Güncelleme Tarihi:
Ergenlik dönemindeki gençlerin en büyük istekleri ise çevreleri tarafından beğenilmek, “en güzel” veya “en kusursuz vücuda” sahip olabilmek. Medyada ve sosyal paylaşım sitelerinde gördükleri fit vücutlara kavuşmanın çözümünü de çoğu zaman, “çok düşük kalorili”, “proteinden zengin” veya “tek tip besine dayalı” diyetlerde buluyorlar. İşte tehlike sinyalleri de bu noktada çalmaya başlıyor, çünkü bilinçsizce yapılan diyetler, ergenin yaşam standartlarını hayatı boyunca olumsuz yönde etkileyecek olan bedensel ve ruhsal sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Acıbadem Etiler Tıp Merkezi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Melis Torluoğlu, ergenlik döneminde hatalı beslenmenin yol açtığı 7 sağlık problemini anlattı.
HATALI DİYETLERİN YOL AÇTIĞI 7 CİDDİ SAĞLIK PROBLEMİ!
Yapılan bir çalışmada; ergenlik döneminde kız ve erkeklerin kilolarıyla yakından ilgilendikleri, bu dönemde mutsuz, stresli, öfkeli, üzgün ve mutlu olma gibi değişen duygu durumlarının yeme davranışı üzerinde etkili olduğu tespit edilmiş. Çalışma; özellikle kız ergenlerin beyinlerini sürekli şişmanlayacağı düşüncesiyle meşgul ettikleri ve tek düşüncelerinin zayıf olmak olduğuna işaret ediyor. Bu nedenle de yeme bozukluklarının genellikle ergen dönemde başladığına dikkat çekiliyor. Yapılan bir çalışmada özellikle 13-14 yaş döneminin “Anoreksiya Nervoza”ya varan yeme davranışındaki bozuklukların en yoğun ortaya çıkabileceği “kritik” süreç olduğu vurgulanıyor.
Ergenlik dönemi kemik oluşumunu yüzde 45 oranında karşılıyor ve oluşan kemik kapasitesi hayat boyu kullanılıyor. İlerleyen yaşlarda alınacak ilaç ve beslenme destekleri ise fayda sağlamıyor. Yetersiz enerji ile fazlaca protein alımını destekleyen diyetler bu dönemde kalsiyum eksikliği oluşturabiliyor. Bunun sonucunda osteoporoza kadar giden bir tablo oluşurken, kas kitlesinin çalışma temposunda da aksaklıklar yaşanabiliyor.
Ergenlik dönemindeki gençlerin beslenmelerinde yaptıkları önemli hatalardan biri, zayıflamak ve daha fazla kas kitlesine sahip olmak amacıyla proteinden zengin beslenmek. Oysa yüksek protein çok erken yaşta böbreklerde yapısal bozukluklara yol açabiliyor. Üstelik böbrek yetmezliği, nefrit ve böbrek taşı gibi böbrek hastalıkları sinsi ilerledikleri için yıllarca ergenin bilgisi dahilinde olmadan hızlıca ilerleyebiliyor.
Çok düşük kalorili diyetler, yağları değil, proteinleri yakıyor ve diyet bırakıldığında yeniden hızlı kilo alımına neden oluyor. Bunun sonucunda ergen sağlıksız bir şekilde kilo veriyor. Yeterli protein alınamadığında da büyüme ile gelişmede, cinsel olgunlaşmada gerilik ve yağsız vücut kütlesinde azalma görülüyor. Uzun süre bu tür diyetlere devam edilmesi; halsizlik, iştahsızlık, yavaş kalp atımı hızı, hipotermi, cilt kuruluğu, saçlarda kabalaşma ve kırılganlık artışıyla birlikte seyreden “hipotiroidi” gibi düzeltilmesi zor olan sağlık sorunlarına neden olabiliyor.
Ülkemiz genelinde okul çocuklarının yüzde 20-35'i demir eksikliği anemisi problemiyle karşı karşıya kalıyor. Ergenlik döneminde kız çocuklarında “adet görme” süreci başlayınca vücutta kan kaybı da oluyor. Bunun sonucunda demir gereksinimi, özellikle genç kızlarda görülen önemli bir problem haline geliyor. Eğer çok düşük kalorili ve demir kaynaklarından kısıtlı diyetler uzun süreli uygulanırsa, demir eksikliği anemisi ciddi boyutlara sürüklenebiliyor.
Düşük kalorili beslenme tipi kas kaybına yol açıyor ve kaslarla çalışan bir organ olan kalbi doğrudan etkileyebiliyor. Bunun sonucunda çok genç yaşlarda bile kalp krizlerini tetikleyebiliyor.
İnce bedenin her zaman ideal olarak algılanması ve sürekli bilinçsizce uygulanan diyetler; gençleri depresyon, sosyal hayattan uzaklaşma, sadece duygusal beslenme davranışı eğilimi gösterme, okul başarısında düşüş, konsantrasyon yeteneğinde azalma ile yoğun duygu değişimleri gibi olumsuz bir tabloya itebiliyor.
Ergenlik döneminde nasıl beslenmeli?
• Besinlerde çeşitlilik sağlanmalı,
• Yağ ve şeker sınırlandırılmalı,
• Lif bakımından zengin besinlere yer verilmeli,
• Vitamin ve mineraller yeterli düzeyde alınmalı,
• Kırmızı et ve yumurta gibi demirden zengin besinler tüketilmeli,
• Özellikle demir emilimini artıran limon, portakal, mandalina, kivi sivri biber ve maydanoz gibi C vitamininden zengin besinler yenilmeli.
• Hazır ve hızlı gıda olarak adlandırılan fast-food tarzı beslenmeden uzak durulmalı,
• Gıda takviyeleri asla bilinçsizce kullanılmamalı ve mutlaka bir uzmana danışılmalı,