Oluşturulma Tarihi: Eylül 10, 2007 12:23
Doğuştan böbrek yetmezliği nedeniyle kısacık ömrüne 50'den fazla ameliyat sığdıran, diyalize bağlanmanın etkisiyle işitme yetisini kaybeden, bu arada epilepsi olan Antalyalı 8 yaşındaki Nisa Sızan, annesinden yapılan böbrek nakliyle hayata yeniden bağlanmanın sevincini yaşarken, şimdi de nadir görülen bir kanser türüne yakalandı.
Antalya'da yaşayan Sızan ailesinin küçük kızları Nisa'nın Türkiye'deki binlerce böbrek hastası gibi başlayan hikayesi, aradan geçen yıl lar içinde trajediye dönüştü. Böbrek hastası olarak dünyaya gelen ve bugün 8 yaşında olan Nisa, aradan geçen yıllar içinde 30'u katater ameliyatı olmak üzere 50'den fazla operasyon geçirdi. Diyalize bağlandığı yıllarda hastalığın etkisiyle epilepsi olan ve işitme yetisini kaybeden Nisa, ne yazık ki yaşıtları gibi konuşmayı da öğrenemedi. Uzun süre biyonik kulak naklinin Bağ-Kur tarafından karşılanmasını bekleyen küçük Nisa, kurumun bu işleme ödeme yapmaya başlamasıyla geç de olsa işitme yetisine kavuştu, ancak hastalığı yüzünden okula gidemedi.
Bütün bu olumsuzlukların ardından Aralık 2006'da annesi Hülya Sızan'dan alınan böbrek, Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde gerçekleştirilen operasyonla Nisa'ya nakledildi. Ancak Nisa'nın hikayesi bu ameliyatın ardından da mutlu sonla bitmedi.
YAŞAMINI KIZINA ADADI
Bir zamanlar turizmle uğraşan, ancak Nisa'nın doğumunun ardından hayatını kızına adayan anne Hülya Sızan, kızının başından bir an olsun ayrılmıyor. Hülya Sızan, kızına böbreğinin birini verdikten sonra taburcu olup evlerine döndüklerini, Nisa'nın da gün geçtikçe kendini toplayarak oyunlar oynamaya başladığını söyledi.
“Nisa'yı o güne kadar hiç öyle hareketli görmemiştik” diyen Hülya Sızan, naklin üzerinden 3 ay geçmişken Nisa'da yavaş yavaş karın ağrıları, uykusuzluk, sinirlilik hallerinin ortaya çıktığını ifade etti.
Çocuğunun vücudunda morarmaların da başladığını anlatan Sızan, “Nisa'yı hastaneye kontrollere götürmeye devam ediyorduk. Bu sürede trombosit oranının normalin üzerinde düştüğü fark edildi. Yapılan testlerde kızıma kaposi sarkomu adı görülen bir kanser türünün teşhisi kondu” dedi.
Teşhisin ardından yeniden hastane günlerine döndüklerini anlatan Hülya Sızan, doktorların hemen kemoterapiye başladığını ve ilk sonuçların olumlu olduğunun görüldüğünü ifade etti. Nisa'nın her geçen gün daha iyiye gittiğini belirten Sızan, “Ne yazık ki kemoterapiyle birlikte saçları dökülmeye başlayacak. Bu dönemi nasıl aşacağımı bilemiyorum. Çünkü uzun saçları o kadar çok seviyor ki” diye konuştu.
TEDAVİYE YANIT VERDİ
Nisa'nın doktoru Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji-Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Alphan Küpesiz de kaposi sarkomu adı verilen kanser türünün, organ nakli yapılan bazı hastalarda görülebildiğine dikkati çekti. Naklin ardından vücudun yeni organa tepki göstermemesi için bağışıklık sisteminin zayıflatıldığını anlatan Küpesiz, “Ancak bu sırada kaposi sarkomu gibi kanser türlerinin ortaya çıkması riski de kolaylaşıyor” dedi.
Bu kanser türünün aslında çok nadir görüldüğünü de belirten Alphan Küpesiz, Nisa'nın Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde bugüne kadar görülen ikinci vaka olduğunu vurguladı.
Küpesiz, Nisa'nın hastalığına ileri bir evrede teşhis konulduğunu ifade ederek, “Ancak ilk tedavilerimize çok iyi yanıt verdi. Bu yüzden umutluyuz. Eğer bu şekilde devam ederse iyileşebileceğini düşünüyoruz. Nisa'nın durumu her geçen gün iyiye gidiyor” diye konuştu.