Güncelleme Tarihi:
Vatandaşların hakkında pek fazla bilgi sahibi olmadığı aort anevrizmasında tanı, sıklıkla başka bir sebeple yapılan tetkikler sırasında şans eseri konulmaktadır. İşte, aort anevrizması hakkında detaylar...
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim İsbir, aort anevrizmasının sinsi seyreden ve çoğunlukla belirti vermeyen, hayatı tehdit eden çok ciddi bir hastalık olduğunu belirterek, "Sigara içen, 60 yaş üstü, yüksek tansiyon hastası olan erkeklerde daha sık görülmektedir. Tanı sıklıkla başka bir sebeple yapılan tetkikler sırasında şans eseri konulmaktadır." dedi.
Prof. Dr. İsbir, yaptığı açıklamada, aort anevrizmasının sıklıkla ileri yaşta sigara içen ve ailesinde anevrizma hikayesi olan kişilerde görülen oldukça önemli bir sağlık sorunu olduğunu söyledi. Hastalığın tedavi edilmediği takdirde ölümle sonuçlanan komplikasyonlara yol açabildiğini aktaran İsbir, aort anevrizmasının kalpten çıkan ve vücuda kan taşıyan aort damarında oluşan genişleme olarak tanımlanabileceğini ifade etti.
İsbir, karın boşluğu içerisinde aort damarının genişlemesinin "Abdominal Aort Anevrizması" olarak adlandırıldığını, eğer bu genişlemenin göğüs boşluğu içinde aort damarının hemen kalpten çıktığı noktadan başlar ise "Çıkan Aort Anevrizması" adını aldığını belirtti.
Prof. Dr. İsbir, "Aort anevrizması sinsi seyreden ve çoğunlukla belirti vermeyen, hayatı tehdit eden çok ciddi bir hastalıktır. Sigara içen, 60 yaş üstü, yüksek tansiyon hastası olan erkeklerde daha sık görülmektedir. Tanı sıklıkla başka bir sebeple yapılan tetkikler sırasında şans eseri konulmaktadır." diye konuştu.
“İLAÇLA TEDAVİ MÜMKÜN DEĞİL”
Aort anevrizmasında tanının aslında çok basit olduğunu ifade eden İsbir, "Göğüs boşluğu içindeki anevrizmalarda ekokardiyografi, karın boşluğu içerisindeki anevrizmalarda ise ultrasonografi tanı koydurucudur. Esas tanı ise tomografi ile konulmaktadır." dedi.
İsbir, şu bilgileri verdi:
"Hastalığın en önemli sonucu, damarın belli bir çapa ulaştığında patlamasıdır. 'Rüptür' adını verdiğimiz bu olayda ölüm riski yüksektir. O nedenle hastalığın bu noktaya gelmeden tedavi edilmesi gerekmektedir. Genellikle bu oran damar çapı 5 santimetre ve üzerine çıktığında artmaktadır. Dolayısıyla bu anevrizmaların takibi ve müdahale sınırına geldiğinde ise tedavisi anevrizmanın beklenmedik bir şekilde yırtılmasının önüne geçmek açısından büyük önem taşımaktadır.
Hastalık daha çok sigara içen, yüksek tansiyonu olan ve ailesinde anevrizma hastalığı olan kişilerde görülmektedir. Kısaca kalp ve damar hastalıkları açısından genel risk faktörleri olarak tanımladığımız bu faktörlerden sigara ve yüksek tansiyon kontrol altına alınabilecek faktörlerdir. İnsanın genetik yapısı ise değiştirilemez. Öte yandan, hastalığın ilaçla tedavisi mümkün değildir."
Anevrizmanın yerine göre tedavi seçeneklerinin de değiştiğini belirten İsbir, anevrizma göğüs boşluğunda kalpten hemen çıkış noktasından başlıyor ise bu anevrizmalarda tek seçeneğin açık ameliyat yöntemiyle genişlemiş olan kısmın çıkarılıp yerine suni damar konulması olduğunu anlattı.