Güncelleme Tarihi:
Anayasa Mahkemesi, doğumun, tıbbi zorunluluk halinde sezaryenle yaptırılabileceğine ilişkin kanun hükmünün iptal istemini reddetti. CHP, 6354 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşların Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un bazı hükümlerinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmuştu.
"ANAYASA'YA UYGUNDUR" DENİLDİ
Başvuruyu esastan inceleyen Yüksek Mahkeme, 6354 sayılı Kanun'un 1. Maddesiyle 1593 sayılı umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 153. maddesine eklenen, "Gebe veya rahmindeki bebek için tıbbi zorunluluk bulunması halinde doğum, sezaryen ameliyatı ile yaptırılabilir" şeklindeki fıkrayı Anayasa'ya uygun buldu.
CHP'NİN İPTALİNİ İSTEDİĞİ O MADDELER İÇİN TIKLAYINIZ
"BAKANLIK HASTANELERİ TIP FAKÜLTELERİNE AÇILAMAYACAK"
Profesör ve doçentlerin Sağlık Bakanlığı hastanelerinde sözleşmeli öğretim üyesi olarak çalışmalarına, Sağlık Bakanlığı hastanelerinin tıp fakültelerinin kullanımına açılmasına imkan tanıyan düzenlemelerin iptal istemleri de reddedildi.
Aile hekimlerinin nöbet tutmasına ilişkin hükümleri düzenleyen, sözleşmeli olarak Bakanlıkta görevli tabip, diş tabibi ve eczacıların, üst yönetici olarak görevlendirilmesine ve sağllık meslek lisesi mezunlarının 2017'ye kadar hemşire olarak çalışmalarına imkan tanıyan hükümler de Anayasa'ya aykırı bulunmadı.
O KARARA SİYASİLERDEN İTİRAZ
Anayasa Mahkemesi'nin kararına muhalefetten de itirazlar geldi. CHP Milletvekili Aytuğ Atıcı, MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel ve MHP'li Reşat Doğru kararı Hürriyet Dünyası muhabirlerine şöyle yorumladı.
MUHALEFETTEN SEZARYENE İTİRAZ: ÇOCUKLAR SAKAT KALIR
Muhalefet, Anayasa Mahkemesi’nin sezaryenle doğumu “tıbbi zorunluluk” şartına bağlayan düzenlemesini iptali istemini reddetmesine tepki gösterdi. CHP’li Aytuğ Atıcı, Hürriyet Dünyası'ndan Umut Erdem'e yaptığı açıklamada “Kanunla yaptığınızda halk da sezaryenden korkar ve anne karnındaki çocuklar sakat kalır” derken, MHP’li Ruhsar Demirel de “Bu hekimlik mesleğine hükmetmedir” değerlendirmesini yaptı.
Mahkemenin kararına hekim kökenli CHP Mersin Milletvekili Atıcı ve hekim kökenli MHP Genel Başkan Yardımcısı Demirel tepki gösterdi. Atıcı kararla ilgili şunları söyledi:
ABA ALTINDAN SOPA
“Bu bir tıbbi endikasyondur. Tıbbi endikasyon da yasalarla belirlenemez. Çünkü hekimlik bir sanattır. Hekimler ne zaman sezeryan yapılacağını, ne zaman yapılmayacağını bilirler. Bu maddenin yazılmasının perde arkasında Başbakanın konuşması var. Başbakan sezaryen yapan doktora cinayet işlediğini söylüyor. Amaç tıbbi endikasyona karışmakla beraber Başbakanın başından beri istediği nüfus artışı. Hekim bu düzenleme ve Başbakanın açıklamaları ile gerekli olduğu halde bile sezaryen yapmaktan çekinecek. Doktorlara aba altından sopa gösterdi. Olmadı şimdi aba üstünden sopa gösteriyor. Siz tıbbi zorunluluk olmadığı sürece sezaryen yapamazsınız diyor. Zaten böyleydi. Bunu kanunla getiremezsiniz.
SEZARYENDEN KORKARLAR
Başbakan kadınlara ‘bu oyunu bozalım’ diyor. ‘Sezaryen istemeyin’ diyor yani. Daha bu kanun maddesi yasalaşmadan hastalar sezaryen istememeye başladı. Başbakan bunun altında kalacak. Tıbbi endikasyon, doktoru rahat bırakın, hastayla başbaşa bırakın onlar gereğini yapsınlar diyerek itiraz ettik. AKP performans gibi saçma bir sistemi koydu ve sezaryen oranlarını fırlattılar. Böyle bir saçmalığa imza atan AKP bunu kanunla kaldıracağını zannediyor. Bu kanunla ortadan kalkmaz. Burada doktora güvenecekler. Sezaryen normal bir doğum yöntemi değildir. Mecbur olmadıkça yapılmamalıdır. Ancak bunu kanun maddesi ile getirirseniz insanlar korkar ve yeri gelince hayat kurtaran sezaryenden kaçınırlar. Hem anne hem de bebek ölür. Anayasa Mahkemesi bunu yaşam hakkına saygıdan dolayı iptal etmeliydi.”
HEKİMLİK MESLEĞİNE HÜKMETME
MHP’li Demirel de şöyle konuştu:
“Hiçbir hekimin hekimlik mesleği dışında birşey yaptığını düşünmek doğru değil. Hastadaki endişe de bir tıbbi zorunluluk doğurur. Bu zaten hekimin kendi mesleki tecrübesi, hasta ile olan ilişkisi sonucunda neticelenen bir doğumu bitirme türü. O yüzden bu illa tıbbi zorunluluk demek hekimin yaptığı veya yapmayı düşündüğü bir sezaryeni iptal etmek gibi bir gerekçe getirmez. Anayasa Mahkemesi’ndekiler tebabet kökeninden olmadığı için tıbbi zorunluluğu farklı algılıyor olabilirler. Bu hekimlik mesleğine hükmetmedir.”
"ÖLEN HER ANNENİN, BEBEĞİN VEBALİ... "
CHP Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, 6354 sayılı yasayla dünyada ilk kez 'sezaryenin' bir yasa maddesine girdiğini belirterek, yasayı hürriyet.com.tr'den Aysel Alp'e yorumladı ve "Bu yasayla hayat kurtaran sezaryen, annelerin korkulu rüyası, doktorların ise çekinecekleri bir yöntem haline gelmiştir. Bu yasadan sonra sezaryenden korktuğu için ölen her annenin, her bebeğin vebali başbakan ile sağlık bakanının boynunadır" dedi.
Hekimlerin bu yasayla zora girdiklerini savunan Atıcı, "Hekim de anne de sezaryenden çekinecektir. Bu dayatmayla hayat kurtarıcı olan sezaryen, bir öcü durumuna getirildi. Dünyada böyle bir kanun yok. Niye, çünkü tüm dünya hekimlere hangi durumda hangi tıbbi müdahaleyi uygulayacağı konusunda yani tıp bilim sanatının uygulanması konusunda tam yetki vermiştir. Doktorlar, hangi durumda ne yapacaklarına akıl, bilim ve deneyimleri ışığında karar verirler. Bu kanun maddesiyle olmaz" diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi'ne sezaryenin yanı sıra sağlık meslek lisesi mezunlarının hemşire yapılmasına ilişkin hükmün de iptali için gittiklerini belirten Atıcı, "Düşünebiliyor musunuz 21. yüzyılda, 2013 Türkiye'sinde lise mezunu çocuklara 'hemşirelik' unvanı veriyorsunuz. Benim öğrenciliğim döneminde böyleydi ve o çocukların, bankalardan maaş çekme hakkı bile olmayan 17 yaşındaki o çocukların yaptıkları tıbbi hatalar nedeniyle ağır bedeller ödenmişti. Bunun ardından yanlıştan dönülmüştü. Şimdi şu kadar hemşiremiz var, demek; onlardan ve ailelerinden oy almak için için bunu geri getirdiler" dedi.
MHP'Lİ REŞAT DOĞRU: İNSAN HAYATI HİÇBİR ŞEYE BENZEMEZ
MHP Tokat Milletvekili Dr. Reşat Doğru ise Türkiye'de sezaryenin son dönemde devlet hastaneleri ve üniversite hastanelerinde bile en çok tercih edilen doğum yöntemi haline geldiğine dikkat çekti. Bu duruma 'son verilmesi' ve kadınlara mutlaka fizyolojik doğumun en doğru yöntem olduğunun anlatılması gerektiğini söyledi. Ancak bunun bir kanun maddesi yerine Sağlık Bakanlığı'nca kampanyalarla, kamu spotlarıyla, bilgilendirme ve bilinçlendirme toplantılarıyla yapılması gerektiğini ifade etti.
Doğru, meslek lisesi mezunlarına hemşirelik verilmesi kararının da yanlış olduğunu belirterek, "Bu insan hayatı, hiçbir şeye benzemez. Bunun için lise yetmez, hemşireler mutlaka üniversite mezunu olmalılar" dedi.