Başak 21'inde felç oldu, bir tek ‘anneciğim’ diyor

Güncelleme Tarihi:

Başak 21inde felç oldu, bir tek ‘anneciğim’ diyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 09, 2007 11:30

İŞ görüşmesi için 11 Temmuz'da İstanbul'a giderken gece otobüste felç geçiren Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce İşletme Fakültesi mezunu 21 yaşındaki Başak Ergün, yürüyemiyor, konuşamıyor; ama ilk günden beri “anneciğim” diyerek ve kısa sürede el ve ayağını hareket ettirmeyi başararak doktorlarını şaşırttı. Başak'ın 7 Haziran'da fakültede yapılan geleneksel ‘su savaşı’nda kayarak düşüp başını yere çarptığını belirten gazeteci baba Ünver Ergün, “Kızımın felç geçirmesine bu düşmenin yol açabileceği şüphesi var. Ama kesin değil. Önümüzdeki günlerde gerçek neden belli olacak. Başak uyandığı günden beri anneciğim, diyor başka bir şey demiyordu. Yeni yeni bizim söylediğimiz kelimeleri tekrar etmeye, ayağını, kolunu oynatmaya başladı. Bunlar kızımızın iyileşeceği umudumuzu artırıyor” dedi.

Haberin Devamı

Hazırlığını atladığı fakülteyi 4 yılda bitiren, çeşitli kompozisyon yarışmalarında ödüller alan Başak Ergün başarısını iş için girdiği sınavlarda da gösterdi. Bir bankanın sınavını kazanan genç kız, heyecanla beklediği telefonu aldıktan sonra 11 Temmuz günü görüşme için çağrıldığı İstanbul'a yola çıktı. Tesadüf eseri sınıf arkadaşıyla birlikte yolculuk eden Başak, otobüs Susurluk'ta mola verdiğinde otobüsten indi. Ancak gittiği tuvalette bayıldı. Ambulansla Susurluk Devlet Hastanesi'ne götürülen Başak'ın tahlilleri yapıldı, 3 saat gözetim altında tutuldu. Geçirdiği baygınlık heyecana, strese bağlanan genç kız kendini iyi hissettiğini söyleyince aynı firmanın bir başka otobüsüyle yola devam etti. Ancak Bandırma'dan araba vupuruna bindiklerinde Başak sağ tarafının hissizleştiğini, kendini kötü hissettiğini söyledi. Ailesine haber verilirken, Başak'ın dış dünyayla bağlantısı kesildi. Bilinci kapanan, konuşamayan, tepki vermeyen, sağ tarafına felç inen Başak, Ergün ailesinin yakınları tarafından Acıbadem Hastanesi'ne kaldırıldı. Kızlarının hastalandığı haberiyle perişan olan Ergün çifti, İstanbul'a geldiklerinde Başak'ı yoğun bakımda buldu. Gece Özel Medikal Park Hastanesi'ne götürülen Başak'ın tetkikleri yapıldı, İstanbul'un ünlü hekimleri muayene etti. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde Başak'a anjiyo yapıldığını belirten Fanatik Gazetesi yazarı baba Ünver Ergün, şöyle konuştu:

“Kızımı muayene eden Prof. Dr. Naci Koçak, şah damarının tıkandığını, buna bağlı sağ tarafında felç geliştiğini söyledi. Bu kanama konuşma ve algılama merkezini etkilemiş. Doktorumuz MR'ına baktığında bu kız nereden düştü, diye sordu. O zaman aklımıza Başak'ın okuldaki su savaşında düştüğü geldi. Başaklar'ın okulunda su savaşı geleneksel bir eğlence. Her mezuniyet öncesinde yapılıyor. Nitekim Başak da annesinin istememesine karşın bu eğlenceye katıldı. Hatta birlikte birkaç yer dolaşıp, istediği, içine su koyulan minik balonları satın aldık. Çok hevesliydi. Biz o gün düştüğünü bilmiyorduk. Su savaşı gününden 15 gün kadar sonra bize o günün çekilmiş görüntülerini getirmişti. Seyrederken düşüşünü gördük. O an bende kafamı yere çarpmışın gibi hissettim, panikledik. Bize neden düştüğünü söylemediğini sorduk. Başak bir şey olmadığını, ardından kalkıp oyuna devam ettiğini söyledi. O olaydan sonra iki dersinin finaline ve banka sınavlarına girdi, kazandı. Ankara ve İstanbul'a gidip geldi. Düşüşünün üzerinden 35 gün geçmişti. Bu düşme sırasında başını yere çarpmış olması felç için şüphelerden biri. Bir nöroloji uzmanı da saçlara fön çekilmesinin tetikleyici olabileceğini söyledi. Başak mezuniyet töreni, iş görüşmeleri derken neredeyse kuaförden çıkmaz olmuştu. Şah damarının çevresindeki kılcal damarların görevini yaparak felci geciktirmiş olabileceği söylendi.”

Haberin Devamı

ESKİ BAŞAK OLACAK

Haberin Devamı

Anne Nur Ergün ile baba Ünver Ergün, kızları Başak'ı 21 Temmuz günü ambulansla İstanbul'dan İzmir'e getirdi. Başak, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniği'ne yatırıldı. Hırslı, tuttuğunu koparan kızlarının hayata asılarak sorunların üstesinden geleceğine, ayağa kalkıp “eski Başak” olacağına inandıklarını belirten baba Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Başak bizi her gün daha da umutlandırıyor. Yoğun bakımdan çıktığı günden bu yana ‘anneciğim’, diyor. Belki bu bilinçaltı söyleniyor. Birkaç gündür bizim söylediğimiz kelimeleri tek tek tekrar etmeye başladı. Kardeşi Balım'ın adını söylüyor, evet diyor. Ama henüz arka arkaya iki kelime söyleyemiyor. Fizik tedavi olumlu sonuçlar vermeye başladı. Ayağını hareket ettirdi. Doktorlar önce ayak, sonra kol, daha sonra sıranın başa geleceğini söylüyor. Biz de bu umuda sarıldık. Dizüstü bilgisayarda sol eliyle kardeşinin adını yazdı. Başak bizim her şeyimiz. Doktorlar süre veremiyor, biz de sabredip bekleyeceğiz, hep birlikte mücadele edeceğiz.”

Haberin Devamı

Anne Nur Ergün, kızının başından tek bir dakika ayrılmazken baba Ergün, gençler için eğlenceli olan su savaşının beton, mermer zeminlerde yapılmamasını istedi. Yasaklama yerine bu oyunun bahçede, çimlerde yapılmasını öneren Ergün, “Bu isteğimiz Dekan Prof. Dr. Ceyhan Aldemir'e de ilettim. Biz kötü bir sonuç yaşadık, başkaları yaşamasın” dedi.

Başak'ın doktoru ne diyor?

DOKUZ Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Akalın, Başak'ın genç olmasının hastalığı yenmesinde büyük avantaj olduğunu belirtti, “İyileşme potansiyeli çok iyi” dedi. Prof. Dr. şunları söyledi:

“Başak'ın bir düşme hikayesi var ve felcin ona bağlı olabileceği söyleniyor. Ancak bu yaştaki inme dediğimiz felç tablosuna yol açabilecek birkaç faktör daha var. Özellikle damarları daraltan, damarlarda pıhtılaşmaya yol açan bir takım romatizmal hastalıklar çocuklarda, bu yaş grubunda inmeye yol açabiliyor. Başak'ın neye bağlı olduğuna yönelik araştırmalarımız devam ediyor. Gerek radyolojik değerlendirmeler, gerek kan tahlilleriyle bu konuda yol katediyoruz. Ancak şu anda kesin olarak neye bağlı olduğunu söylememiz mümkün değil. Düşme, şüphelerden biri. Çok nadir olabilecek bir sebep. Daha çok beklediğimiz damarları daraltan bir romatizmal diyebileceğimiz bir takım problemlere bağlı olması. Başak geldiğinde sağ tarafını hiç oynatamıyordu. Yavaş yavaş bacağında hereket başladı. Yatak kenarında oturtuk, yavaş yavaş ayağa kaldırdık. Ve birkaç gündür de kolunda hareket başladı. Bu bizim açımızdan ilk bir ayda olabilecek çok olumlu geri dönüşler. Bundan sonrasına dair bir olumlu beklenti açısından önemli ipuçları. Hem altta hem üstte hareketin başlamış olması gerçekten hızlı bir iyileşme sürecinde olduğunu gösteriyor. Biraz zamana ihtiyacımız var. Başak yavaş yavaş kelimeleri çıkarmaya başladı. Bir kere herşeyi anlıyor, çok iyi anlıyor. Gözleriyle ifade etmeye çalışıyor. Bazı şeyleri yazarak ifade ediyor. Annesiyle iletişimi çok iyi, daha güzel anlıyorlar birbirlerini. Ama bizlerle de gözleriyle, yazarak, zaman zaman kelime çıkararak iletişim kuruyor. Konuşamamak onu çok rahatsız ediyor. Anneciğim, bilinçli söylediği kelime. En başından beri anne demesi bence doğal.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!