Güncelleme Tarihi:
Gittiği hastanelerde tedavi edilmediğini belirten Karaşal, "Kazadan sağ kurtulduğuma bile sevinemiyorum. Bana kapıyı gösteren doktor, düşersem ya öleceğimi ya da sakat kalacağımı söyledi. Adım atmaya bile korkuyorum. Başbakanımız ya da Sağlık Bakanımız benim ameliyat olmama öncülük ederse onların kulu kölesi olurum" diye konuştu.
Geçirdiği trafik kazasında boynu kırılan ancak 109 gündür tedavi olamayan Cevdet Karaşal (24), son çare olarak İstanbul’a geldi. Karaşalı zor şartlarda İstanbul’a getirdiklerini söyleyen ağabeyi Cemallettin Karaşal, trafik kazasından sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Kardeşim, Hatay’dan Erzurum’a gitmek için 17 Kasım 2011’de Has turizme ait otobüse bindi. Otobüs, Çat İlçesi’nde karlı yolda kontrolden çıkarak takla attı. Kazada 5 kişi öldü 37 kişi yaralandı. Kardeşim de tedavi edilmek üzere Erzurum Aziziye Hastanesi’ne kaldırıldı. Ancak beyin cerrahının muayenesinden sonra daha teşekküllü olan Erzurum Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. 3 gün burada ilaç tedavisi uygulandı.
HASTANIZIN SAĞLIK DURUMU İYİ
İlaç tedavisinin ardından taburcu edildi. Bize ’Hastanızın genel sağlık durumu iyi. Burnundaki kırık da 3 ay sonra estetik ameliyatla tedavi edilecek. Şimdi hastanızı taburcu edeceğiz’ dediler. Kardeşimin boynunun ağrıdığını söyledik ancak, çarpmanın şiddetinden olmuştur diye geçiştirdiler.
MR’DA BOYUNDAKİ KIRIK TESPİT EDİLDİ
Bunun üzerine Palandöken Devlet Hastanesi’ne gittik. Kardeşimin burnu burada ameliyat edildi. 15 gün sonra taburcu ettiler. Ameliyattan bir hafta sonra Cevdet’in başı ağrımaya başladı. Biz de yine aynı hastaneye götürdük. MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) çektirdik. Doktor kardeşimin boynunda kırık olduğunu söyledi ve Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aziziye Hastanesi’ne sevk etti.
İMKANLARIMIZ KISITLI
Burada 14 gün yatırıldı. Doktorlar bize imkanlarının kısıtlı olduğunu ve ameliyatın çok riskli olduğunu söyledi. İstanbul ya da Ankara’da ameliyatı yaptırmamızı söylediler ve bizi İstanbul Pendik’teki Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk ettiler.
BUGÜN GİT YARIN GEL
Kendi imkanlarımızla Cevdet’i uçakla İstanbul’a getirdik. Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne geldik. Burada Beyin Cerrahı Deniz Konyalı, kardeşimi muayene etti. ’Ameliyat kaçınılmaz. Kararınızı verip, 2 gün sonra da bana bildirin’ dedi. 2 gün sonra biz ameliyatı kabul ettiğimizi söyledik. 10 gün sonrasına ameliyat günü verdiler bize. Ancak hastaneye gittiğimizde yerlerinin olmadığını 5 hafta sonra tekrar gelmemizi söylediler. Biz 5 hafta sonra hastaneye gittik. Bu sefer de 20 gün içinde arayacaklarını söylediler. Arayan soran olmadı. Başhekim Yardımcısı Mustafa Özdemir ile görüştük. Özdemir bey bize 350 hastanın ameliyat için sıra beklediğini, bize sıra gelince ameliyat edeceklerini söyledi. Beklememiz gerektiğini söyledi.
Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki ameliyat sırasını bekleken kardeşimi başka doktorlara da göstermek istedik. Ev hastane arası mekik dokudık. Bir sefer de Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gidip şansımızı denemek istedik. Hastanenin doktorları ’Kazanın üzerinden çok zaman geçmiş. Sevk edildiği hastane ameliyatını yapsın’ diyerek bizi başlarından savdılar.
BAŞINIZIN ÇARESİNE BAKIN
Bunun üzerine tekrar Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gittim. Deniz Konyalı ’Bu hastaya dikkat edin. Dengesini kaybedip düşerse ya felç kalır ya da hayatını kaybeder. Biz sizin hastanızı ameliyat etmeyeceğiz. Başınızın çaresine bakın’ dedi."
BAKANLIĞA ŞİKAYET DİLEKÇESİ
Yemek bile yiyemediğini söyleyen Cevdet Karaşal, "Yemek yerken lokmaları bile yutamıyorum. Suratım davul gibi şişti. Bir an önce iyileşip, tekrar para kazanacağım günlerin hayalini kuruyorum. Erzurum’da 5 nüfus benim kazanacağım parayla geçiniyoruz. Yürürken düşüp ölmekten korktuğum için suyu bile büyüklerimden istiyorum. Banyoya bile büyüklerimin yardımıyla giriyorum. Ağrılara artık dayanamıyorum. Beni sağlığıma kavuşturacakların kulu kölesi olurum" diye konuştu.
Karaşal Ailesi, Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aziziye Hastanesi hakkında ilgisiz ve hatalı tedavi uyguladığı için Türkiye Cumhuriyeti Sağılık Bakanlığı’na şikayet dilekçesi verdi.