Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Üstün, empati çağrısı yaparak, "Yanlış mesajlar kanser hastalarının bilinçaltında derin etkiler bırakabilir, tedaviden vazgeçme, umutsuzluk gibi sıkıntılar oluştarabilir" dedi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Çağatay Üstün, Meral Okay’ın yaşamını yitirmesinin medyada yer alma biçimiyle ilgili açıklama ve uyarılarda bulundu. Pek çok nedenden kaynaklanabilen kanserle ilgili gerek hastalar gerekse de bu hastalığa yakalanmış tanınmış kişiler üzerinden yanlış mesajlar verilebileceğine işaret eden Prof. Dr. Üstün, "Bu yanlış mesajlar kamuoyunun, kanser hastalarının bilinçaltında derin etkiler bırakabilir, tedaviden vazgeçme, umutsuzluk, korku, ikilem içinde kalma gibi sıkıntılar oluşturabilir" dedi.
"ÖLÜM YENİLGİ, KANSER AMANSIZ DEĞİLDİR"
Kanseri ’amansız hastalık, ölüme yenilmek’ gibi nitelemelerle yanyana kullanmanın da yanlışlığına dikkat çeken Prof. Dr. Üstün, medyanın da bu konuda hassasiyet göstermesini istedi ve "Ölüm bir yenilgi, kanser amansız değildir" diye konuştu. Kanser hastalığının özellikle buna yakalanmış önemli kişilerle birlikte daha fazla dikkat çektiğini kaydeden Prof. Dr. Üstün, "Kanserin insanda pek çok organ ve sistemde etkili olduğu ve nedenlerine ilişkin verilerin kimi zaman yetersiz kaldığı bilinmektedir. Ancak teşhisin erken konması, patolojik evrelemesinin olumlu denebilecek bir dönemde yapılması, tedavi protokollerinin giderek daha da gelişmesi nedeniyle, bu hastalıktan iyileşme ve sağ kalım oranlarını artırmaktadır. Kanser hastalarının yaşama tutunma anlamında bu bilgilere ve moral desteğine ihtiyacı olduğu kesindir" diye konuştu.
EMPATİYE İHTİYAÇ VAR
Ölüm olaylarında ise empati ve duyarlılığa ihtiyaç olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Üstün, "Şu an kanser teşhisi almış veya tedavisini gören binlerce hasta olduğunu düşündüğümüzde bu özen ve duyarlılığın ne kadar önemli olduğunu daha kolay fark etmek mümkündür" dedi.