ANKA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2007 11:23
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taner Yılmaz, baş dönmesinin kesinlikle hafife alınmaması gerektiğini kaydetti.
Prof. Dr. Taner yılmaz ANKA’ya yaptığı açıklamada, tansiyon, kan şekeri yükselmesi ya da düşmesi ve kalbin düzensiz atması sonucu oluşan göz kararması gibi bazı durumların, kişi tarafından baş dönmesi olarak yorumlandığını belirterek, baş dönmesinin kişinin hareketsiz iken hareket algılaması anlamına geldiğini belirtti. “Örneğin, yerin ayakların altından kayması ya da çevrenin kişi etrafında dönmesi hissi gerçek bir baş dönmesidir” diyen Yılmaz, baş dönmesinin kesinlikle hafife alınmaması ve mutlaka doktor kontrolünden geçilmesi gerektiğini bildirdi.
Bu tarz baş dönmelerinin, denge sisteminde bir sorun bulunduğunun göstergesi olduğunu kaydeden Yılmaz, “Denge sisteminde sorun olan kişi, alışveriş merkezlerinde yürüyemez, vitrinlere bakamaz, kalabalık yerlerde insanların üstüne üstüne geldiğini hisseder. Yolda yürüyemez, çünkü düşme ve kendine zarar verme ihtimali yüksektir. Araç kullanamaz, çünkü kaza yaparak kendine ve başkalarına zarar verme olasılığı yüksektir, ki bu durumlar ölümle bile sonuçlanabilir” dedi.
Yılmaz, baş dönmesi olan kişide tümör bulunup bulunmadığının mutlaka kesinleştirilmesi gerektiğine işaret ederek, tümörün çok nadir görülen bir durum olduğunu da anımsattı.
“İç kulaktan kaynaklanan baş dönmeleri ani başlar. Çok şiddetlidir. Beraberinde şiddetli bulantı ve kusma vardır. Şuur açıktır ve hiç kaybedilmemiştir” diyen Yılmaz, bu tür hastalara
diyet uygulandığını (tuz azaltılıp, bol su içirilir) kaydetti. Yılmaz, diyetin yeterli olmaması durumunda ise ilaç tedavisini başlandığını, en son aşamanın ise ameliyat olduğunu söyledi.
Yılmaz, pozisyonel baş dönmelerinin bir ya da iki seyanslık bir manevrayla (başın yarım daire kanalı boyunca çevrilmesi) düzeltildiğini bildirdi.