İfade bulmamış her türlü duygu ve düşüncenin zihinsel kayıtlarda birikerek bedende hastalık oluşturduğunu dile getiren Genlik, “Hastalık, problem ve sorunların tek mesajı; şifalanma zamanının geldiğine yönelik bir sinyaldir” dedi ve olumsuz duyguların yol açtığı sorunları şöyle anlattı:
"Araştırmalara göre, affetmemek ve zihinde sürekli geçmişin izleri ile geleceğe yelken açmak fizyolojik düzeyde böbrek üstü bezlerinin aşırı miktarda çalışmasına ve kortizol hormonu seviyesinin artmasın neden olmaktadır. Kortizol hormonun vücutta aşırı salınımı da bağışıklık sistemini zayıflatır. Böylelikle beden ve ruh toksin üretmeye başlar. Depresif bozukluğa, ansiyeteye, kızgınlığa ve vücudun sürekli gergin olmasına yol açar. Sürekli uyarılan sempatik sinir sistemi, kardiyovasküler hastalıklara zemin hazırlar. Affetmek, bazı kalıplaşmış düşünce ve değer yargılarına meydan okuyarak psikolojik olarak yeniden doğmayı göze alabilmektir."
Her insanın hoşuna gitmeyen, acı, öfke, hüzün, üzüntü, kaygı duygulanımlarını deneyimlediğini söyleyen Genlik, şöyle konuştu:
“Önemli olan her şeyin birbiri ile mutlak şekilde bağlı olduğunu idrak edebilmektir. Karşınızdaki kişi, sizin bir parçanızdır. Karşınızdaki kişide rahatsız olduğunuz nitelik, kabul zemininize almanız gereken bir parçanızdır. Bir başka deyimle eleştirdiğiniz her şey benliğinizde de mevcuttur ancak siz o niteliğiniz ile buluşmamayı tercih ettikçe acı duygusunu deneyimlersiniz.
AFFEDEREK KENDİNİZE İYİLİK YAPARSINIZ
Affetme, kişisel bir eylem gibi görünse de aslında en büyük yararı kişinin kendisine yöneliktir. Bir kişiyi affetmek, kendinizi affettiğiniz anlamına gelir.”