Aşırı terlemeye çare bulundu
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Eylül 13, 2007 12:49
Özellikle yaz aylarıyla beraber artan sıcak havanın da etkisiyle, kişiyi ve çevresini rahatsız eden aşırı terleme “botox” yöntemiyle tedavi ediliyor.
Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Canan Görpelioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terlemenin doğal olduğunu, her 100 insandan birinde aşırı terleme problemi ile karşılaştıklarını söyledi.
Bölgesel aşırı terlemesi olanların dermatoloğa başvurması, açlık kan şekeri, tiroid testleri ve kan tetkiklerinin yapılması gerektiğini belirten Görpelioğlu, bu değerlerdeki bozuklukların terleme nedeni olabileceğini kaydetti.
Görpelioğlu, terleme şikayetlerinin sık görüldüğü el, koltuk altı ve ayaklarda alüminyum içeren kremler kullanıldığını ifade ederek, “Bu kremler 1 ay sürülerek kullanıldığında yüzde 60 oranında terlemeyi keser ya da azaltır. Tedavinin etkisi 4 ay kadar sürer” dedi.
Alüminyumlu kremlerin etkili olmadığı durumlarda elektrik akımı ve su ile yapılan “iyontoforez” denilen yöntemin kullanıldığını belirten Görpelioğlu, doktor gözetiminde yapılan bu yöntemin haftada 3 seans uygulandığını söyledi. Görpelioğlu, 1 ay sonra seansların azaltılarak kesildiğini belirterek, yüzde 70 oranında etkili olan yöntemin etkisini 6 ay sürdürebildiğini kaydetti.
İyontoforez yönteminin pratik olmadığını ve terlemeyi önemli ölçüde azaltmadığını anlatan Görpelioğlu, “Maddi açıdan daha ucuz olan kremli tedavi yönteminde de alerji riski yüksek. Terlemenin de önüne sınırlı ölçüde geçilebiliyor” dedi.
“BOTOX” YÖNTEMİ
Görpelioğlu, aşırı terleme ve ter kokusu tedavisinde son yıllarda “botox” yönteminin uygulandığını, özellikle koltuk altı terlemelerinde çok başarılı sonuçlar alındığını söyledi.
Botox'un “Clostridium Botulinum” bakterisinden elde edilen tıbbi bir protein olduğunu, uzun yıllar göz ve nörolojik hastalıkların tedavisinde ve kırışıklıkları gidermek amacıyla kullanıldığını belirten Görpelioğlu, “Ter bezlerine giden sinir uyarısının engellenmesine de etki ediyor” dedi.
Görpelioğlu, “botox”un ter bezlerine uygulandığında, ter bezleri ile sinir uçları arasındaki iletimin durdurularak ter bezlerinin çalışmasının azaltıldığını ifade ederek, “Aşırı terleme ve buna bağlı ter kokusu şikayeti olan kişilerin, terleyen bölgelerine 'botox' uygulandığında, başarılı sonuçlar elde ediliyor” diye konuştu.
“Botox”un enjeksiyon şeklinde uygulandığını ve ağrılı bir işlem olmadığını anlatan Görpelioğlu, enjeksiyon anında hafif bir ağrı hissedilebilineceğini söyledi.
Görpelioğlu, “botox”un etkisinin, enjeksiyonun uygulanmasından sonraki ilk 7 gün içinde ortaya çıkacağını belirterek, “Etki süresi 3-9 ay arasında değişiyor. Tedavinin etki süresi, aşırı terleyen kişilerde 4 ay, normal seviyede terleme şikayeti olanlarda 8 ayı buluyor ama genel olarak 6 ay sürüyor” dedi.
“Botox”un etkisini kaybettikten sonra tekrar uygulanabileceğini ifade eden Görpelioğlu, kimi kişilerde zamanla ilaca karşı antikor gelişebildiğini kaydetti. Görpelioğlu, vücutta antikor gelişmesiyle birlikte, ilacın etkisinin azalabileceğini belirterek, “Sık sık 'botox' uygulamasıyla birlikte, ter ilk uygulamalardaki kadar bloke edilemeyebilir. Ancak bu da kişiden kişiye değişebiliyor” diye konuştu.
Görpelioğlu, “botox”un sağlık üzerinde ciddi bir yan etkisi olmadığını sadece uygulama sonrasında geçici bir şişlik ve morarma görülebileceğini söyledi.
“Botox”un mutlaka uzman hekim tarafından yapılması ve hekim tarafından önerilen kişilere uygulanması gerektiğini ifade eden Görpelioğlu, gebelik ve emzirme döneminde zararlı bir etkisinin olup olmadığının henüz tam olarak bilinmediğini söyledi. Görpelioğlu, bu nedenle gebelik ve emzirme dönemlerinde “botox” uygulamalarını önermediklerini bildirdi.
Sinir kas sistemine bağlı hastalığı (Eaton-Lambert sendromu-myastenia gravis gibi) olan kişilerin de botox uygulamalarından kaçınması gerektiğini belirten Görpelioğlu, tüm vücudunda terleme şikayeti olan menopoz hastalarının da botox ile tedavi edilemeyeceğini kaydetti.
Bölgesel aşırı terlemesi olanların dermatoloğa başvurması, açlık kan şekeri, tiroid testleri ve kan tetkiklerinin yapılması gerektiğini belirten Görpelioğlu, bu değerlerdeki bozuklukların terleme nedeni olabileceğini kaydetti.
Görpelioğlu, terleme şikayetlerinin sık görüldüğü el, koltuk altı ve ayaklarda alüminyum içeren kremler kullanıldığını ifade ederek, “Bu kremler 1 ay sürülerek kullanıldığında yüzde 60 oranında terlemeyi keser ya da azaltır. Tedavinin etkisi 4 ay kadar sürer” dedi.
Alüminyumlu kremlerin etkili olmadığı durumlarda elektrik akımı ve su ile yapılan “iyontoforez” denilen yöntemin kullanıldığını belirten Görpelioğlu, doktor gözetiminde yapılan bu yöntemin haftada 3 seans uygulandığını söyledi. Görpelioğlu, 1 ay sonra seansların azaltılarak kesildiğini belirterek, yüzde 70 oranında etkili olan yöntemin etkisini 6 ay sürdürebildiğini kaydetti.
İyontoforez yönteminin pratik olmadığını ve terlemeyi önemli ölçüde azaltmadığını anlatan Görpelioğlu, “Maddi açıdan daha ucuz olan kremli tedavi yönteminde de alerji riski yüksek. Terlemenin de önüne sınırlı ölçüde geçilebiliyor” dedi.
“BOTOX” YÖNTEMİ
Görpelioğlu, aşırı terleme ve ter kokusu tedavisinde son yıllarda “botox” yönteminin uygulandığını, özellikle koltuk altı terlemelerinde çok başarılı sonuçlar alındığını söyledi.
Botox'un “Clostridium Botulinum” bakterisinden elde edilen tıbbi bir protein olduğunu, uzun yıllar göz ve nörolojik hastalıkların tedavisinde ve kırışıklıkları gidermek amacıyla kullanıldığını belirten Görpelioğlu, “Ter bezlerine giden sinir uyarısının engellenmesine de etki ediyor” dedi.
Görpelioğlu, “botox”un ter bezlerine uygulandığında, ter bezleri ile sinir uçları arasındaki iletimin durdurularak ter bezlerinin çalışmasının azaltıldığını ifade ederek, “Aşırı terleme ve buna bağlı ter kokusu şikayeti olan kişilerin, terleyen bölgelerine 'botox' uygulandığında, başarılı sonuçlar elde ediliyor” diye konuştu.
“Botox”un enjeksiyon şeklinde uygulandığını ve ağrılı bir işlem olmadığını anlatan Görpelioğlu, enjeksiyon anında hafif bir ağrı hissedilebilineceğini söyledi.
Görpelioğlu, “botox”un etkisinin, enjeksiyonun uygulanmasından sonraki ilk 7 gün içinde ortaya çıkacağını belirterek, “Etki süresi 3-9 ay arasında değişiyor. Tedavinin etki süresi, aşırı terleyen kişilerde 4 ay, normal seviyede terleme şikayeti olanlarda 8 ayı buluyor ama genel olarak 6 ay sürüyor” dedi.
“Botox”un etkisini kaybettikten sonra tekrar uygulanabileceğini ifade eden Görpelioğlu, kimi kişilerde zamanla ilaca karşı antikor gelişebildiğini kaydetti. Görpelioğlu, vücutta antikor gelişmesiyle birlikte, ilacın etkisinin azalabileceğini belirterek, “Sık sık 'botox' uygulamasıyla birlikte, ter ilk uygulamalardaki kadar bloke edilemeyebilir. Ancak bu da kişiden kişiye değişebiliyor” diye konuştu.
Görpelioğlu, “botox”un sağlık üzerinde ciddi bir yan etkisi olmadığını sadece uygulama sonrasında geçici bir şişlik ve morarma görülebileceğini söyledi.
“Botox”un mutlaka uzman hekim tarafından yapılması ve hekim tarafından önerilen kişilere uygulanması gerektiğini ifade eden Görpelioğlu, gebelik ve emzirme döneminde zararlı bir etkisinin olup olmadığının henüz tam olarak bilinmediğini söyledi. Görpelioğlu, bu nedenle gebelik ve emzirme dönemlerinde “botox” uygulamalarını önermediklerini bildirdi.
Sinir kas sistemine bağlı hastalığı (Eaton-Lambert sendromu-myastenia gravis gibi) olan kişilerin de botox uygulamalarından kaçınması gerektiğini belirten Görpelioğlu, tüm vücudunda terleme şikayeti olan menopoz hastalarının da botox ile tedavi edilemeyeceğini kaydetti.