Güncelleme Tarihi:
Beyin ölümü tablosundaki hastanın sadece kalbi atmaktadır, bir başka deyişle sadece nabzı ve kalp atımları alınabilmektedir. Dışardan izlenebilen tek yaşam işareti kalp atımlarıdır. Diğer yaşamsal fonksiyonları tıbbi destek ve solunum cihazıyla sağlanmaktadır. Öyle ki bu hastaların kendiliğinden solunumları da olmadığı için yaşam destekleri kesilir kesilmez kaybedilirler.
Beyin ölümü tıbbi ölüm hali olarak kabul edilir. Yani “ölüm” ile eşdeğer olarak kabul edilir. Serebral fonksiyonların kaybının işaretleri derin koma ve ağrılı uyaranlara tam cevapsızlık halidir.
"Beyin ölümü" denildiğinde "beyin sapı" ölümü kastedilir. Beyin sapı ölümü tanımı somatik (bedeni) ölüme eşdeğerdir. Hukuken kişinin varlığının sona ermesi anlamına gelir ve ancak bu durumda, hukuken organ ve doku transplantasyonu olanağı doğar.
Beyin ölümünde hasta makineye bağlıdır ve hiçbir yaşam belirtisi yoktur. Bitkisel hayatta ise solunum devam eder.
Beyin ölümü kararını dört kişiden oluşan uzman doktor ekibi verir. 2238 sayılı yasanın 11. maddesine göre bu uzman ekip kardiyalog, anestezi uzmanı, nörolog ve nöroşirurjiyenden oluşur. Ekipten hiçbiri hastayı yatıran, durumunu takip eden doktorlardan olamaz.