Güncelleme Tarihi:
(Bu insanlık dramı haberinde “+18” uyarısını, çocukların haberi okumaması, ruhsal ve zihinsel gelişiminin etkilenmemesi için kullandık.)
Acılı baba daha kucağına alamadığı ve Beren adını vermeyi düşündükleri bebeğinin cenazesini defnetmek için koli içinde otomobilinin bagajında memleketi Sakarya’ya götürdü.
İddiaya göre Yeliz-Engin Sevinç çifti kısa bir süre önce Sakarya Doğumevi’nde yer bulamadığı için İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’ne gitti. 14 Ağustos günü sezeryanla yapılan doğum sırasında dudağından boynuna kadar aldığı neşter darbesiyle ağır yaralanan bebek, yoğun bakıma alındı. Yoğun bakımda bebeğin iki kez kalbi durdu. Üç saat sonra, yüzünde derin yara izi taşıyan bebek, hayatını kaybetti.
"BEBEĞİMİN YÜZÜ KESİKTİ VE DİKİŞLER VARDI"
Bebeğin otopsi işlemleri için Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Bebeğini almak için Adli Tıp Kurumu’na gelen baba Engin Sevinç, "Sakarya’da özel bir hastaneye gittik. Yoğun bakım ünitesi tadilatta denildi. Buradan Sakarya Doğumevi’ne gittik. Orası da erken doğum olması nedeniyle bizi Cerrahpaşa’ya kadar sürükledi. Geldiğimiz Cerrahpaşa hastanesinde inanılmaz bir ilgisizlik var. Daha eşim önce birisi 8, diğeri 10 haftalık olmak üzere iki düşük yaptmıştı. Daha sonra bir dış gebelik vakası yaşadık. Bu dördüncü bebeğimiz ama yaşayan bebeğimiz yok. Çok büyük bir üzüntü içerisindeyiz. Salı günü eşimin ağrıları arttı. Çocuğun yarısı, hasta yatağında kordonuyla beraber dışarı çıktı. Acil doktor çağrıldı ve hasta yatağında eşime müdahale edildi. Daha sonra ameliyathaneye götürülmeden koridorda bulunan pansuman odasında müdahale edildi. Eşimin rahmine doğum sırasında kesikler atıldı. Bebeğin de yanağında sanırım bu sırada büyük bir kesik meydana geldi. Bebek, anne karnından ters geldi. Buna doktorlar makattan doğum diyorlar. Bebeğin kafası anne rahminde olduğu için rahim bölgesine kesikler atıldı. Bu sırada da bebeğin yüzündeki kesiklerin oluştuğunu düşünüyorum. Bir baba ve anne olarak çok üzgünüz. Eşim çok daha kötü durumda. Büyük bir üzüntü içerisinde. Tüm hazırlıklarımızı yaptık. Son anda böyle bir olayı yaşamamız bizi çok yıktı. Bir baba olarak bebeğimin ölüm nedenini bile bilmiyorum. Yoğun bakımın kapısında beklerken yaklaşık dört saat sonra bebeğimin öldüğünü söylediler. Bebeğimin yüzü kesikti ve dikişler vardı. Bende sağlık bakanlığı ve Başbakanlık’a başvurarak şikayette bulundum. Olayı savcılığa da intikal ettirdim. Çıkacak sonucu bekliyorum" dedi.
BEBEĞİ KOLİYE KOYUP TESLİM ETTİLER / Foto Galeri
"İLK ETAPTA SEZERYANA ALINSAYDI BEBEĞİM ÖLMEYEBİLİRDİ"
Engin Sevinç, "Hastane personeli bize çok ilgisiz davrandı. İlk etapta hastaneye getirdiğimizde eşimin sancıları yoğundu. O sırada sezeryana alınsaydı belki de bebeğimin yüzünde kesikler olmayacak ve yaşayacaktı" diye konuştu.
Baba Engin Sevinç, otopsi işlemleri tamamlan Beren’i, yeşil beze sarılı koli içinde teslim aldı. Kucağına almadan hayatını kaybeden bebeğini otomobilinin bagajına koyan acılı baba memleketi Sakarya’ya gitti. Bebeğin Sakarya Karasu İlçesi’nde defnedileceği belirtildi.
HASTANEDEN AÇIKLAMA: AİLEYE DURUMUN CİDDİYETİ BİLDİRİLDİ
Konuyla ilgili olarak İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Başhekimliği tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Erken doğum riski nedeniyle Adapazarı ’nda iki hastane (bir özel hastane ve Sakarya Doğum Evi) tarafından kabul edilemeyen Y.S. isimli 34 haftalık hamile, 10 Ağustos Cuma günü saat 16.00 civarında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Doğum Anabilim Dalı’na yatırılmıştır. Enfeksiyon riski de olan hamileye, sezaryen endikasyonu konarak ameliyathaneye alınmak üzere odasına müşahade için yatırılmıştır. Bu arada enfeksiyon riski nedeniyle antibiyotik başlanmış, akciğer gelişimini sağlamak için kortikosterid verilmiştir. Ancak, doğum aniden başlamış ve ilk müdahale hasta odasında, daha sonra, makat gelişi olan bebek, bir alt kattaki daha uygun olan müdahale odasına alınarak girişimde bulunulmuştur. Bu arada rahim kasılması nedeniyle bebeğin boynu sıkışmış, bebeği kurtarmak için gereken tıbbi manevralar yapılmış ve epizyotomi gerçekleştirilmiştir. Annenin hayatını riske atmamak için yapılması gereken tıbbı manevralar sırasında bebeğin dudağında ve yanağında yırtık oluşmuş ve bebek bu şekilde doğurtulduktan sonra dudağı dikilmiş yoğun bakıma alınmış, ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştır. Normal doğum sırasında rutin olarak uygulanabilen epizyotomi bebeğin hayatınıtehlikeye atmadığı gibi doğumu kolaylaştırıcı bir etkisi de vardır. Epizyotomi ne annenin ne de bebeğin hayatını tehlikeye atmaz. Daha önce diğer hastaneler tarafından kabul edilmeyen hasta, en son başvuru yeri olarak Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Doğum Anabilim Dalı’na müracaat etmiştir. Her zaman en zor ve komplike hastalara hizmet veren hastanemizde, en başından itibaren aileye ve hasta yakınlarına durumun ciddiyeti anlatılmış ve aile bilgilendirilmiştir. Ancak hamilenin eşi ihmal olduğu iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunmuş ve savcılık olaya müdahil olmuştur."