Güncelleme Tarihi:
İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü Obezite, Diyabet ve Metabolik Hastalıklar Şubesi'nden Diyetisyen Özlem Çiçek Ramazan'ın ardında gelen bayramla birlikte nasıl beslenilmesi gerektiği hakkında bilgiler verdi. Ramazan bayramını şeker tadında geçirmek için bazı tavsiyelerde bulunan Çiçek, "Bayramda sabah hafif bir kahvaltı ile güne başlanmalıdır. Öğle yemeği az yağlı, düşük kalorili besinlerden seçilmelidir. Zeytinyağlı sebze yemekleri ve salataların yanına bir porsiyon ızgara, haşlama veya fırınlama yöntemiyle pişirilmiş et, tavuk veya balık tercih edilmelidir. Akşam yemeğinde ise az yağlı sebze yemekleri tercih edilmelidir. Günlük su alımının en az 2 lt olması gerekmektedir.
Misafirliklerde aşırı ısrarların sakıncalı olduğunu söyleyen Çiçek, şunları ifade etti: "Türk toplumu tarafından bayramda yapılan yaygın alışkanlıklardan biri olan aşırı ısrar, kimi zaman sağlık açısından büyük riskler oluşturabilmektedir. Ev sahibi misafire yemek veya tatlı tüketimi konsunda ısrarcı olmamalıdır. Bayramda Şeker Tüketimine Dikkat! Bayram süresince aşırı yenen yağlı, şerbetli, yüksek kalorili besinler özellikle kolesterol, şeker, tansiyon, mide rahatsızlığı gibi problemleri olan insanlarda ciddi sorunlar yaratabilmektedir. Bu tip rahatsızlığı olan insanların yemek seçimlerinde daha dikkatli olması gerekmektedir.
Bayram ziyaretlerinden yürüyerek gidilebilecek mesafede olanlara yürüyerek gitmek öncelikli tercih edilmeli diyen Çiçek, "Ramazan boyunca çoğu insanda görülen hareketsizlik ve geç saatte yemek yemekten kaynaklı olan kabızlık problemi, bayramda aşırı yağlı, çeşitli ve fazla yemekten kaynaklı olarak yerini diyareye (ishal) bırakabilmektedir. Bu nedenle mümkün olduğu kadar yemek seçimlerine dikkat edilmelidir. Yemeklerin yavaş ve çok çiğnenerek yenilmesine dikkat edilmelidir. Ramazandaki sahur alışkanlığı yerini geç saatte yemek yemeye bırakmamalıdır. Şeker ve şekerli ürünlerin satın alınırken son kullanma tarihlerine dikkat edilmeli ayrıca aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır. Bayramda çay ve kahvenin aşırı tüketiminden kaçınılmalı bitki çayları tercih edilmelidir." ifadelerini kullandı.
Bayram yenen tatlıların diş çürüklerine neden olabileceğini belirten Özlem Çiçek, "Şekerli ve nişastalı gıdaların tüketilmesiyle ağızda bulunan bakteriler bu gıdaların yapısındaki karbonhidratları parçalar, bunun sonucu olarak ortaya çıkan asitler diş dokularına zarar verir ve genel sağlığı da olumsuz etkileyen diş çürükleri oluşur." ifadelerini kulladı.
Çiçek, gerek çocuk gerek yetişkinlerde önemli bir sağlık sorunu olan diş çürüklerinden korunmak için şu tavsiyelerde bulundu: "Mümkün olduğunca az miktarda tatlı tüketelim. Ne kadar az sıklıkla tatlı tüketirsek asit oluşumu ve dolayısıyla çürük riski buna paralel olarak azalacaktır. Tatlı yedikten sonra yarım saat kuralına uyalım. Tatlı tüketiminden sonra ağız ortamında oluşan asitlerin diş dokularına zarar vermelerini önlemek için ilk yarım saat içinde önlem almalıyız. Bu nedenle tatlı yendikten sonra yarım saatlik süreyi geçirmeden ağız temizlenmelidir. Fırçalama öncelikle ve özellikle tavsiye edilen işlemdir, ancak bunun mümkün olmaması halinde ağız bol su ile ağız çalkalanmalıdır. Fırçalamanın ve ağzın çalkalanmasının mümkün olmadığı hallerde su içmek, bir parça peynir yemek veya şekersiz sakız çiğnemek ağzımızda asit ortamını oluşmasını engelleyecek ve nispeten dişlerimizi çürüklere karşı koruyacaktır."