Güncelleme Tarihi:
Hava yollarının daralması ile nefes almayı güçleştiren ve ataklar halinde yaşam boyu devam eden astım, dünyada 300 milyon kişiyi etkiliyor. Astım ataklarını kontrol altına alabilmek için tetikleyici etkenlerden korunmak gerekiyor. Astım, akciğerde bronş adı verilen hava yollarını etkileyerek nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi, öksürük gibi yakınmalara yol açan bir hastalıktır. Hava yollarında hem iltihaplanma, hem de tıkanma olmaktadır. Hastaların şikayetleri günden güne, hatta gün içinde değişiklik gösterebilmekte ve hatta dönem dönem tamamen ortadan kalkabilmektedir.
Hastalık tekrarlayan nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı/hışıltı/ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir.
Astım ne sıklıkta görülmektedir?
Dünyada yaklaşık 300 milyon kadar astımlı hasta olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde ise yaklaşık her 12-13 erişkinden biri ve 7-8 çocuktan biri astım hastasıdır. Astımın görülme sıklığı yıllar içinde giderek artmaktadır.
Astım için risk faktörleri nelerdir?
Astım hastalığının ortaya çıkmasında etken olan faktörlere risk faktörleri denir. Astımın neden bazı bireylerde görülüp, bazılarında görülmediği işte bu risk faktörleri ile açıklanabilir. Bu faktörler kişiyle ve çevreyle ilgili olmak üzere iki gruptur. Kişisel risk faktörleri içinde kalıtım yani genetik yapı, cinsiyet ve şişmanlık sayılabilir. Çevresel risk faktörleri ise kalıtsal olarak yatkın bireylerde astımın ortaya çıkması ve ağırlığı üzerinde rol oynar. Bunlar alerjenler, tekrarlayan akciğer infeksiyonları, sigara dumanına maruziyet, bazı ilaçlar, iç ve dış ortam hava kirliliği ve beslenme tarzıdır.
Astımın belirtileri nelerdir?
Kimlerde alerjik astım araştırılmalıdır? Lütfen aşağıdaki soruları kendinize sorun.
1. Göğsünüzde dönem dönem hırıltı, hışıltı veya ıslık sesi duyuyor musunuz?
2. Özellikle geceleri ve/veya sabah uyandığınızda ‘inatçı öksürüğünüz’ var mı?
3. Öksürük veya nefes darlığı nedeniyle uykunuz bölünüyor mu?
4. Koşarken veya hızlı hareket ederken öksürüyor ya da göğsünüzde hırıltı/hışırtı sesi duyuyor musunuz?
5. Şikayetleriniz mevsimlere göre değişiyor mu?
6. Sigara dumanı, yemek kokusu, boya veya ağır kokularla karşılaşınca öksürük, hırıltı/hışırtı veya nefes darlığı ortaya çıkıyor mu?
7. Soğuk algınlığı ‘göğsünüze iniyor’ mu veya iyileşmesi 3 haftadan fazla zaman alıyor mu?
8. Bu belirtiler ortaya çıktığında herhangi bir ilaç kullanıyor musunuz? Bu ilaçtan sonra nefes darlığınız rahatlıyor mu?
9. Zaman zaman nefes darlığınız artıyor mu?
10. Uzun süre devam eden hapşırma, geniz akıntısı, burun veya boğazınızda kaşıntı gibi yakınmalarınız var mı?
Astım tanısı nasıl koyulur?
Yakınmaları astımla uyumlu olan hastalarda yapılan muayene ve nefes ölçüm testleri ile koyulur.
Astım tedavi edilebilir mi?
Astım tedavisinin amacı hastalığın kontrol altına alınması ve sağlanan bu durumun idame ettirilmesidir. Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de bu hastalığın tedavisi ile ilgili gerekli her türlü ilaç ve malzeme bulunmaktadır. Uygun ilaç tedavisi ile, astımlılar iş ve okul dahil günlük yaşamlarına, hastalık nedeni ile herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler. Astım ilaçlarının büyük bir kısmı soluk alma yolu (inhalasyon) ile kullanılan ilaçlardır ve bu yolla daha az yan etki ile direk hava yollarında istenen tedavi edici etkiyi oluştururlar. Özel cihazlarla verilirler. Tedaviye başlanırken bu özel cihazların kullanım şekli mutlaka hastalara gösterilmelidir.
Astımın tam kontrol altında olması ne demektir?
Astımlı bir hastanın gündüzleri astım yakınmasının bulunmaması, gece astım nedeni ile uykudan uyanmaması, hastalığı tedavi eden ve kontrol altında tutan ilaçları kullanırken ayrıca sık olarak hızlı etkili nefes açıcı ilaçlara gereksiniminin olmaması, nefes ölçüm testlerinin normal olması ve günlük işlerini engellenmeden yapabilmesi hastalığın tam kontrol altında olduğunu gösterir.
Bütün astımlılarda hastalık kontrol altına alınabilmekte midir?
Maalesef astımı tamamen kontrol altında olan hasta sayısı hem dünyada hem ülkemizde halen istenen düzeyde değildir. Halen 4 astımlıdan biri yılda bir kez astım alevlenme (atak) nedeniyle acil servise başvurmaktadır. Astım kontrolünü güçleştiren etkenler arasında ilaçların doğru teknikle ve düzenli kullanılmamasının yanı sıra, sigara dumanı, alerjenler ve kimyasallar gibi tetikleyicilere maruz kalmak ve obezite sayılabilir. Ülkemizde astımlı hastaların %10’undan fazlasının halen sigara içmekte olduğu ve %30-40’nın obez olduğu bildirilmiştir. Yapılan araştırmalarda sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin, astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterilmiştir.