AHESEN Başkanı Özer: Grip aşısı, kronik hastalara tek seferliğine reçetesiz verilsin

Reçete zorunluluğu nedeniyle hastaların eczanelerle hekimleri arasında mekik dokumak zorunda kalabileceğine işaret eden Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Genel Başkanı ve Aile Hekimi Dr. Gürsel Özer, "Aşıyı o gün temin edemeyen vatandaş, reçete tarihi geçerse tekrar tekrar hekime gitmek zorunda kalacak. Pandemi döneminde, raporlu ilaç kullanan kronik hastalar hastaneye git gel yapmasın diye e-nabız'daki raporlarıyla ilaçlarını alabildi. Bunların çoğu yüksek risk grubundaki hastalar zaten. Aynı uygulama, tek seferliğine grip aşısı için de yapılabilir" dedi.

Kovid pandemisi nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de grip aşısında talep patlaması yaşanıyor. Sağlık Bakanlığı bu yıl yaklaşık 1,5 milyon doz grip aşısı alındığını ve bu sayının peyderpey artırılacağını açıkladı. Bu yıl küresel anlamda grip aşısına olan yoğun talep, pek çok ülkenin yeterli dozda grip aşısına ulaşımında aksaklıklara yol açabiliyor. Grip aşısının yüksek risk grubundaki hastalar için gerekli olduğunu belirten uzmanlar ise özellikle hiçbir kronik hastalığı olmayan sağlıklı genç nüfusun bu yıl grip aşısı olmak için önceliği toplumun bu kesimine vermesi gerektiğini vurguluyor. Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklama ile bu yıl grip aşısının öncelikle sadece yüksek risk grubundaki hastalara yapılacağı ve aşının hekim reçetesi olmadan eczanelerden temin edilemeyeceği belirtildi. Buna göre vatandaşlar risk durumlarını e-nabız sistemi üzerinden öğrenebilecek ve aşı, hekimler tarafından sadece "Reçetem Sistemi üzerinden" yazılabilecek. Manuel yazılan reçeteler işleme alınmayacak. Eczanenin Reçetem Sistemi'ne reçeteyi girmesi ile İlaç Takip Sistemi'nde (İTS) aşı temin hakkı oluşturulacak.

 TEKRAR TEKRAR REÇETE YAZDIRMAYA GELMEK ZORUNDA KALMASINLAR

Reçetelerin geçerlilik süresi dolduğunda yeniden yazdırmak için hastaları hekime gitmek zorunda kalacağını anlatan Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Genel Başkanı ve Aile Hekimi Dr. Gürsel Özer, "Pandemi döneminde kronik hastalıkları nedeniyle raporlu ilaç kullanan yüksek risk grubundaki hastalar reçete yazdırmak için hastaneye gidip gelmek zorunda kalmasın diye e-nabız'da da kayıtlı olan bu raporları ile eczanelerden ilaçlarını alabildi. Bu hastaların büyük çoğunluğu zaten grip aşısı için endikasyonu olan risk grubundaki hastalar. Aynı şey, tek sefere mahsus olmak üzere grip aşısı için de yapılırsa, hastalarımız bu raporları ile aşılarını eczanelerden alıp bize gelebilirler. Öteki türlü reçetenin belli bir geçerlilik süresi olduğu için, hasta o anda aşıyı eczaneden temin edemediği taktirde tekrar tekrar reçete yazdırmaya bize gelmek zorunda kalıyor. Bu da salgının devam ettiği bu günlerde hem eczaneler hem de sağlık kurumlarında ekstra yoğunluğa neden olabilir" dedi.

 "PANDEMİ GRİP AŞISINDA TALEP PATLAMASINA YOL AÇTI"

Grip aşısında bu sene talep patlaması yaşandığını da vurgulayan Dr. Özer, "Pandemiden dolayı yüksek bir beklenti oluştu. Her aşıda olduğu gibi grip aşısının da kimlere yapılması gerektiği konusundaki endikasyon bellidir. Vatandaşlarımız Bakanlığımızın sitesi www.grip.gov.tr adresinden de bilgi alabilir. Bunların haricindekilere grip aşısı her yıl olduğu gibi bu yıl da çok elzem değil. Grip aşısındaki sıkıntı sadece Türkiye'ye özgü değil. Bu yıl pandemiden dolayı dünyanın pek çok ülkesinde yoğun talep olacağı ve aşı dozlarının yeterli olamayacağı öngörüsü zaten vardı. İşte bu noktada endikasyon Biraz ön plana çıkıyor. İhtiyacı olmayanlar, bu aşıyı yaptırmamalı. Gerçek ihtiyaç sahiplerine bırakarak insanların hayatının kurtulmasına yardımcı olalım" diye konuştu.

 "SADECE GRİPTEN KORUR, KOVİD'DEN DEĞİL"

Bu yıl grip aşısında en önemli sorunun yoğun talebin nasıl karşılanacağı yönünde olduğunu belirten Dr. Özer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sağlık Bakanlığı'nın 1.5 milyon doz aşı aldığı söyleniyor. Artı bu rakamın 3 milyona ulaşabileceği yönünde durumlarımız da var. Şunun da kesinlikle bilinmesi lazım, bu aşı gripten korunmak için Kovid'den koruma gibi bir özelliği yok. Bu da yüksek risk grubundakiler için neden gerekli; bir hasta hem Kovid hem gribi bir arada geçirirse ölüm riski yükselir, yani iki enfeksiyonun bir arada yaşanması riskine karşı alınan bir önlem bu"

 "GRİP İÇİN DE EN İYİ AŞI MASKEDİR"

Pandemi ile beraber toplumun büyük bir kesiminin bulaşıcı hastalıklardan korunmayı öğrendiğini vurgulayan Dr. Özer, bunun da bu yılki grip vakalarını da azaltabileceğine dikkat çekerek "Maske kullanımı, mesafe ve hijyen kurallarına şu günlerde hepimizin dikkat ettiğini varsayarsak, birçok bulaşıcı hastalığın önüne geçmiş oluyoruz. Grip daha az seyredecek, eski sıklığında olmayacaktır. Biz önümüzdeki senelerde de göreceğiz. Şu durumda aslında aşımız nedir? Bu maskelerdir. Kronik hastalığı olmayan, yüksek risk grubunda bulunmayan nüfus için en iyi aşı grip için de maskedir" dedi.

 "KORUYUCULUĞU DAHA DÜŞÜK AMA RİSK GRUBU İÇİN BU BİLE DEĞERLİ"

Grip aşısının koruyuculuğunun yüzde 60-70'ler düzeyinde yani diğer aşılara nazaran daha düşük olduğuna da işaret eden Dr. Özer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak yüksek risk grubundaki hastalar için bu bile çok önemli. Diğer aşıların büyük çoğunluğu tek bir hedefe yönelik, koruyuculukları da yüzde 90'ın üzerinde. Çünkü etken tek. Gribe neden olan influenza virüsünde ise bunun A tipi var, B tipi var, onların da yüzlerce türü var. Her sene başka bir türü salgın yapabiliyor. Aşı geliştirilirken de en son salgını hangi tür yapmış, ona bakılıyor. Tabii ki yıllar içerisinde bu periyodu da çalıştıkları için, o etkeni yakalıyorlar. Aşının içerisinde de bu etkenlerin üçü veya beşi yer alıyor. İmmün sistemi zayıf ve risk grubunda olan insanlar yüzde 60-70 koruyuculuk oranı da çok kıymetli. O nedenle zaten bu hastalarımıza aşıda öncelik verelim diyoruz"

Özer, daha önce bir aşıya ya da herhangi bir ilaca anafilaktik şok geçirecek kadar büyük alerjik reaksiyon gösterenler hariç grip aşısının hafif bir enfeksiyon geçiren hastalara dahi yapılabildiğini belirtti