Güncelleme Tarihi:
Yapılan tetkikler sonrasında ameliyata alınan Koçoğlu, Batı Karadeniz Bölgesi'nde ilk kez BEÜ'de kullanılan 'Endoskopik Hipofiz Cerrahisi' yöntemiyle sağlığına kavuştu. Beyin ve Sinir Hastalıkları Doktoru Yrd. Doç. Dr. Aydemir Kale, Kulak Burun Boğaz Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Murat Damar ile birlikte başarılı geçen ameliyat hakkında bilgi verdi.
HASTALARIN HASTANEDE YATIŞ SÜRELERİ KISALIYOR
Hasta aşırı kilo alma, ciltte incelme, vücutta kıllanma artışı, kontrolsüz şeker ve tansiyon yüksekliği ile başvuruyor. Hastamızın yapılan tetkikler neticesinde hipofiz bezi dediğimiz hormon salgılayan; beynin bir çeşit tümöründe aşırı salgılama sonrası cushing hastalığı teşhisini konulur ve tedavisi planlanır. Bu tip hastalarda geleneksel olarak eskiden kafatasının açılarak tümörün çıkarılması yapılırken son zamanlarda burundan girilerek tümörün çıkarılması tekniği daha sık kullanılır.
Mikroskop kullanılarak yapılan bu ameliyatlarda son 10-15 yıldır dünyada yaygınlaşarak endoskopun da bu işte devreye girmesiyle endoskopik hipofiz cerrahi tedavisini gündeme getirdi. Güler Koçoğlu'na bu yöntemle cerrahi operasyon planlandı. Operasyonda burun deliğine kamerayla girilerek anatomik yapıların korunması sonrası tümöre ulaşılır. Daha geniş bir görüntü alanı elde edilen bu tekniğe açılı endoskopların eklenmesiyle başarı oranı yükselmekte ve görüntü kalitesinin netliği ile tümör kontrol oranları artmakta. Ameliyat sonrası 1. gün hastalar ayağa kaldırılır. Hastaların burnuna tampon yerleştirilmemekte ve ameliyat sonrası konforları artmakta ve ayrıca hastanede yatış süreleri kısalmakta.
TEDAVİ YÖNTEMİ KOLAYLAŞTI
Kolaylaşan tedavi yöntemi sayesinde hastanın kısa sürede ayağa kalkabiliyor. Bu tip hastalar genellikle bize hormonal bozukluklarla başvurur. Dolayısıyla öncelikli olarak endokrin polikliniğine giderler. Endokrinoloji bölümüyle yapılan ortak çalışma başarılı sonuçlara katkı sağlar.
HASTA ERKEN TABURCU OLUYOR
Beyin Cerrahisi ameliyatta endoskoplar kullanıyor. Endoskopta burun içerisindeki yapıları ve ameliyat sonrası gelişebilecek yapışıklıklar daha az olduğu için dünyada son dönemlerde bu ameliyatlar popüler hale geldi. Selladaki tümörleri endoskop yardımıyla çıkarıyoruz. Önceki ameliyatlarda burunun ortak yapının arasına girilerek sinüsün içerisine giriliyordu. Endoskopik yöntemle buradaki yapılara hiç dokunulmadan sadece arkadan 1-2 santimetrelik bir kesi ile direk sinüs içine giriliyor ve buradan tümörün olduğu sella bölgesine ulaşılıyor. Bu da ameliyat sonrası dönemdeki yapışıkların minimum olması, ameliyattan sonra hastanın daha erken taburcu olmasını sağlıyor. Hastaların burun ile ilgili şikayetleri oldukça azalıyor.
Ameliyat sonrası ayağa kalkan hasta Güler Koçoğlu da kendisini daha sağlıklı hissettiğini anlatarak, "Şikayetleri pek önemsememiştim ama ciddi bir hastalığım olduğu tıp fakültesinde yapılan incelemeler sonrası ortaya kondu. Sağ olsunlar onların sayesinde bu ameliyat gerçekleşti. Şu an iyiyim, hiç ağrı sızım yok. Çok halsizdim, hiç yürüyemeyecek gibi halim vardı. Bugün iyi olduğumu hissediyorum" diye konuştu.