Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Aydoğdu, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması olarak tanımlanan reflünün, fizyolojik olarak her bebekte görülebildiğini anlattı.
Bebekteki şikayetlerin yapısına göre reflünün hastalık olarak değerlendirildiğini ifade eden Prof. Dr. Aydoğdu, “3 yaşın altındaki bebeklerde öksürük, iştahsızlık varsa, çocuk kilo almıyor, uykusunda huzursuzlanıp ağlayarak uyanıyorsa, sık kulak enfeksiyonu, zatürre ve bronşit geçiriyorsa reflüyü hastalık düzeyinde kabul edip tedaviye alıyoruz” dedi.
Bebeklerin, yaş gruplarına göre şikayetlerini çeşitli göstermeye çalıştığını vurgulayan Prof. Dr. Aydoğdu, şöyle konuştu:
“Küçük bebekler huzursuzluklarını yüzlerini buruşturarak öksürüp gösterebilir ki bu reflünün tipik bir göstergesidir. Bebeklerin reflü belirtileri arasında en az bilineni diş gıcırdatmadır. Mide içeriğinin ağza gelmesi ile çocuk yalanma, yutkunma hareketi yapar, dişlerini gıcırdatır. 3 yaşın altındaki bebeklerde diş gıcırdatma, çocuğun dikkat çekmek istemesinden değil, reflü nedeniyle mide içeriğinin ağza gelmesinden kaynaklanıyor. Bu hareketler, bebeğin ağzına bir şeyler geldiğinin habercisidir. Bebekleri diş gıcırdatan ya da beslenme dışı yutkunma hareketi yapan ebeveynler reflü şüphesiyle hekime başvurmalı. Diş gıcırdatma dişlerin mine tabakasının aşınması ve arkasından diş çürüklerinin gelmesi anlamında olduğu için kesinlikle önemsenmeli.”
"BEBEKTE DİŞ GICIRDATMA PSİKOLOJİK OLAMAZ"
Prof. Dr. Aydoğdu, yetişkinlerde stres kaynaklı olduğu düşünülen diş gıcırdatma hareketinin, çocukluk döneminde benzer şekilde değerlendirilmediğini bildirdi.
Küçük çocuklarda diş gıcırdatma hareketinin, “çocuğun oyun yaptığı” şeklinde görülmesinin yanlış olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aydoğdu, şunları söyledi:
“Diş gıcırdatma, büyük yaştaki çocuklarda stres kaynaklı olabilir. Günün stresi, aile içi sıkıntılar, okul stresi olarak düşünülür. Ancak 1-3 yaş arası küçük çocuklarda, bebeklerde bu tür stres kaynaklı problemler olmaz. Olsa da o kadar küçük çocuk, sıkıntısını diş gıcırdatarak belli etmeyi bilmez. Gıcırdatmadaki en önemli neden, reflü ile hava, yiyecek ya da su olabilir, mide içeriğinin yemek borusuna, oradan ağıza ya da solunum yoluna kaçması olayıdır. Çocuk, ağza gelmiş ve çocuk geri gönderiyor demektir. Unutmamalı ki her çocuğun sıkıntısını ifade etme şekli farklıdır, ancak diş gıcırdatması varsa mutlaka reflü lehine yorumlamak lazım.”
"REFLÜNÜN NEDENİ EBEVEYNİN İYİLİK YAPTIĞINI SANMASI"
Prof. Dr. Aydoğdu, bebeklerde reflünün önlenebilmesi için bebeğin günde ortalama 4 öğün beslenmesi, son öğünün ardından 1,5 saat beklendikten sonra uykuya geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Beslenmede yapılacak küçük değişikliklerin, bebekte reflünün önüne geçilmesini sağlayacağına dikkati çeken Prof. Dr. Aydoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çocuk sık aralıklarla ve fazla miktarda beslenmemeli. Ara öğünde birkaç meyveyi karıştırmak, reflüye zemin hazırlar, tek meyve verilmesi yeterli olacaktır. Bebek, taze meyve suyu değil, meyvenin kendisini tüketmeli. Yağlı, şekerli ve asitli gıdalar, reflüyü tetikler. Bebekler için asitli gıdanın başında taze meyve suları geliyor. Çikolata, reflünün bir numaralı dostu ancak bebekler küçük yaşta alıştırılıyor. Yağlı yemekler tüketmeye alışmış aileler, farkında olmadan bebeğin yiyeceği yemeğe çok yağ koyabiliyor. Kahvaltıda, tereyağı, ceviz ve zeytin birlikte verilmemeli, yağ içeriği reflüye sebep olabilir. Anne babalar, 'Bebeğim her gıdadan alsın' diye düşünürken çocuklarının midesini yorduklarını unutmamalı.”