'Ben de diyabetliyim arkadaşım'

Güncelleme Tarihi:

Ben de diyabetliyim arkadaşım
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 11, 2014 00:36

‘Tip 1 diyabet’li, Türkiye’nin farklı illerinden yaklaşık 80 çocuk Arkadaşım Diyabet Kampı’nda buluştu. Hastalıklarıyla ilgili bilgileri paylaşan ve tazeleyen çocuklar, özgüvenlerini de artırdı.

Haberin Devamı

Kocaelİ Tıp Fakültesi’nin 18’inci kez düzenlediği, Arkadaşım Diyabet Kampı bir hafta sürdü. Çocuklar kampta, Prof. Dr. Şükrü Hatun’un ekip lideri olduğu toplam
25 çocuk endokrin yan dal ve çocuk hastalıkları asistanı, diyetisyen, hemşire, psikiyatrist, psikolog ve tıp öğrencisiyle buluştu. Deneyimli diyabetli abi ve ablaların da katıldığı kampta eğitim verilmekle kalınmadı, spor, resim çalışmaları ve eğlendirici pek çok aktivite yapıldı. İznik DSİ Tesisleri’nde, ‘tip 1 diyabet’ tanılı çocuk ve gençleri bu kampla bir kez daha bir araya getiren Dekan Prof. Dr. Şükrü Hatun, diyabet tedavisinde bilgi kadar bilincin de önemini hatırlatarak, amaçlarını, “Arkadaş olmak iyi ve özenli davranış gerektirir. Diyabet ile arkadaş olmak da böyle. Çocukların diyabetle barışık olmaları çok önemli” sözleriyle aktardı.

ÖNYARGI ÇOK

Haberin Devamı

Tip 1 diyabetin hem aileler hem de çocuklarca kabul edilmesinin zaman aldığını belirten Prof. Dr. Hatun, şu önerilerde bulundu: “Tip 1 diyabet olduğundan fazla dramatize ediliyor. Zannediliyor ki tip 1 diyabetli olunca çocuk normal hayatını sürdüremez, çocuk sahibi olamaz. Önyargılar nedeniyle çocuklar kendilerini saklayabiliyorlar. Halbuki diyabetli çocuk tedavi prensiplerine uyarsa, diğer insanlar gibi hayatını sürdürebilir. Herkes kadar güçlü, akıllılar. Duyguları farksız. Sadece insülinleri eksik, onu da yerine koyuyorlar.”

‘NE ÇOK DİYABETLİ ÇOCUK VARMIŞ’

Bir yıl önce tanı alan Şeyda Sırma (10) da, günde üç kez insülin yapıyor. “Bu kadar çok diyabetli olduğunun farkında değildim. 12 yıldır diyabetli olanları duyunca çok şaşırdım. Diyabetle uzun yaşanabileceğini zannetmiyordum. Kampta karbonhidrat saymayı öğrendim” dedi. Burcu Şen (13) de, “Neden iğne oluyorsun?” sorularından usandığını anlattı. “Herkesin içinde iğnelerimi yapıyorum, kimseden çekinmiyorum. İğne kötü bir şey değil ki... Hastalığım arkadaşlarımla gezmeme engel değil” sözleriyle paylaştı.

HASTALIĞI YÖNETİN

TİP 1 diyabetli profesyonel basketbol oyuncusu Alper Saruhan ile Marmara Tıp Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Oğuzhan Deyneli de, çocuklara moral vermek için kampa geldi. Bu hastalığın profesyonel spora dahi engel olmadığını anlatan Saruhan, çocuklara, “Hastalığınızı iyi yönetirseniz, hiçbir şeyden geri kalmazsınız” önerisinde bulundu. Doç. Dr. Deyneli de, “Önce hastalığı kabul etmek ve günlük hayatın bir parçası haline getirmek gerekiyor. Bu etrafınızdakilerin de sizi daha rahat kabul etmesini sağlıyor. Neyi seviyorsanız yapabilirsiniz” dedi.

Haberin Devamı

ÇOCUKLAR ANLATTI

‘İğneyi kampta öğrendim

Kampa katılan çocuklardan 13 yaşındaki Emre Çevik’e tip 1 diyabet tanısı bir yıl önce konmuş. Kampa kadar insülin iğnelerini hep annesi yapmış. “Okulda veya nerede olursam olayım annem gelip insülinimi vuruyordu. Korkudan bakamıyordum bile. Burada öğrendim ve alıştım. Artık kendim yaparım. Bir sürü cips, hazır çorba, çikolata vs. getirmiştim yemek için. Hepsini attım” dedi.

ENGEL DEĞİL

Mimarlık öğrencisi Hilal Bozkurt da (19), 5 yıldır tip 1 hastası. Bozkurt çocuklara kampta ablalık yapıyor. “Hastalığımın planlarıma engel olduğunu söyleyemem. Ama zorluk çıkarıyor tabii ki. Kampta çocuklara daha çok duygusal açıdan destek olmaya çalıştım” diyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!