Güncelleme Tarihi:
"1993 yılında yaşadığım bir olay. İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitütüsü'nde ameliyatlarımı yapıyordum. O dönemdeki
6 SAAT SONRA: "HASTAYI BIRAKALIM MI?"
Yaklaşık 6'ıncı saatte karşımdaki yardımcı uzmanıma sordum "Yapılacak bir şey var mı?", "Yapılacak hiçbir şey yok hocam dedi" ikinci asistana sordum "Yapılacak bir şey var mı?" "Yok hocam" dedi. Anesteziste sordum "Senin yapacak bir şeyin kaldı mı?" "Yok hocam" dedi. "Hastayı bırakalım mı?" hep birlikte "Bırakalım" dedik.
"HASTAYI KAYBETTİK" DEDİKTEN SONRA YENİDEN ÇALIŞAN KALP
Çok üzgün bir şekilde çıktık tabii hasta yakınları bekliyor "Maalesef hastayı kaybettik" dedim. Tabii bir kıyamet koptu, herkes ağlıyor. Koşa koşa Haseki Hastanesi'nin karşısındaki eczaneye gittiler. Aile Şanlıurfalı, o eczane de öyle. Cenaze işlemlerini başlatmışlar. Ben çok üzgün bir şekilde odama çıkmıştım. Birden telefonum çaldı. "Hocam kalp birden çalışmaya başladı" dediler. Koşa koşa ameliyathaneye gittim.
HASTADA HİÇBİR HASAR KALMAMIŞTI
Hemen eldiven, gömlek giydim. Kalp tekrar çalışmaya başlamış, pompaya girdik. 2 saat sonra pompadan çıktık ama hastannın göğsünü kapatamadık, açık kaldı. 2 gün sonra tekrar ameliyata aldık hastanın göğsünü kapattık. Hiçbir komplikasyon olmadan, nörolojik sorunu olmadan, yarası bile enfeksiyon olmadan taburcu ettik hastayı. 15-20 gün sonra hasta geldi bana teşekkür etti. Bu hasta resmen yaşamını yitirdi, öldü kararını verdik ve tekrar canlandı. İlginç olan şey bu yeniden canlandırmalarda mutlaka bir hasar kalır. Bu hastada hiçbir hasar kalmamıştı. O zaman şu kararı aldım, "Hiçbir hastayı bırakmamak lazım, sonuna kadar mücadele etmek lazım."
15 BİN AMELİYAT YAPTI BUNUN BİR ÖRNEĞİ DAHA YOK
- Peki kötü haberi kim vermişti?
Ben vermiştim. Bu bir cerrahın yapabileceği en cüretkar şeydir. Çıkarız hastanın yakınlarıyla helalleşiriz. Zaten ben önceden aileyi hazırlamak için durum kötüyse söylerim. Ama o ana kadar aile gibi olmuşuzdur zaten. Böyle ameliyatlar kötü gittiği zaman ekipten birisi dışarı çıkar ve problem yaşandığını bir hatırlatıcı olarak söyler.
Sonra bu hasta canlandığında ameliyathaneye giderken zaten aile oradaydı, "Bir dakika. Telaş etmeyin, kalbinde bir hareket var, tekrar ameliyata giriyorum dedim." Çıktığımda zaten hastayı yoğun bakıma alıyorum dediğimde herkes sevinç içindeydi. Taburcu olduktan sonraki mutluluklarını tarif edemem zaten. Ben 15 bin açık kalp ameliyatı yaptım. 15 bin ameliyat içinde bu kadar kesin kaybettiğimiz ve hiçbir hasar olmadan geri dönen bir hasta daha yok. Gerçekten mucizeydi.
"BİR CERRAHIN RAKİBİ AZRAİL"
Bir cerrahın rakibi Azrail. Ölüm bizim için bir yenilgi aslında bir hastayı kaybedersek mutlaka çok üzülürüz ve "Neyi eksik yaptım, neyi yanlış yaptım?" diye muhakeme yaparız. Bazen kendi kendimize bu sorgulamayı yıllarca yaparız.
"HASTALARIMIZLA KANIMIZ, TERİMİZ BİRBİRİNE KARIŞIR"
Biz hastalarla kanımız, terimiz birbirimize karıştığı için akraba gibi oluyoruz. İlk zamanlar hastalarımın hepsinin adını biliyordum ama şimdi sayı o kadar yüksek ki ancak detayları anlattıklarında biliyorum.