Güncelleme Tarihi:
Ruh- beden- akıl üçlüsü, paralel evrenler, şartlanmalar, çekim yasası, enerji teorisi, inanç ve tanrı kavramları, sevginin gücü, yüksek bilinç... Yüzyıllardır Amazonlar’da yetişen Ayahuasca bitkisi, tüm bu kavramların kesişim kümesinde anlatılıyor. Ayahuasca, Peru ve Brezilya’da yetişen psiko-aktif bir bitki. İçindeki DMT maddesi zaten vücudumuzda olan, iki gözümüzün arasındaki alın boşluğunda bulunan bir sıvı. Tüm memeli hayvanlarda ve bazı bitkilerde de bulunuyor. Embriyo halindeki bir bebeğin 8 haftaya kadar salgıladığı bir sıvı. Ölünce hayatınızın film şeridi gibi gözünüzün önünden geçmesini sağlayan da bu sıvı işte. Üçüncü gözü açtıranlardan. Bu maddeyi Ayahuasca bitkisinden aldığınız zaman, adeta yeniden doğuyorsunuz. Metaforik olarak değil, gerçekten.
BİLİM DÜNYASI ONU İNCELİYOR
Shamanların çok eskilerden beri şifa niyetine kullandığı Ayahuasca bitkisi İngiltere ve Amerika’da şimdilik yasal olmamasına rağmen, önde gelen psikologlar, psikiyatristler, bilim tarafından inceleniyor, kullanılıyor, tavsiye ediliyor. Son 10 yıldır da Peru ve Brezilya’da açılan Ayahuasca merkezlerinde düzenlenen seremoniler, binlerce insanı ağırlıyor.
ŞAMANLAR'DAN AYAHUASCA ÇAYI
Sizi size anlatıyor, kucaklıyor, iyileştiriyor, öğretiyor. İçinizdeki gücü, tanrıyı, benliğinizi, öz değerlerinizi hatırlatıyor. Yüksek bilincinize ulaşarak tüm sorularınızı yanıtlıyor. Spiritüel tarafının yanı sıra fiziksel iyileştirici özelliğiyle de biliniyor, her geçen gün daha fazla kişiyi iyileştiriyor. En son Amerikan Elle dergisinden bir editör Peru’da 7 seremoni yapıp, dergide sayfa sayfa muhteşem transformasyon deneyimini ve izlenimlerini yazmış, benim de iyice ilgim kabarmıştı.
BİR AYAHUASCA SEREMONİSİ 10 SENELİK PSİKOTERAPİ SEANSINA BEDEL
Ayahuasca bitkisi, Shamanlar tarafindan toplanıp ayıklanıp çay gibi kaynatılarak içiliyor. Hayatının anlamını sorgulayan, yenilenmek, iyileşmek, bağımlılıklarından kurtulmak isteyen, içini kemirip bitiren sorulardan, problemlerden, endişelerden, kararsızlıklardan, egolardan, çocukluk travmalarından kurtulmak isteyen herkes tarafından hayat kurtarıcı, hayat değiştirici olarak tanımlanıyor. Meşhur bir mottosu da var: Bir Ayahuasca seremonisi 10 senelik psikoterapi seansına bedel. Çünkü psikoterapide sonuç pek yok, süreç var, hatta bazen biraz suçlama yargılama var. Ayahuasca ise müthiş affettirici, kucaklayıcı ve dolayısıyla da iyileştirici, yani yarayı kanırtıp etrafta suçlu veya haksız aratmıyor.
9 GÜNLÜK PROGRAM
Çok yakın bir arkadaşımın bir Ayahuasca merkezine gidip geldikten sonraki muazzam aurası, enerjsi, anlattıkları üzerine geçen hafta Amazonlara doğru yola çıktım. Brezilya’da Bahia bölgesindeki bir Ayahuasca merkezine gitmeye karar verdim, açıkcası Peru’dakiler biraz daha korkutucu gözüküyordu. Klasik saman (shaman) görüntüsü, seremonilerde söylenen mantralar olayı çok klişeleştiriyordu gözümde. Benim gittiğim merkez 9 günlük bir program veriyor, içinde 4 Ayahuasca seremonisi ve birçok da workshop sunuyor. Kimi merkezler 2-3 haftalık çok daha yoğun programlar ve çok daha fazla sayıda seremoniler gerçekleştiriyor. İlk seremoni öncesi çeşitli meditasyon teknikleri, belgeseller, power point sunumlar ile çesitli Shamanlar ve psikologlar ile yüksek bilinç
sohbetleri yapılıyor. Bu arada oraya gitmeden önce başladığınız bir diet zaten var: etsiz, tuzsuz, alkolsüz, şekersiz bir beslenme ile mümkün olduğunca vücudun temiz olmasını tavsiye ediyorlar. Gün içinde daha önceden tecrübeli kişilerle konuştuğunuzda, en önemli hazırlığın ise akşamki seremoni için bir ‘niyet’ belirlemek olduğunu anlıyorsunuz. Gerçekten de en kritik nokta bu bence. Egonuzun oyununa gelmemeniz gerekiyor. Yani gerekiyor derken zaten Ayahuasca ancak egonuzun duvarlarını indirebildiğiniz noktada size inanilmaz derecede verici ve faydalı olabiliyor. En açık, gerçek ve savunmasız halinizle
hayattaki önceliğinizi belirlemeniz, sorunuzu iyi süzüp düşünmeniz gerekiyor. Ayahuasca sizin aslında neye ihtiyacınız olduğunu biliyor çünkü o zaten ‘sizin’ yüksek bilincinizin kapılarını açarak, size sizden gelen bir cevap veriyor. Yani cevap en derin iç sesinizden ve en yüksek ruh bilincinizden geliyor. Ayahuasca kendinizle bağlantı kurmanızı sağlıyor.
5 SAAT BOYUNCA UNUTULMAZ DENEYİM
Çayın tadı hayli fena. Etkisi içtikten 1-2 saat sonra hissedilmeye başlanıyor ve bir anda başka bir boyuta geçiyorsunuz deyim yerindeyse. 4-5 saat süren deneyimde bilinciniz yüksek bir yerden hem size, hem bedeninize, hem de ruhunuza bakıyor. Gördüğünüz vizyonlar asla halusinasyon gibi değil. Kimi zaman kafa sesi hatta bazen önünüze yazılmış olarak sorularınıza cevaplar bulabiliyorsunuz. Ve fakat her seremoniden aynı etkiyi beklemek yanlış. Bazen egonuz
direnebiliyor ve bazen hiçbir şey yaşadığınızı düşünmüyorsunuz. Veya yüzleşmeniz gereken şeyle vedalaşabilmek için öncelikle o üzüntüyü ve
öfkeyi hissederek sisteminizden çıkarmanız gerekiyor. Benim de önce yüzleşmelerden sonra mutluluktan ağlayıp, tüm sorularıma cevap aldığım, müthiş mutlu ve huzurlu hissettiğim, sevgi dolu 2 seremoni geçti. Diğer ikisi kötü geçti diyebilirim. Ama işte olay zaten sadece Ayahuasca içmek ve o süreçte yaşananlar değil, her şekilde bir şey öğrenmek.. Kötü geçen seremoniden sonra bile ertesi gün yaşadığınız hafiflik, aydınlanma hissi ve sonrasında grup çalışmalarında paylaşılanlar ile oldukça rahatlatıcı çözümlere ulaştım kafamda. Ayahuasca karakterinizin bir aynası ve amplifikatörü olduğu için, kalkanlarınızı indirir indirmez bir sonraki seremonide bir öncekinin neden öyle geçtiğinin cevabını bile çözüyorsunuz, Ayahuasca sizi bir anne sevgisi ve bilgeliğiyle kucaklıyor. Yani aslında siz kendizi..