Güncelleme Tarihi:
Günümüzde her 19 kişiden birinin kalın bağırsak kanserine yakalandığını belirten Bor, Hürriyet’e şunları söyledi:
50’DEN SONRA RİSK YÜKSELİYOR
“Kalın bağırsak kanseri ya da diğer adıyla kolon kanseri gelişmiş ülkelerde kadınlarda meme ve erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türü. Ülkemizde de kadın ve erkekte üçüncü sırada yer alıyor. Avrupa’da her yıl yaklaşık 200 bin kişi kolon kanserinden ölüyor. Bir kişinin hayatı boyunca kolon kanserine yakalanma riski yüzde 6 civarında. Erkeklerde daha sık görülen bu tümöre 50 yaşından sonra yakalanma olasılığı daha fazla. Kolon kanseri henüz polip aşamasında iken kanserin önlenebilmesi mümkün. Kolon kanserinin en önemli özelliği yavaş büyüyen bir tümör olması ve erken dönemde yakalandığı zaman tamamen tedavi edilebiliyor olmasıdır. Dahası henüz kolon kanseri gelişmeden yani polip aşamasında yakalanıp çıkarıldığı zaman kanser önlenmiş oluyor.
YÜZDE 10’U GENETİK
Kolon kanserinin en az yüzde 10’u genetik yatkınlık nedeniyle gelişiyor. Ailede birinci derecede kolon kanseri olması, riski 2-4 misli artırıyor. Ayrıca diyet alışkanlıkları (fazla miktarda kırmızı et tüketme, aşırı yağlı yeme) sigara, egzersiz yapmama riski arttırıyor. Şişmanlığın da kanserde olumsuz etkisi var. Örneğin 5 kiloluk bir artış kolon kanseri riskini yüzde 5 arttırıyor. Öncelikle ailevi polipozis, kalıtsal nonpolipöz kolon kanseri, birinci derecede akrabasında kolon kanseri bulunan kişiler ile iltihabi bağırsak hastalığı olan veya daha önce kalın bağırsak kanserinden ameliyat olmuş kişilerin kolonoskopi ile düzenli tarama programına alınması gerekiyor. Ortalama risk altında olan kişiler ise 50 yaş üstü kadın ve erkekler. Bunlara yılda bir kez hassas bir yöntemle dışkıda gizli kan bakılması, eğer test pozitif ise hemen kolonoskopi yapılması gerekli.
TARAMAYI EHİL KİMSELER YAPMALI
Yapılan çalışmalarda kolonoskopiyi uygulayan kişiler arasında polip ve kanser yakalama konusunda önemli farklılıklar saptanmış. İşlemi yapan kişinin eğitimi, deneyimi, ehliyeti, bilgisinin yanı sıra hasta yükü, kişinin motivasyonu, konuya hakimiyeti kanser taramasındaki başarıya etkili oluyor. Yıllar önce Türkiye’de yılda 90 gastroenterolog göreve başlıyordu. Şimdi bu sayı 25. Ehil kimseler tarafından yapıldığında bağırsak delinmesi ya da kanama gibi komplikasyonlar nadiren (bin kişiden birinde) görülüyor.
İKİ MİLYON KİŞİ TARANDI
Ülkemizde ulusal toplum tabanlı kolorektal kanser taramaları Aile Sağlığı Merkezleri ve Toplum Sağlığı Merkezleri bünyesindeki Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinde (KETEM) başarıyla yürütülüyor. 50 yaş üstü ya da risk grubundaki kişilerin Aile Sağlığı Merkezlerine gidip bir dışkı örneği vermeleri yeterli. Dışkıda gizli kanı pozitif olanlar kolonoskopi yapılmak üzere ilgili merkeze sevk ediliyor. Şimdiye kadar yaklaşık 2 milyon kişi bu yöntemle tarandı ve birçok kolon kanseri erken dönemde yakalanarak tedaviye yönlendirildi.”