Güncelleme Tarihi:
Genellikle ergenlik ve genç yetişkinlik döneminde ortaya çıkarak insanların hayatını etkileyen anoreksiya, özellikle genç kızlarda ve kadınlarda daha sık görülür. Zayıf bir bedene sahip olma arzusu ve kilo almaktan aşırı korku gibi belirtilerle kendini gösteren hastalığın tedavisi, psikiyatri uzmanının öncülüğünde diğer tıbbi birimler ile işbirliğine geçilerek yapılmalıdır. İşte, anoreksiya hakkında merak edilen tüm detaylar...
ANOREKSİYA NEDİR?
Dr. Başak Demiriz anoreksiya hakkında şu bilgileri veriyor;
"Anoreksiya psikolojik bir rahatsızlıktır. Kişinin gıdalar ile sağlıksız, problemli bir ilişkisi vardır. Ayrıca beden algısı ve egzersiz gibi konularda da gerçek dışı inançlara sahip olunduğundan, anormal davranışlar içine girilir. Sonuç olarak kişi, kendi isteğiyle normalin oldukça altında bir kiloya düşer. Kişinin kilosunun normal olup olmadığı Vücut Kitle İndeksi’ne bakarak karar verilir ve Dünya Sağlık Örgütü’nün referans verdiği değerler kullanılır. Vücut Kitle İndeksi (VKİ), kilonuzun, boy değerinizin karesine bölünmesiyle (kg/m²) hesaplanır. Dünya Sağlık Örgütü’nün referans aralığına göre, VKİ 17’nin altında olan kişiler aşırı düşük kilolu olarak sınıflandırılmıştır ve bu durumun nedenleri incelenmelidir. Anoreksiya, özellikle genç kızlarda ve kadınlarda daha sık görülür. Diğer yandan son yıllarda genç erkeklerde de sıklıkla gözlenmektedir. Bu nedenle, kilosunun oldukça altında olan erkeklerin düşük kilolu olmalarının nedenleri araştırılmalı ve anoreksiya ihtimali gözden kaçırılmamalıdır."
ANOREKSİYA NEDEN OLUR?
Dr. Başak Demiriz, anoreksiyanın neden olduğuna dair şunları söylüyor;
"Söz konusu rahatsızlık genellikle ergenlik ve genç yetişkinlik döneminde başlar. Başlangıcı sıklıkla stresli bir dönemin ardından olur. Ergenlik öncesi ve 40 yaş sonrası ortaya çıkması ender bir durumdur. Araştırmalar bu hastalığın, güzel ve çekici olmanın zayıf olmakla bağlantılı kabul edildiği toplumlarda çok daha yaygın olduğunu gösteriyor. Bunun yanında genetik faktörler, bazı kişilik özellikleri ve psikolojik faktörler de yeme bozukluklarının oluşmasına yol açabilir. İlişki problemleri, istismar veya cinsel taciz gibi travmatik olayların ardından yeterli desteği alamayan kişilerde yeme bozuklukları tetiklenebilir. Bu sorunu yaşayanlarda, kişinin beden ağırlığı ya da biçimini nasıl algıladığı ile ilgili bir bozukluk vardır. Aynaya baktığında kendini hiçbir zaman “yeteri kadar” güzel, zayıf, iyi görmez. Bu kişiler çok zayıf olsalar bile hiç durmadan özellikle karın, kalça ve bacak bölgelerinin “çok şişman” olduğundan yakınırlar. Yağlı görünmekten aşırı rahatsız olurlar. Başkalarının ne dediğinin hiçbir değeri yoktur. Düşük kilosunun veya bunun yaratacağı tehlikelerin önemini göz ardı ederler. Bedenin görüntüsüne yersiz bir önem yükler, sürekli tartılır, aynaya bakar, kendilerini kontrol ederler."
Anoreksiya nervozadaki temel belirtiler; zayıf bir bedene sahip olma arzusu, kilo almaktan aşırı korku, beden imgesinde bozukluk ve adet kesilmesidir. Hasta kilo kaybetme amacıyla özel davranış biçimleri geliştirir. Hastaların yaklaşık yarısı bütün yiyecek alımını ileri derecede azaltarak kilo kaybeder. Bazıları yoğun egzersiz yapar. Hastaların diğer yarısı sıkı diyet uygular, ara sıra kontrol kaybederek tıkınırcasına yemek yer ve ardından bu yediklerini kusarak çıkarır. Hastalar aldıkları besinlerin kilo yapıcı etkisini azaltmak için laksatif (ishal yapıcı) , diüretik (su atıcı) gibi ilaçlara da baş vurabilirler. Sonuçta hasta, sağlığını tehdit edecek ölçüde zayıflamıştır.
Tedavi psikiyatri uzmanının öncülüğünde, hastanın durumuna göre dahiliye, kadın-doğum gibi diğer tıbbi dallar ile işbirliğine geçilerek yapılmalıdır. Tek bir tedavi yaklaşımından çok bir çok yaklaşımın bir araya gelişi ile hastaya yardımcı olmak uygun olur. Psikoterapi vazgeçilmezdir, aile ile işbirliği ve ailenin tedaviye doğru katılımı önemlidir. Tedavideki ilk hedef genellikle tedavi talebi az olan hastanın tedavi iş birliği yapmasını sağlamaktır. Yeme bozukluklarının kesin bir ilaç tedavisi yoktur ve asıl tedavi ilaç kullanımı değildir.
Psikoterapi ile birlikte kullanılmalıdır. İlaçlar sadece yardımcı rol oynarlar. Ancak son dönemlerde hem anoreksiya nervoza hem de bulimiya nervozanın çeşitli belirtilerinin hafifletilmesinde bazı yeni ilaçların yararları gösterilmiştir. Uygun dozda ve sürede kullanılırsa tedaviye katkıları olmaktadır. Çok fazla ve hızlı kilo kaybı, durdurulamayan kusmalar, ek tıbbi sorunların varlığı, daha önceki ayaktan tedavilerde iyileşme sağlanamamış olması, yeme bozukluğu dışında diğer psikiyatrik hastalıkların varlığı durumunda hastanede yatırılarak tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.