Bir saatte 300 defa

Güncelleme Tarihi:

Bir saatte 300 defa
Oluşturulma Tarihi: Ekim 28, 2013 00:00

Toplumda çok sık görülen horlama, insanların yüzde 25'inde sürekli, yaklaşık yüzde 45'inde zaman zaman görülür.

Haberin Devamı

Horlamanın en sık görüldüğü kişiler, "şişman" sayılabilecek fazla kilolu erkeklerdir.

SAATTE 300 DEFA TIKANIYOR

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Süreyya Şeneldir, horlamanın rahatsız edici sosyal boyutundan da önce tıbbi açıdan tehlikeli boyutlara ulaşabileceğine dikkat çekiyor:

"Horlama, ağız ve burun arkasındaki hava yolunda darlık olduğunda veya dilin arkası, yumuşak damak ve küçük dil çeşitli sebeplerle birbirleri üstüne geldiğinde, solunumla birlikte titreşir ve horlama sesi ortaya çıkar.Horlayan kişinin alay konusu olması ve geceleri aile bireylerini rahatsız etmesi problemin sosyal boyutudur. Tıbbi açıdan baktığımızda ise horlayan insanların uyku sırasında çoğunlukla nefessiz kaldığı, ve hayati organların oksijensiz kaldığını görürüz.Horlamanın en ağır çeşidi "tıkayıcı tipte horlama hastalığı"dır. "Uyku apnesi" olarak da bilinen bu hastalıkta şiddetli horlama, nefessiz kalınan bir dönemle kesilir. Bu sırada solunum tam olarak durur. Uyku sırasında kandaki oksijen seviyesi düştüğünden, kalp daha çok kan pompalamak zorunda kalır ve bu da ileride yüksek tansiyon ve kalp büyümesine neden olur.Özetle, horlama ciddi bir hastalıktır, ama çözümsüz değildir.

Haberin Devamı

Op. Dr. Süreyya Şeneldir, tıkayıcı tipte horlama hastalığı yaşayan birinin 10 saniyenin üzerinde nefessiz kalma nöbetleri geçirdiğine dikkat çekiyor.Şeneldir bu nöbetlerin bir saat içinde 7'den fazla olmasının yaşamı tehdit edecek boyuta ulaşabileceğini vurguluyor:

"EN TEHLİKELİ HALİ UYKU APNESİ"


Horlamanın sağlığı tehdit eden en tehlikeli hali olarak da bilinen "tıkayıcı tipte horlama hastalığı"dır. Bu hastalığın "tıkayıcı tipte" olarak nitelendirilmesinin nedeni, uyku sırasında solunumun durması ve hastanın nefessiz kalmasıdır. 10 saniyenin üzerindeki nefessiz kalma nöbetlerinin bir saat içinde yedi dafadan fazla görülmesi, yaşamı ciddi şekilde tehdit eder. Bu durumda doktorunuz size bir uyku merkezinde inceleme yapılmasını önerecektir.

Haberin Devamı


Apneli (nefesin kesilmesi) hastalarda saatte 30 ile 300 defa arasında tıkanmalara rastlanmaktadır. Bu hastalar uykudayken kanlarında oksijen düzeyi aşırı oranda düşer. Oksijenin düştüğü bu dönemde, kalp kanı daha çok pompalamak zorundadır. Bir süre sonra kalp ritmi bozulur; yıllar içinde yüksek tansiyon ve kalp büyümesi yerleşir. Tıkayıcı tipte horlama hastalığı olan kişiler uykularının çok az bir kısmında derin uyku fazına geçebilmektedirler. Derin faz gerçek dinlenme için tek yoldur. Dinlenmeden geçirilen gecenin gündüzü uykulu, yorgun ve verimsiz geçecektir. Araba kullanırken ya da iş başında uyuklamalar görülür."

RİSK ALTINDA MISINIZ?

-Erkekseniz ve aşırı kiloluysanız,

Haberin Devamı

-Büyük bademcik veya geniz etiniz varsa,

-Ailenizde apne hastaları varsa,

-Alkol veya sakinleştirici ilaç kullanıyorsanız,

-Sigara içiyorsanız,

-Tiroid beziniz az çalışıyorsa,

-Burun tıkanıklığınız varsa veya

-Kalp krizi geçirmişseniz uyku apnesi hastalığı bakımından risk altındasınız demektir.


KENDİNİZİ TEST EDİN

KBB Uzmanı Op. Dr. Süreyya Şeneldir aşağıdaki testle kişinin horlamasının ne derecede ciddi olduğunu ve uyku apnesi hastası olup olmadığınızı anlayabileceğini belirtiyor:

"Her sorunun karşısına Asla yanıtı verdiğinizde 0 puan, Hafif yanıtı verdiğinizde 1 puan, Orta yanıtı verdiğinizde 2 puan ve İleri yanıtı verdiğinizde 3 puan yazın.Aşağıdaki günlük aktiviteler sırasında sizde ne derece uyku hali veya uyuklama görülür?

-Otururken veya okurken

Haberin Devamı

-Televizyon izlerken

-Sosyal bir ortamda otururken

-Bir saati aşkın araba yolculuğu

-Başka birisi ile konuşurken

-Öğle yemeğinden sonar

-Araç kullanırken, kırmızı ışıklarda...Toplam puanınız 10 ve üzeri ise apne hastası olabilirsiniz. Vakit geçirmeden doktora görünmenizi öneririz."

HORLAMA VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

KBB Uzmanı Op. Dr. Süreyya Şeneldir, horlama ve uyku apnesinin tedavisi için günümüze dek birçok yöntem kullanılmaktadığına dikkat çekiyor.

"Horlama için kilo vermeden küçük dil, yumuşak damak ve bademciklerin alındığı daha kompleks ameliyatlara kadar uzanan pek çok tedavi yöntemi önerilebilir. Horlama ve uyku apnesinin tedavisinde geliştirilen etkin ve güvenilir yöntemlerden biriyse PILLAR IMPLANT uygulamasıdır. Bu yöntem, aynı zamanda kolayca uygulanabildiği için sıklıkla tercih edilmektedir.Bu uygulamayla yumuşak damağı sertleştirerek, horlamaya neden olan titremeyi azaltacak ve yumuşak damağın hava yolunu tıkamasına mani olacak üç minik implantın, yumuşak damağa yerleştirilir.Uygulama sonrası, implantlar damak içinde onları sabitleyen doğal bir doku etkisi meydana getirerek, yumuşak damağın kas tabakasına yapısal destek olurlar; böylece yumuşak damağa bağlı horlama ve uyku apnesinin ortadan kalkmasını sağlarlar."

Muayenehane koşullarında yapılan bu basit ve yaklaşık 15 dakika süren uygulama sonrasında hastaların çoğu, işine devam edebilirler.
Yerleştirilen implantlar vücutla uyumlu oldukları için, ömür boyu kalırlar ve hiçbir sorun çıkarmazlar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!