Güncelleme Tarihi:
Aort cerrahisi üzerinde önemli bilimsel çalışmalara da imza atan İzmir Kent Hastanesi Kalp Damar Cerrahı Prof. Dr. Suat Buket, eskiden erken tanısı konulamadığı için pek çok insanın yaşamını yitirmesine neden olan bazı hastalıkların tıbbın ilerlemesi ve sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaşmasıyla 'öldürücü' olmaktan çıktığını söyledi. Prof. Dr. Buket, kalpten çıkan büyük atardamarın (aort) genişlemesine ya da balonlaşmasına 'aort anevrizması', bu damarın üç tabakaya ayrılıp çatlaması ve kanın bu duvar içine akar hale gelmesine 'aort diseksiyonu' dendiğini belirterek, bu iki önemli damar hastalığının geçmişte epey hayata mal olduğunu ifade etti.
Aort anevrizmasında damar yavaş yavaş genişlediği için çok büyük çapa ulaşmadan şikayet yaratmadığını kaydeden Prof. Dr. Buket, "Çok büyük çapa ulaşıp, etraftaki dokulara baskı yapmaya başladığında ağrı olur. Anevrizmanın en çok rastlandığı yer karın içi böbrek altında olandır. Genelde yaşlılarda olur. Artık hekime ulaşmak kolay, ultrason her yerde var. Ve hasta bir başka nedenle doktora gittiğinde karın ultrasonu çekildiğinde aort anevrizması çok küçük çaptayken yakalanıyor, patlamadan tedavi ediliyor. O nedenle 8-10 santimetrekare çapa ulaşmış anevrizma vakaları hemen hemen hiç gelmiyor" dedi.
Prof. Dr. Buket, esasta en gizli kalanın ve en ölümcül olanın ise aort diseksiyonu olduğuna dikkat çekti. Aort diseksiyonunda ölüm oranının ilk 24 saatte saat başına yüzde 2 olduğunu kaydeden Prof. Dr. Buket, "Yani 100 hastada akut diseksiyon olursa müdahale yapılmaması halinde ilk 24 saatte bu vakaların 48’i ölür. Ölüm oranı 15 günlük vakalarda yüzde 90’ı geçiyor. Yani ilk 24 saatte yüzde 52’si hayatta kalırken, 15 günde hayatta kalanların oranı yüzde 10’a düşüyor. O nedenle aort diseksiyonları acil cerrahi müdahale gerektiriyor. Artık ilçelerde bile ekokardiyografi, tomografi cihazları var ve yaygın kullanılıyor. Bu olanaklar bu vakaların tanısını da kolaylaştırdı" diye konuştu.
ROMATİZMAL KAPAK HASTALIKLARI AZALDI
Prof. Dr. Suat Buket bu iki önemli damar hastalığından korunma konusunda, "Yüksek tansiyondan kork, sigara içme" uyarısı yaptı. Kronik bronşitin de bu hastalıklarda risk faktörü olduğunu kaydeden Prof. Dr. Buket, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sağlığın demografisi değişti. Sağlık hizmetlerine erişim kolaylaştıkça hastalıklar daha erken yakalanıyor. Eskiden romatizmal kapak hastalıkları vardı. Şimdi bunları da hemen hemen hiç görmüyoruz. Romatizma boğaz enfeksiyonunun bir komplikasyonu. Boğaz enfeksiyonu erken tanıyla erken tedavi edildiği için hasta akut eklem romatizması pozisyonuna gelmiyor. Bunlar sağlıkta sevindirici gelişmeler."