz etkisi olmadı. Çoğu ikizin aksine ikimiz de girişken ve özgüveni yüksek karakterlerdik, kolayca sosyalleşebiliyorduk. Fakat o sınıf içinde bazı durumlarda biraz fazla korumacı tavır üstlenilebiliyordu. Bizim en belirgin sorunumuz buydu.
Öte yandan aile ve öğretmenler tarafından ikizlerin potansiyeli hakkında kodlamalar yapılabiliyor. İster istemez derslerde kıyaslamalar yapılıyor veya birinin spora yatkınlığı yoksa diğerinin yeteneği de görmezden gelinebiliyor. Bu kimileri için olumsuz sonuçlar da doğurabilir, biz ise aşağı yukarı aynı seviyede olduğumuz için neyse ki aramızda bir sorun olmadı.
En güzel yanı ikizimle birbirimizin dünyasını daha yakından keşfetmiş olmamızdı. Ancak bugün yeniden okula başlasak ve bana sorulsa ayrı sınıflarda okumanın ikizler için daha konforlu olacağını söylerim.
‘İKİZLERDEN BİRİ ABLA ROLÜNÜ ÜSTLENİP, DİĞERİNİ YÖNLENDİRİYOR’
Selime D. (34)
İkiz kızlarımı aslında ayrı sınıflara vermeyi çok istedim ama kendimde o psikolojik gücü bulamadım. Okula başlayacakları dönemde çok fazla okuyup, araştırdım ve genellikle ayrı sınıflara verilmesi öneriliyordu. Ama onlar asla ayrı sınıfa gitmek istemiyorlardı, ben de zorlamadım. Sonuçta yolları bir noktada ayrılacak zaten…
Selin, ikizlerimin baskın karakterli olanı ve hep abla rolünü üstleniyor. Diğer kızım İpek ise onun onayını almadan kendi iradesiyle karar veremiyor.
Gerek ders gerek de oyun olsun Selin, kardeşini sürekli olarak ‘öyle değil böyle’ diye düzeltmeye çalışıyor ve yönlendiriyor. Öğretmenleri ise sınıfta aralarına bir de rekabet girmesin diye hep ayrı sıralarda oturttu. Bu şekilde sıra arkadaşlarıyla arkadaş olarak kendi arkadaş gruplarını kurdular derken durumlar epey düzeldi. Mesela İpek artık ikizinin kabul ettirmeye çalıştığı şeyleri rahatlıkla reddedebiliyor.
Kısacası bizde artık sorun kalmadı gibi… Öğretmenlerinin de gözlemleri ve yaklaşımı sayesinde sorunsuz iki yıl geçirdik, böyle de devam edeceğini umuyorum.
‘ÇOCUKLARIMIN HAYAT BOYU YAPIŞIK İKİZ GİBİ OLMALARINI İSTEMEDİM’
Gonca B. (34)
Hem benim hem de eşimin ailesinde birkaç çift ikizimiz var, son kuşak ikizler ise bizim ikizlerimiz oldu. 11 yaşında iki oğlumuz var ve onları kucağıma aldığımda çevremdeki ikizlerden farklı yetiştireceğimi biliyordum. Ben anaokulu öğretmeniyim, çocuk gelişimi ye psikolojisi üzerine de çok kitap okurum. İkiz yetiştirme konusunda da çok özenli davranıyordum ama bazen kitaplarda okuduklarınız ve onları uyguladığınızda yaşadıklarınız farklı oluyor.
Örneğin ben ikizlerin bir örnek giydirilmesinden hiç hoşlanmam ve çocuklarımı bebeklikten itibaren farklı giydirdim ama ne zaman kendileri kıyafet seçmeye başladı sorunlar o zaman başladı. “Neden o mavi ayakkabıyı giydi de ben siyahı giydim? Onunki daha güzel benimki pis!” gibi kavgalar yaşamaya başladığımızda çözümü ikizleri birebir aynı giydirerek buldum. Hiç sevmesem de kolayıma böyle geliyordu böylesi.
Aynı şekilde okula başlarken de sorun yaşadık. Ben birbirlerinin gelişimlerinden olumsuz etkilenmesinler diye ayrı sınıflarda olmalarını istedim çünkü uzmanlar da bunun en doğrusu olduğunu söylüyor. Oğullarımdan biri çok girişken, çok konuşuyor, insanlarla çabuk kaynaşıyor ve çok sosyal bir çocuk. Diğeri daha ağır başlı, sakin, insanlara yavaş yavaş sınıyor. Farklı kişilikleri var ve özellikle sakin olanın daha girişken ve sosyal olması için ikizinden ayrılması gerekiyordu. İkizi yanındayken başka birine ihtiyaç duymuyordu çünkü.
Onların böyle hayat boyu yapışık ikiz gibi olmalarını istemedim. Bu nedenle okula ayrı sınıflarda başladılar ve yine kıyametler koptu. Her akşam “Bizi neden ayırıyorsunuz, biz kardeş değil miyiz? Kardeşler aynı sınıfta okumaz mı?” diye ağlamalar zırlamalarla geçti ilk bir yılımız. Her teneffüs buluştular, yine arkadaşları yerine birbirleri ile oynadılar. Ayrı oldukları için çok mutsuz oldular ve bir yılın sonunda acaba okullarını mı ayırsak derken uzmandan da destek alarak aynı sınıfta okumalarına karar verdik. İşte o zaman her şey düzene girdi inanın. Bir yıl boşuna o eziyetleri çekmişiz. Şimdi arkadaşları ile birlikte oynuyorlar, ayrı ayrı da takılıyorlar ama yan yana olduklarında kendilerini daha güçlü hissediyorlarmış. Artık tek derdimiz aynı kızlara aşık olmaları, bakalım bizi daha neler bekliyor.
BİRLİKTE HAREKET ETMELERİNİ BEKLEMEK BİREYSELLİKLERİNİ ENGELLİYOR
Uzman Klinik Psikolog Aslıhan Erçakar Tellioğlu, ikizlerin mümkünse ayrı sınıflarda okumalarını önerdiğini söyleyerek, “Çünkü ikiz çocukların büyüme aşamasında en sık karşılaştığımız konu benlik karmaşası ve ayrışma sürecindeki aksaklıklar oluyor. Her çocuk biriciktir ve kendine has davranışları, yetenekleri, tercihleri vardır. Ancak sürekli beraber hareket etmelerini beklemek ikizlerin bireyselliğini engelliyor. Dolayısıyla böyle olunca ikizler kendilerini ortaya koymakta zorlanıyorlar” ifadelerini kullandı.
Tellioğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlkokul dönemi özgüven gelişiminin, bireyselleşmenin ve farklılaşmanın fazlasıyla önemli olduğu bir dönemken ikizlerin aynı sınıfta sürekli beraber olmalarını beklemek sosyal açıdan onları olumsuz etkileyebiliyor. Aynı zamanda evde bir rekabet havası oluşabiliyor ve başarı anlamında da aileler ikizleri kıyaslayarak yetersiz hissetmelerine sebep olabiliyorlar.”
HER AİLE KENDİ SİSTEMİNE GÖRE KARAR VERMELİ
Tellioğlu, aslında ilkokul dönemine gelmeden önce de ikizlerin farklı kıyafet giymelerini, farklı tercihler yapabilmelerini beklediğini söyledi ve ekledi:
“Ama bazen ebeveynler bu geçişlerde zorlanıyorlar. Böyle durumlarda direkt okulu da ayırmış olmak hem aile hem çocuk için zor olabiliyor. Dolayısıyla her aile buna kendi sistemine göre karar verebilmeli demek daha doğru olacaktır. Bizim önerimiz aynı okul farklı sınıfların yeterli olduğu yönünde fakat bazen çocukların yeteneklerine göre farklı okullara gönderilmesi de çocukların yararını gözetmek açısından oldukça önemli olabilir.”
YATAKLARI DA AYIRILMALI
Tıpkı sınıf gibi ikizlerin yatak odalarının da mümkünse ayrılması gerektiğinin altını çizen Tellioğlu, “Zaten tüm çocuklar için 2-3 yaş sonrası ayrı bir odası olsun isteriz ve farklı yataklarda uyumalarının gelişimleri açısından önemini vurgularız. İkizlerde de aynı durum geçerli. Mümkünse farklı odaları kullanmalarının, mümkün değilse de aynı oda içinde mutlaka farklı yataklarda uyumalarının sosyal ve psikolojik gelişimlerine çok daha olumlu yönde katkısı olacağını söyleyebiliriz” dedi.