Güncelleme Tarihi:
Çocuk yetiştirmek cinsiyeti ne olursa olsun kolay bir iş değil ancak bilim insanlarına göre erkek çocuk yetiştirmek biraz daha zor.
O kadar ki erkek çocukların ebeveynlerinin beyinleri kız çocukların ebeveynlerine kıyasla çok daha hızlı yaşlanıyor.
ABD’de 50 yaş üstü 13 binden fazla kişiyle yapılan ve 14 yıl boyunca devam eden bir araştırma en az bir oğlu olan ebeveynlerin, olmayanlara kıyasla daha hızlı bilişsel gerileme yaşadığını ortaya koydu.
ABD ve Çekya'dan araştırmacılar tarafından yürütülen çalışmaya göre, erkek evlat sahibi ebeveynlerin daha hızlı yaşlanmasının nedeni, erkeklerin kızlara göre daha az şefkatli olmaları ve bunun da ebeveynlerinin ruh sağlığına olumsuz yansıması olabilir.
Dahası kız çocukların yaşlılık yıllarında ebeveynlerine bakma ve duygusal destek sunma olasılıklarının daha yüksek olması da yaşı ilerlemiş ebeveynlerin daha sağlıklı olmalarına katkı sağlıyor gibi görünüyor.
KIZ ÇOCUĞU OLANLARIN DEMANS RİSKİ DAHA AZ
New York'taki Columbia Üniversitesi'nde gerçekleştirilen benzer bir çalışmada da 50 yaş üstü 30 binden fazla kişi ve eşleri izlendi. Çalışma kapsamında, ebeveynlere matematik problemleri çözdürüldü ve bir kelime listesi okutuldu.
Çalışmanın başında tüm ebeveynlerin zekâ seviyeleri eşitti ancak çalışmanın sonunda erkek çocukların ebeveynlerinin başlangıçta olduklarından daha az zeki olduğu görüldü. Zihinsel bozulma hızı hem babalar hem de anneler için benzerdi.
Sonuç olarak, araştırmacılar kız çocuk sahibi olmanın sağlık ve depresyon üzerindeki faydalarının demans riskinin azalmasına katkıda bulunabileceğini kaydetti.
Biz de Bir Sorudan Fazlası'nın bu bölümünde, ebeveynlere bu araştırmayı nasıl yorumladıklarını, kız ve erkek evlat farkına dair ne düşündüklerini sorduk.
‘SEVGİSİNİ O KADAR GÜZEL GÖSTERİYOR Kİ RESMEN ÖMRÜME ÖMÜR KATIYOR’
Gürkan Ç. (42)
Her çocuğu yetiştirmek zor ama erkek çocuğu yetiştirmek gerçekten çok zor. Bunu iki erkek çocuk yetiştirmiş bir baba olarak çok net söyleyebilirim. Biri 15, biri 7 yaşında olmak üzere iki oğlum vardı sürpriz bebeğimiz gelene kadar.
İşten eve geldiğimde ne bir hoş karşılama ne de hoş bir sohbet görebiliyordum oğullarımdan. Varsa yoksa aralarında ettikleri kavgalar… Eve gelmemi dört gözle bekledikleri tek an birbirlerini şikâyet edecekleri zamanlardı. Tüm gün evde eşimin sakinliğinden faydalanıp kırmadıkları cam, bozmadıkları teknolojik alet kalmadı.
Tüm bunlardan sonra hiç planda yokken bir kızım oldu. Eşimin hamile kaldığını ilk duyduğumda açıkçası hiç sevinmemiştim. Maddi olarak karşılayabilsem de manevi olarak bir çocuğu daha kaldırabileceğimi düşünemiyordum. Ancak kızım doğup, konuşmaya başladığında her şey değişti. Şimdi eve gelmemi dört gözle bekleyen biri var. Oğullarıma kıyasla her konuda çok daha duyarlı, şefkatli, düşünceli. Abilerini “Babam işten geldi, yorgundur ses yapmayın” diye uyarıyor, sırtıma yastık koyuyor, azıcık modum düşük olsa niye üzgünsün diyor, güldürmeye çalışıyor.
Sevgisini o kadar güzel gösteriyor ki resmen ömrüme ömür katıyor. Bana babalığımı sonuna kadar hissettiriyor, kalbimi yumuşatıyor, onu görünce dert tasa kalmıyor her şeyi unutuyorum. Tabii ki tüm çocuklarımı çok seviyorum, ama kızımın yeri bir başka…
'ÜÇ OĞLUM VAR, ONLAR EVLENENE KADAR GAYET İYİYDİK'
Fatma K. (64)
Benim üç oğlum var. Hep "Bir kızım da olsaydı keşke" diye içimden geçirdim ama tüm erkek çocuklarının zor olduğunu, anne babalarını yıprattığını düşünmüyorum. Cinsiyet fark etmeksizin çocuklar arasından kişilik özelliklerinden dolayı çok belirgin farklar olabiliyor.
Benim oğullarım inanılmaz sakin ve uslu çocuklardı. Büyük oğlum biraz daha afacandı ama hepsi de duygusal ve şefkatliydi. Beni üzdüklerini anladıkları zaman gelir sarılır özür dilerlerdi. O yüzden hiç "Erkek çocuktan çok çektim, beni mahvettiler" diyemem. Tabii bunda babalarının da payı büyük. Hem otoriter hem de sevecen bir babaydı ve arada çok güzel denge kuruyordu. Özetle çocukları büyütürken çok sıkıntı yaşamadık. Hatta benim ablamın bir kızı var 10 erkek çocuğa bedel; ele avuca sığmazdı. Onun yanında benim çocuklar melek kalıyordu resmen.
Ben ne zaman yaşlanmaya başladım biliyor musunuz? Benim o pamuk gibi çocuklarım birer birer evlenmeye başladığı zaman… Yani bence erkek çocuk yetiştirmek zor değil, çocukları evlendirmek ve onların evlilik sorunları ile başa çıkmak zor. “Of anne” bile demeyen oğullarım, evlendikten sonra aşırı sinirli ve öfkeli olmaya başladı. Üzerime titreyen evlatlarım ayda yılda bir hâl hatır sorar oldu. Onlara hem yakın hem de bu kadar uzak olmak beni asıl yıpratan ve üzen şey. Bir de onların mutsuzluğuna tanık olmam ve elimden hiçbir şey gelmemesi ben her dakika yaşlandırıyor.
‘ERKEK ÇOCUK OLSUN DİYE DUA EDEN KAYINVALİDEM BİLE YAKA SİLKTİ’
Nurgül A. (39)
Türk aile yapısında erkek çocuğunun yeri ayrıdır, benim için pek öyle olmasa da… Eşim ailenin en küçük erkek çocuğu ve şimdiye kadar evlenen tüm kardeşlerinin çocukları kız oldu. Sıra bize geldiğinde ise balayından döndüğümüz andan itibaren bir çocuk baskısı başladı, hem de erkek çocuk. Birkaç sene sonra hamile olduğumu açıkladığım ilk andan cinsiyet açıklanana kadar neredeyse hop oturup hop kalktılar. Büyük gün geldiğinde kayınvalidem de bizimle gelmek istedi. Çocuğun erkek olacağı müjdesini kendi kulaklarıyla duymak istiyordu. Tam da istediği gibi oldu, bebeğin cinsiyeti erkekti.
Diğer torunlarına almadıkları kadar kıyafet, oyuncak aldılar. Herkes bu çocuğun ne kadar şımarık olacağını düşünüyordu ama bu kadarını ben bile tahmin edememiştim. Kız çocukları olan arkadaşlarım ikinci veya üçüncü çocuğu düşünürken, ben bir an önce kreşe gidecek yaşa gelmesi için dua ediyordum. Tırmanılmadık duvar, mahallede dövülmedik çocuk bırakmamıştı. Oğlum mahalleye çıktığında neredeyse komşular korkudan çocuklarını eve sokuyordu.
Yedi kız torundan sonra eve giren erkek çocuk eşimin ailesine bile yaka silktirdi. Bir saat sevseler ikinci saatte mutlaka geri getiriyorlardı. Tam sekiz sene sonra cesaretimi toplayıp ikinci çocuk kararı aldım. Sekiz sene önce erkek olsun diye dua eden kayınvalidem bile ‘Hayırlısıyla bir de kız çocuğun olsun’ diyordu. Kısacası oğlum sayesinde ailemizde kız çocuklarının değeri katbekat arttı.
Tabii ki herkes çocuğunu sever ama erkek çocuklarının ebeveynlerini daha çok yıprattığı bir gerçek. Konu sadece yaramazlıkları da değil. Genelleme yapmak ne kadar doğru bilemiyorum ama bazen çok kaba oluyorlar, bazen çok duyarsız ve acımasız… Kız çocukları kadar şefkatli olmuyorlar. Acaba bizimki mi böyle oldu diye düşünüyorum ama çevremdeki herkesten aynı şeyi duyuyorum. Yani erkek çocuk gerçekten çok yoruyor ve bence de daha çabuk yaşlandırıyor.
‘HERKES ÇOCUĞUMUN UYSAL OLMASININ SEBEBİNİ CİNSİYETİNE BAĞLIYOR’
Selin K. (29)
Bir yaşında kızım var. Doğduğu andan itibaren gerçekten çok uysal denebilecek bir bebekti. Bir yıldır geceleri çok nadir ağlama krizleri yaşadık, gün içinde hep neşeli ve mutlu. Tek başına oyuncakları ile oynuyor, kendi kendine vakit geçirebiliyor, insanlardan kaçmıyor, onunla sohbet edilmesini çok seviyor ve tanıdıklarıyla keyifle vakit geçirebiliyor. Ben tüm bunların karakter özelliği olduğunu düşünüyorum fakat erkek çocuğu olan arkadaşlarım bana pek katılmıyor. Onlara göre kızımın böyle olmasının en temel sebebi cinsiyeti.
Kendi çocukları ile benimkini kıyasladıklarında yenidoğan dönemlerinde bile bariz farklar olduğunu söylüyorlar. Mesela onlara göre erkek bebekler kendi başlarına oyuncakla çok nadir oynuyor, hep kucakta olmak istiyor, sebepsiz yere ağlıyor. Bence kız/erkek çocuk ayrımı yapmak için bir yaş henüz çok erken ancak erkek çocuğu olanların söylemleri ve tecrübeleri "Acaba mı?" dedirtiyor. Erkek çocuk ebeveynlerin ömrünü kısaltıyor haberi çıktığından beri de hepsi bana atıp, “Bak çok şanslısın, söylüyoruz inanmıyorsun işte tescillendi” diyor.
‘ERKEK ÇOCUK ÖZELLİKLE ANNEYE KARŞI DAHA DUYGUSAL VE ŞEFKATLİ’
Nermin I. (42)
Benim iki oğlum var, kızım olmadığı için kıyaslama yapamam ama erkek çocukların ebeveynlerine karşı kızlara göre daha az şefkatli olma konusuna hiç katılmıyorum. Bence erkek çocuk ebeveyne özellikle de annesine karşı inanılmaz duygusal ve sevgi dolu olabiliyor. Hatta bana göre büyüyüp evlendiklerinde erkek çocuğun annesi ile eşinin problem yaşamalarının altında da bu sevgiyi paylaşamamak yatıyor. Bazı erkek anneleri bu yüzden aklını yitiriyor. Yani bazen ben de düşünüyorum. İki oğlum da bana çok düşkün, büyüyüp evlendiklerinde bana karşı ilgileri azalacak mı yoksa beni yine çok sevecekler mi diye düşünüyorum. Çocukların ilgisinin başka birine kayacağı ve ikinci plana atılacağım fikri bile üzülmeme neden oluyor. İnsan eşekten düşmüş karpuza döner herhalde…
‘YAŞLANDIRAN ERKEK ÇOCUK DEĞİL ÇOCUK’
Pelin K. (43)
Benim bir oğlum var ama bence bu araştırma çok da doğru değil. Kız ya da erkek fark etmez çocuk özellikle anneyi yıpratıyor, yaşlandırıyor. Bu durum eğer anne destek almıyor veya ailede roller paylaşılmıyorsa daha bariz bir şekilde ortaya çıkıyor. Erkek anneliğine gelince, çocuğun şefkatli olması biraz da yetiştirilme şartlarına bağlı bence. Benim oğlum diye demiyorum etrafındaki çoğu kızdan daha şefkatli olabiliyor yeri geldiğinde. Belki kız çocuklarının anneye yol arkadaşlığı yapması gibi şeyler annenin ruh sağlığını iyi yönde etkiliyor olabilir ama o da belli yaştan sonra oluyor. Hepimiz kendimizden biliyoruz. Kısacası yaşlandıran erkek çocuk değil çocuk.
'KIZIMDAN ÇOK ÇEKTİM OĞLUM TESELLİM OLDU'
Nazan F. (62)
Benim bir kızım bir oğlum var. Şimdi 30 yaşın üzerindeler ama hem çocukluklarında hem de yetişkinlik dönemlerinde kızımdan daha çok çektim. Kızım ne kadar yaramaz ve haylazsa oğlum bir kadar uysal ve naifti. Kızım her gün okulda birileri ile kavga ederdi, veliler şikayete gelirdi, oğlum hep beyefendiliği ile takdir toplardı. Ergenlik döneminde kızım bir canavara dönüştü, oğlum o her zamanki ağırbaşlılığı ile o dönemi atlattı. Kızımı eve zor sokardık oğlum tam bir ev kuşuydu. Yani ben kızımı yetiştirirken daha çok zorlandım ve aklım hep onda kalıyordu. Çok asi ve agresif ruhlu olduğu için hep başına bir şey gelecek diye korkardım. İkisi de evlendi, oğlumun çok mutlu bir evliliği var ama kızım kısa sürede boşandı. Oğlumun bir kızı oldu babasına çeker inşallah dedik ama halasının kopyası, şimdiden kendini belli ediyor. Kısacası çocuk yetiştirmek zaten büyük bir sorumluluk ve her saniyesinde ömründen ömür gidiyor ama bana göre kız çocuk çarpı 2 etki yaratıyor. Araştırmaya katılan ebeveynlerin hiçbirinin benimki gibi kızları yokmuş demek ki yoksa sonuç böyle çıkmazdı.
‘ERKEN YAŞLANMANIN TEK SEBEBİ ERKEK ÇOCUK DEĞİL’
Yorumlarına başvurduğumuz Uzman Psikolog Özlem Nur Tulum, araştırmanın katılımcı sayısının büyüklüğü ve 14 sene boyunca sürdürülmesi dolayısıyla önemli olduğunu söyledi ve ekledi:
“Ancak, en az bir erkek evladı olan ebeveynlerin, bilişsel gerileme ve erken yaşlanma yaşamalarının ardında geçmişlerindeki ve güncel olarak hayatlarındaki zihinsel, psikolojik, biyolojik ve sosyal tüm diğer faktörlerin de incelenmesi gerekir. Çözümlenmemiş travmatik geçmiş yaşantıları olan ebeveynler için erken bilişsel gerileme ve yaşlanma da mümkün.”
‘ERKEK ÇOCUKLARININ YETİŞTİRİLME TARZI EBEVEYNLERİNİ YIPRATMALARINA SEBEP OLUR’
Ebeveynlerin çocuklar üzerinde fizyolojik, psikolojik ve sosyal etkileri olduğu gibi çocukların da ebeveynlerin üzerinde etkileri olduğunun altını çizen Tulum, “Hatalı ebeveynlik tutumlarında çocukların büyüdükçe anne babaları yıpratması olasıdır. Örneğin, bizim kültürümüzde erkek çocukları maalesef sağlıklı sınırlar olmadan haz odaklı yetiştiriliyor. Erkek çocuğun uzuvlarına övgü, ev ve diğer kardeşe bakım gibi yardım gerektiren görevlerden uzak tutmak, her dediğinin yapılması, duygularının erkek olduğu için gerekli olmadığını düşünerek yok sayılması gibi birçok yanlış yetiştirme tutumları sıralanabilir. Erkek çocuğunun, genelde her şeyi önüne serilir ama kız çocuklarının mutfak, ev, diğer kardeş bakımı gibi gelişimsel yaşına uygun olarak anneye yardımcı olacağı yani ‘empati’ geliştireceği alanlar tanınır. Bu da ilerleyen zamanlarda, kız çocuklarındaki merhamet ve empati rezervlerini artırır” dedi.
Tulum sözlerini şöyle sürdürdü:
“Genelde, aileler kız çocuklarıyla daha fazla duygusal sohbet ve sarılarak temas eder. Oysa bazı erkek çocukları, daha çok sarılmaya ve iletişim kurmaya ihtiyaç duyabilir. Bizim kültürümüzden gidecek olursak da erkek çocuklarının, özellikle babalar tarafından sevgi nesnesi görülmemesi yani saç okşanması, sarılmak, o gün nasıl geçtiğine dair sohbet etmek, beraber etkinlikler yapmak gibi bakımların ihmali maalesef erkek çocukların bilişsel, psikolojik ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkiler. Bu durum da ilerleyen yıllarda anne ve babaları yıpratan nedenlerdir.”
‘ERKEK ÇOCUKLARINA DA DUYGULARINI İFADE ETME ALANI TANINMALI’
Son 30 yılda, uluslararası düzeyde aile yapısındaki değişiklikler ve boşanma oranlarına bakılması gerektiğini vurgulayan Tulum, “Erkek çocuklar bu durumu daha zor atlatabilirler. Sebebi ise duygusal ifade becerilerinin, kız çocukları kadar gelişkin olmamasıdır. İç güdüsel olarak anneyi koruma isteğiyle saldırganlaşabilirler. Çocuk, duygularını doğru ifade kanalları bulamadığında, vurma, ısırma, altını ıslatma, yoğun öfke, uyumsuzluk gibi boşaltma yöntemleri anne ve babaları yıpratır. Erkek çocuklarına da duygularını tanıtma, sorma, konuşma alanları tanınmalıdır” ifadelerini kullandı.