Güncelleme Tarihi:
Dünya genelindeki güncel rakamlara göre 1.9 milyar kişi kilolu iken, 600 milyon kişi ise obezdir. Türkiye’de ise her 2 kadından biri, her 3 erkekten birisi şişmandır. Obezite, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre; vücuda besinler ile alınan kalori ve harcanan kalori arasındaki farktan kaynaklanmaktadır. Vücuda besinler ile alınan kaloriyi son yıllarda en çok şeker, alkol, yağ ve meşhur protein diyetleri yüzünden kırmızı et arttırmaktadır. Vücudumuzun daha az kalori harcamasının en temel nedeni ise, akıllı telefon, tv, bilgisayar kullanımının hayatımızın bir parçası olmasıdır. Eskiden yürüyen bir toplum iken şimdi bırakın yürümeyi, yemeğimizi bile masada ailece yemek yerine, bilgisayar veya tv karşısında yiyoruz. Tv karşısında yemek yemek hem çocuklar, hem de yetişkinler için obeziteye davetiye çıkartmaktadır. 20 dakikalık doyma süresince kişi ne yediğini bilmediği gibi, çok fazla besin de tüketmektedir.Obezite ülkemizde artmaya başladıkça, diyetisyene gitme ve bir an önce kilolara veda etme isteği de artmıştır. Kilo verme süreci çok kolay bir süreç değildir. Bu nedenle kilo vermek isteyen danışanlarım arasında en başarılı olanlar ailecek gelenler veya arkadaş gruplarıdır.
Aile diyetlerinde;
*Özellikle eş ve anne-kız programları mükemmel sonuç verir. Çünkü ailede diyet veya rejim kelimeleri kullanılmaz. Aile sağlıklı bir şekilde yaşam biçimini değiştirmeye gelmiştir.
*Aile mutfağında sadece sağlıklı besinler yer alır, gereksiz abur cuburlar marketlerden mutfağa sokulmaz.
*1 kg sebze 2 yemek kaşığı zeytinyağı ile pişirilerek, kalori alımı azaltılır.
*Tuz kullanımı kısıtlanarak yerini baharatlara bırakılır.
*Şeker yerine zerdeçal + tarçın + karanfil + kakule karışımı kullanılır.
*Tatlı alıp diyet yapanın karşısında yemek veya onun da yemesini sağlamak yerine meyve ve dondurma tüketilebilir.
*Süt ve ürünlerinde yağsız olanları tercih edilerek kalori alımı kısıtlanabilir.
*Beyaz ekmeği alarak masada yiyen bir kişi olmayacağı için tüm ailenin kan şekeri gereğinden fazla artmaz.
*Pirinç ve beyaz unlu makarna yerine mutfakta bulgur, karabuğday, buğday ruşeymi, tam buğday makarna yerini alır. Bu yemekler de yağlı, kremalı, bol sos yerine domates ve fesleğenli pişirilir.
*Etler yeterli ölçüde ve yağsız ızgara yapılır.
*Sebzeleri yıkamak ve salata yapmak tek başınıza zor gelirken, aile diyetlerinde görev paylaşımı ile zevkli hale getirilebilir.
*Aile bireyleri sürekli su içiyor görününce içmeyen kişi de su içmesi gerektiğini hatırlar.
*Ara öğünler kan şekeri dengesi için nerede ise ana öğünlerden daha önemlidir. İlk unutulan da öğleden sonraki ara öğün olur. Öğleden sonra ara öğün unutanların yağ kaybı olmaz, hatta yağlanarak haftalık kontrole gelirler. Bu önemli öğünü aile diyetlerinde birbirinize hatırlatabilirsiniz.
*Yürüyüşe ailecek çıkarak sohbet etme imkânı bulunabilir. Egzersiz için bahane uydurma şansıda böylece ortadan kalkar.
*Yatma saati bile kontrol altına girecektir.
*Aile diyetlerinde tek sorun porsiyon ölçüsüdür. Diyetisyen tarafından metabolizma hızına göre kimin hangi besinden ne kadar yemesi gerektiği ve bu besinlerin porsiyon ölçüleri anlatılmalıdır.
Obezite nedenlerinden birisi de hiç konuşmadığımız tabak, bardak ve kepçelerin boyutlarının eskiye göre çok büyümüş olmasıdır. Eskiden 1 bardak 200 cc su veya süt alırdı, şimdi 1 bardak demek çok sakıncalı çünkü 750 cc’lik bardaklar bile var. Tabaklar o kadar çok büyüdü ki, özellikle de misafir geldiğinde 1 kepçe çorba kasenin dibinde yüzüyor. Türk halkı misafirperver olduğu için de o kocaman tabaklar tepeleme dolduruluyor. Lütfen porsiyon kontrolüne dikkat ederken, çok büyük tabak ve bardak setleri almaktan da kaçınalım ki, farkında olmadan kalori alımımızı azaltabilelim.
arpanetmedya.com 'a Katkılarından dolayı teşekkür ederiz.