14 yıl pes etmedi Umut’u kucakladı

Güncelleme Tarihi:

14 yıl pes etmedi Umut’u kucakladı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2013 22:30

Özlem Başköy şimdi iki yaşında olan oğlu Umut’u kucağına almak için tam 14 yıl uğraştı. Oğluna, 12 aşılama, 7 tüp bebek, 3 rahim filmi, 2 histereskopi, toplam 48 seans akupunktur, 10 seans nöral terapi ve ozon tedavisi, 1 düşükle sonuçlanan gebelik ve kürtaj, sayısız doktor görüşmeleri, muayeneler ve tahlillerden sonra kavuştu.

Haberin Devamı

İNŞAAT teknikeri Özlem Başköy, tam 14 yıl süren ve oğlunu kucağına aldığında mutlu sona eren mücadele hikayesini şöyle anlatıyor:
“Evlendiğimde ben 22, eşim 27 yaşındaydı. Yaşımız gençti; sorun yaşayacağımız aklımızın ucundan dahi geçmedi. Hiç korunmadık. Birkaç ay geçmesine rağmen hamile kalamayınca, doktora gittik. Yapılan tetkiklere göre eşimde hiçbir sorun yoktu, benimse yumurtlamamda vardı. İlaç kullandım. Kontrolde bakıldı ki, bendeki problem düzelmiş ama bu kez eşimin sperm sayısı düşmüştü. Eşim varikosel ameliyatı oldu. Ama aradan geçen 4-5 yıla rağmen bebek gelmedi. Tavsiye üzerine, bu konularda iyi olduğunu duyduğumuz bir doktora gittik. Tahliller, tetkikler baştan yapıldı. Görünürde sorun saptanmadı ama aşılama denendi. Nihayet dördüncü aşılamada hamileydim. Ultrasonografide iki kese göründü. Ama sekizinci haftada ikizlerimi kaybettim. Çok zor toparladım. Doktorum, ‘Tüp bebeğe gerek kalmaz, aşılamayla, hatta kendiliğinden bile gebe kalabilirsin’ diyordu. Üç kere daha aşılama denedik. Olmayınca tüp bebeğe sıra geldi. SGK’nın karşılayabilmesi için devlet hastanelerinden rapor almam gerekiyordu. Hastanelerse üç kez aşılama denenmeden bu raporu vermiyordu. Daha önce yaptırdığım toplam yedi aşılamayı kabul etmediler. Üç kez de onlar yaptı. Yine sonuç sıfır. Tüp bebek için merkez ararken İzmir’de bir üniversite doktoruna gittim. Yumurtalığı uyaran FSH hormonumun değerine bakarak, ‘Şansınız düşük, gözünüz nasıl kahverengiyse bu da değişmez. Olmaz ama isterseniz tüp bebek deneyelim’ dedi. İyice hırslandım. Yurtdışında olan eşimi arayarak, ‘Yılmayacağım, inat olsun, bebeğim olunca da ona sevdirmeye götüreceğim’ dedim.”

NE VARSA DENEDİM’
“Yoluma devam ettim. İlk olarak İzmir’de ün yapmış bir akupunktur uzmanı buldum ve hemen başladım. Tam 28 seans akupunktur yaptırdım. FSH için ne duyduysam yapmaya başladım. Dhea, selenyum, donquai, l-argine, l-carnitine, hayıt suyu, arı sütü-bal –polen-spirulina karışımı yedim. Bu bitince bal-tarçın-çörekotu karışımı denedim. Adaçayı, civanperçemi çayları içtim. Hazır olduğumu hissettiğimde tavsiye üzerine bir doktora gittim. Altı yumurta toplandı. Elde edilen üç embriyo rahmime transfer edildi. Embriyolarım kaliteliydi ama tutunma (hamilelik) olmadı. Tutunma olmayınca histereskopi yapıldı. Her şey yolundaydı. İkinci denemede de aynı merkez ve doktora gittim. Beş yumurta elde edildi, üç embriyo transferi yapıldı ama sonuç yine hüsran oldu.
Şansımı tavsiye edilen bir başka merkezde denemeye başladım. Tam 14 yumurta toplandı. Sekiz kaliteli embriyom olmuştu. Üçü transfer edildi. Ama maalesef sonuç birkez daha hüsran oldu. Doktorum ‘İçeride neler oluyor, kendim görmek istiyorum’ dedi. O da histereskopi yaptı. Yine bir neden bulunamadı. Birkaç ay sonra donmuş embriyolarla denedik, yine tutmadı. Tüp bebek serüvenine başlayalı henüz bir yıl olmuş, ben dört deneme yapmış, iki histereskopi olmuştum bile. Bu doktorum da doğal bekleme sürecinde iki aşılama yaptı. Sonuç yine yüzümüzü güldürmedi.
Başka bir tüp bebek merkezi buldum ve 5’inci denememi yaptım. Dört yumurta toplandı ve iki embriyom oldu. Kaliteli embriyoya rağmen yine tutunma olmadı. Doktorum, ‘İmkânın varsa denemeyi sürdür’ dedi. Çok yorulmuş, yılmıştım; eşim de artık denemek istemiyordu. Çok ağladım, uykusuz kaldım ama bu isteğimi dizginleyemedim. Artık İzmir’de denemek istemiyordum. Bu arada ne bulursam okuyor, araştırıyordum. Bende başka bir problem vardı. Embriyo kaliteli ama tutunamıyordu. Üniversite hastanesinde genetik bölümünde kendi çabalarımla pıhtılaşma problemim olduğunu buldum.”

OĞLUMUN ADI BELLİYDİ’
Altıncı dememem için İstanbul’a geldim ve 10 gün kaldım. Altı yumurta toplandı. Üç embriyo transfer edildi. Pıhtılaşma problemim olduğu için kan sulandırıcı kullandım. Kimyasal gebelikle sonuçlandı ama nihayet ‘sıfırdan büyük’ bir rakam görmüştüm. Yedinci denemeden önce yine akupunktura başladım. Tam 10 seans nöral terapi ve ozon tedavisi de uygulandı. Doktorum Dr. Süleyman Tosun beş yumurta topladı, iki embriyo trasfer etti. Nihayet gebeydim. İlk üç ay ailelerimizde dahil kimseye söylemedik. Her akşam göbekten kan sulandırıcı iğnemi oluyor, ilaçlarıma devam ediyordum. Göbeğim mosmor olmuştu ama sonuca değerdi. Oğlum olacaktı. Adı önceden belliydi, ‘Umut’.  29 haftalıkken suyum gelmeye başladı. Doğumu durdurmaya çalıştılar. 30 haftalık 1 günlükken oğlum dünyaya geldi. Yoğun bakımda kaldığı için tam 47 gün sonra onu kucağıma alabildim. Anne adaylarına nacizane tavsiyem, asla pes etmeyin. Hayat sürprizler, güzelliklerle dolu...”

Haberin Devamı

Embriyoskopla yakın takip

Haberin Devamı

TÜP bebeğin başarısında, elde edilen embriyoların en iyi ve sağlıklılarının seçilmesi çok önemli. Özellikle de rahime bir, en fazla iki embriyonun ekilebildiğini düşününce. Embriyo seçimini kolaylaştıran son gelişme embriyoskop. Bahçeci Sağlık Grubu Fulya Tüp Bebek Merkezi Direktörü Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, embriyoskobu ve tekrarlayan düşüklerde anne adaylarına nasıl yardımcı olduklarını anlattı:

SANİYELER ÖNEMLİ’
“Tüp bebek laboratuvarında yumurta ve spermlerle embriyolar mümkün olduğu kadar hijyenik ve anne rahmine benzer koşullarda saklanmaya çalışılır. Embriyolar 37 santigrat derecede belirli bir gaz karışımı ortamında, inkübatör dediğimiz özel cihazlar içerisinde tutulur. Embriyoların günlük gelişimlerinin takibi için mikroskop altında incelenmeleri gerekir. Birkaç dakikalığına bile olsa embriyoların inkübatör dışarısına alınması ve değerlendirilmesi laboratuar ortamının kalitesine göre değişen oranlarda embriyolara stres yaratabilir ve gelişimlerini etkileyebilir. Anne rahmine transfer edilinceye kadar 5 gün bu cihazın içinde gözleniyor. Cihaz otomatik olarak 10 dakikada bir mikroskoplar aracılığıyla embriyorun fotoğrafını çekiyor. Bu fotoğrafları da video haline getirerek izlenmesine olanak veriyor.”

YÜZDE 8-10’LUK FAZLA ŞANS
“Embriyoskop adı verilen cihaz ve getirdiği teknolojiyle artık embriyolarımızı bulundukları ortamdan çıkarmadan gözlemleyebiliyoruz. Laboratuvar şartlarından kaynaklanabilecek negatif etkileri de en az düzeye indirebiliyoruz. Yeni geliştirilen embriyo kültür ortamlarıyla mikroenjeksiyon işleminden embriyo transferinin gerçekleştirileceği blastosist aşamasına kadar kültür ortamı değiştirmeden ve dış ortamdan izole embriyoların büyütülmesi mümkün. Bu teknolojinin bir diğer büyük avantajı embriyoların gelişimi hakkında elde ettiğimiz verileri zamansal olarak geriye giderek de değerlendirebilmemiz. Böylece gebelik şansı en yüksek embriyoyu dış ortama maruz bırakmadan transfer edilene kadar bu şekilde büyütebiliyoruz. Uygun şartlarda kullanıldığında bu teknoloji ile klinik gebelik oranlarında yüzde 8-10 artış bildiriliyor. Sistem ayrıca ardışık tedaviler sırasında döllenme veya embriyo gelişim problemi yaşanan çiftlerde sorunun kaynağını anlamayı da kolaylaştırıyor.”

Haberin Devamı

Yavaş donma tekniği

VİTRİFİKASYON (yavaş dondurma) tekniği, son dönemdeki en önemli gelişmelerden biri. Bu teknik ile yumurta ve embriyolarda elde edilen yüksek canlılık oranları hem tedavi başarı oranlarını arttırdı hem de yeni klinik uygulamalar gerçekleştirmemizi sağladı. Örneğin tedavide gözlenen bir hormonal düzensizlik nedeniyle veya rahim dokusunda ortaya çıkan ve gebelik elde edilmesi açısından ciddi negatif etki yapabilen sorunlar mevcutsa embriyolar vitrifikasyonla donduruluyor. Olumsuz durum ortadan kaldırılınca çözdürülüp  rahme transfer edilerek en az tazeleri (bazen daha da yüksek) seviyesinde başarı oranları yakalanabiliyor. Bu yöntem ile ayrıca kanser hastalarında uygulanacak kemoterapi veya radyoterapi veya üreme fonksiyonlarının kaybedilmesine yol açacak ciddi bir cerrahi operasyon öncesinde yumurtalar dondurulabiliyor.

Haberin Devamı

En yeni tüp bebek yöntemleri ve inadına anne olanlar

Her 100 çiften 15’i doğal yolla bebek sahibi olamıyor. Bu yaklaşık 1.5 milyon çift demek. Okuyacağınız  yazı dizisinde tüp bebek tedavilerindeki son gelişme ve en yeni teknolojileri uzmanlar anlatıyor. Gebelik aşısı, kapsamlı kromozom tarama, embriyoskop, lenfosit aşısı, spermi 8 bin kat büyüten yöntemler, kök hücre ve daha pek çok gelişmeyi bu yazı dizisinde okuyacaksınız. Ayrıca, kaderleriyle adeta inatlaşan ve pes etmeyen kadınlar “anne olma” hikâyeleriyle ilham verecek.

YARIN: Anne kanından gebelik aşısı

SORUN YANITLAYALIM: Sorularınızı saglik@hurriyet.com.tr’ye bekliyoruz...


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!