Artık daha uzun sürüyor

Güncelleme Tarihi:

Artık daha uzun sürüyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 17, 2012 00:00

Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Elif Dağlı, alerjik nezlenin genellikle nisan-temmuz ayları arasında havada yoğun bulunan ot, ağaç polenleri ve küf mantarları ile oluştuğunu, bununla birlikte küresel iklim değişikliğinin alerjenlerin sayısında ve mevsiminde değişiklik yaptığına dair bilimsel verilerin arttığını belirterek, bazı bilimsel araştırmaların, iklim değişikliği ile polen zamanının erken başladığını ve geç bittiğini öne sürdüğünü vurguladı.

Haberin Devamı

Dağlı, yaptığı açıklamada, dünya nüfusunun yüzde 10'unu ilgilendiren alerjik nezleye dikkati çekerek, alerjik nezleye ilişkin şunları dile getirdi:
“Alerjik nezle genellikle nisan-temmuz ayları arasında havada yoğun bulunan ot, ağaç polenleri ve küf mantarları ile oluşur.

 

ARTIK DAHA UZUN SÜRE ETKİLİ OLUYOR

 

Bununla birlikte küresel iklim değişikliğinin alerjenlerin sayısında ve mevsiminde değişiklik yaptığına dair bilimsel veriler artmaktadır. Sanayi çağı öncesi atmosferik karbondioksit ve sıcaklık şartlarına göre, bugün bitkilerin daha yoğun polen ürettikleri saptanmakta, sonuçta atmosferik polen konsantrasyonu artmış bulunmaktadır. Bazı bilimsel araştırmalar, iklim değişikliği ile polen zamanının erken başladığını ve geç bittiğini öne sürmektedir. Polenin havada bulunma süresi sıcaklık ve karbondioksit artışı ile birlikte uzamıştır.”

Haberin Devamı


Karbondioksit ve sıcaklık artışının polenlerin alerjenik etkisini artırdığının da saptanmış olduğunu ifade eden Dağlı, küf mantarlarının da polenler gibi atmosferde kaldığı ayların uzadığının anlaşıldığını belirtti.


Dağlı, “Bütün bu alerjik hastalıkları artıran etkenlere karşı küresel iklim değişikliğini durduracak sözleşme ve kanunları benimsemek, uygun bitki dikimi ve bina yapımını doğru planlamak, havadaki alerjenleri ölçmek ve tahminlerde bulunmak, halk sağlığı açısından giderek önem kazanmaktadır” ifadesine yer verdi.
Prof. Dr. Elif Dağlı, alerjik nezlede hapşırık, burunda dolgunluk ve tıkanıklık hissi gibi belirtilerin olduğunu, bu belirtilerin hepsinin virüslerin yol açtığı üst solunum yolu enfeksiyonlarında da olabileceğini dile getirerek, şu bilgileri verdi:
“Soğuk algınlığı kışları daha sık olmakla beraber ilkbahar ve yaz aylarında da görülebilir. Her yıl aynı zamanda bulguların başlaması daha çok alerjik nezleyi düşündürür. Soğuk algınlığı 5-7 gün içinde geçerken haftalar veya aylar süren bulgular daha çok alerjiyi işaret eder. Polen ve küflerin havada azalması sırasında bulguların kaybolması ve sonra tekrar başlaması aralıklı gelen başka hastalıklar olarak yorumlanabilir. Aralıklı sık tekrar eden veya uzun süren belirtiler alerjik hastalığı akla getirmelidir.”

Haberin Devamı


Alerjik nezlenin, birlikte görülebilen astım, sinüzit, otit, polip gibi hastalıklar ile yaşam kalitesini olumsuz şekilde etkileyen bir klinik durum olduğunu kaydeden Dağlı, yıl boyu görülen nezlede daha çok ev tozu sorumlu iken mevsimsel alerjik nezlede daha çok polen ve küf mantarları hassasiyetinin söz konusu olduğunu vurguladı.


Dağlı, “Ev tozu akarları rutubet ve sıcakta çoğalır, havalandırma sistemleri içinde birikir ve çalıştırıldığı zaman alerjen olan akar proteini yoğun olarak üflenmiş olur, ağır alerjik belirtiler ortaya çıkabilir. Havalandırma mekanizmaları çalıştırılmaya başlamadan önce mutlaka yıllık temizlemeden geçmelidir” görüşüne de yer verdi.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!