10 SORUDA ENDOMETRİOZİS DOSYASI | Dünyada ilk kez bilinen her endometriozis türünden doku üretildi!

Güncelleme Tarihi:

10 SORUDA ENDOMETRİOZİS DOSYASI | Dünyada ilk kez bilinen her endometriozis türünden doku üretildi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 08, 2023 12:17

Dünyada 175 milyondan fazla kadını ilgilendiren bir hastalık var: Endometriozis ya da halk arasındaki bilinen adıyla çikolata kisti. Bu hastalık günümüzde ilaçlar ve cerrahi operasyonlarla tedavi edilse de tamamen iyileşmiyor ya da tekrar etmesi önlenemiyor. Geçtiğimiz günlerde bu konuda Avustralya'dan çok önemli bir haber geldi: Bilim insanları bilinen her endometriozis türünden doku ürettiklerini duyurdu. Bu atılım, hastalığın çözümü konusunda önemli kapılar aralayacak gibi görünüyor. Biz de böylesi önemli bir adım atılmışken, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. İsmail Çepni'nin kapısını çaldık, endometriozis hakkında merak edilen her şeyin cevabını aldık

Haberin Devamı

Endometriozis ya da daha bilinen adıyla çikolata kisti, en yaygın kadın hastalıkları arasında ilk sıralarda; dünya genelinde 175 milyondan fazla kadın bu sorunla savaşıyor.

En sık 25-34 yaş grubu arasında görülen endometriozis, ilk adetten itibaren ve menopoz sonrasında da görülebiliyor. Uzmanlar, kabaca toplumda 10 kadından birinde endometriozis olduğunu söylüyor. Öte yandan bugüne kadar uygulanan tedavilerde hastalık sıfırlanamıyor ya da tekrarı engellenemiyordu.

Avustralyalı araştırmacılar bu bağlamda, endometriozis tedavisinde çok önemli bir adım attı. Dünyada ilk endometriozis atılımını yapan bilim insanları, değişiklikleri gözlemleyerek ve tedavilere nasıl tepki verdiklerini karşılaştırarak bilinen her endometriozis türünden doku örnekleri üretti.

Haberin Devamı

Çalışma, bir kadının doğurganlık tedavilerine ihtiyaç duyup duymayacağını belirleyerek farklı endometriozis türleri için değişik tedaviler geliştirilebileceği anlamına geliyor.

Tam anlamıyla endometriozis, rahmin en iç tabakasını oluşturan ve adetle dışa akan endometriyum adı verilen dokuya ait hücrelerin, olması gereken bu yerin dışında yerleşmesiyle oluşan bir hastalıktır. Dalak dışında vücudun her yerinde olabilir. Kadın için ciddi bir fiziksel sorun ve yaşam kalitesini bozan nedendir.

Prof. Dr. İsmail Çepni

‘BİRİ SİZİ BIÇAKLIYOR GİBİ AĞRI ÇEKİYORSUNUZ’

Avustralyalı moda tasarımcısı Kate Ford’un anlattıkları, endometriozisin ne kadar acı verici bir hastalık olduğunu gözler önüne seriyor.

Ford’a 15 yıl önce henüz oldukça genç yaştayken endometriozis tanısı kondu. "Bayılıyordum. Kusuyordum. Gittikçe daha da kötüye gidiyordum” diyen Ford şunları söyledi:

“Bu konuda hiçbir şey yapamadım. Tek seçenek 15 yaşımdayken doğum kontrol hapı almaktı ve bunu yapmamayı tercih ettim. 17 yaşında ameliyat olacak kadar büyüyene kadar ağrıyla mücadele etmek zorunda kaldım. Şiddetli ağrı her an vurabilir. Bir saniye iyi olabilirsiniz ve sonraki saniyede sanki biri sizi karnınızdan bıçaklıyormuş gibi acı çekebilirsiniz.”

Ford, geçen yıl şubat ayında ikizlerinin doğumuyla sonuçlanan doğurganlık tedavilerinden geçmeden önce dört invaziv laparoskopi ameliyatı geçirdi.

MEME KANSERLERİNDE OLDUĞU GİBİ

Kadın hastalıkları ve doğum profesörü Jason Abbott, Avustralyalı bilim insanlarının çalışmasının, farklı endometriozis türlerinin meme kanseri örneğindeki gibi daha etkili bir şekilde hedefleneceği ve tedavi edileceği anlamına geldiğini söyledi.

Haberin Devamı

“Otuz yıl önce tüm meme kanserlerini aynı şekilde tedavi ediyorduk. Artık birçok farklı meme kanseri türü olduğunu biliyoruz ve bunlara göre davranıyoruz” diyen Abbott şöyle devam etti:

"Endometriozis tipini bilerek, bir hastanın hastalığın agresif, istilacı bir formunu yaşayıp yaşamayacağını tahmin edebilecek ve doğurganlığını korumak için tedavi önerebileceğiz.”

10 SORUDA ENDOMETRİOZİS DOSYASI | Dünyada ilk kez bilinen her endometriozis türünden doku üretildi

ENDOMETRİOZİS HAKKINDA 10 SORU 10 CEVAP

Endometriozis ile ilgili dünyada ilk kez böyle önemli bir adım atılmışken, gelin bu hastalığın tüm detaylarına bakalım. Endometriozis hakkında en sık gündeme gelen 10 soruyu biz sorduk, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. İsmail Çepni cevapladı.

Haberin Devamı

1- Endometriozis neden ve nasıl oluşur?

Endometriyum hücrelerinin rahim içinden başka yerlere gidip yerleşmesi ve çoğalmasının izahı için birçok teori öne sürüldü. Hücrelerin en çok yerleştiği yer olan rahim çevresi için en güçlü teori, adet kanının dışarı doğru değil karın içine doğru tersine akışı. Uzak yerleşim yerleri için lenf yolu ile yayılım, hücrelerin dönüşümü, kök hücre gibi teoriler de ortaya atıldı. Her kadında olmaması çok etkenli bir mekanizmayı akla getiriyor. Örneğin kadınların yüzde 70-80’inde karın içine, geriye doğru adet kanı gitmekteyken hepsinde endometriozis meydana gelmiyor. Genetik faktörler, immün sistem, endokrin faktörler ve çevresel faktörlerin etkileriyle hastalık oluşuyor.

Haberin Devamı

Endometriozis, halk arasında çikolata kisti hastalığı olarak bilinmektedir. Ancak gerçekte her çikolata kisti endometriozis değildir. Çikolata kisti yumurtalıklarda içi koyu kan dolu kistlere denilmektedir. Yumurtlama sonrasında kalan ya da başka nedenlerle içine kanamış yapılar da çikolata kisti gibi görünür. Yumurtalıklarda endometriozis kisti (buna endometriyoma denilir) içine kanama olduğundan çikolata kisti denilir. Yani her çikolata kisti endometriozisin yumurtalıklarda yerleşmiş kistik yapısı olan endometriyoma değildir.

SADECE RAHİMDE DEĞİL, GÖZ, BURUN HATTA AKCİĞERDE BİLE OLABİLİYOR

2- Rahim iç tabakasında bulunması gereken doku başka nerelerde bulunabilir?

Endometriozis, en fazla rahim ve rahime yakın yerlerde yerleşir; rahmin orta tabakası olan miyometriyum dediğimiz kas tabakası içinde, rahmin bir uzantısı olan tüplerde, yumurtalıklarda, rahim arkasındaki boşlukta, idrar torbası dış yüzünde, bağırsaklarda ve nadiren göz, burun, akciğer, ciltte sezaryen kesisinin yara yeri gibi uzak yerlerde gelişerek şikayetlere yol açabilir.

3- Bu hastalığın belirtileri neler?

Endometriozis hastalarının başlıca iki temel şikâyeti vardır: Hastalar özellikle alt karın bölgesi ile pelviste ağrı ve infertilite nedeni ile muayene için başvururlar.  Pelvik ağrı karnın altı kısımlarında görülen, kasık ağrısı, bel ağrısı, genital bölgede hissedilen ağrılar olarak tanımlanabilir. Endometriyozis hastasında pelvik ağrının her tipi olabilir. Ağrılı adet, kronik sürekli pelvik ağrı, ağrılı cinsel ilişki gibi. Hem adetleri ağrılı hem de cinsel ilişkide ağrısı olan kadınlarda öncelikle endometriozis akla gelmelidir. Endometriozis tuttuğu organa göre değişik belirti verir. Endometriyozis hastalığı olan kadınların çoğu, bu belirtilerin bir kısmını yaşarken bazı kadınlarda ise hiçbir semptom görülmez.

Haberin Devamı

Tüm belirtileri detaylı şekilde şöyle sıralayabiliriz:

-- Ağrılı adet görmek (dismenore)
-- Ağrılı cinsel ilişki (disparoni)
-- İnfertilite
-- Bacak ağrısı
-- Bel ve sırt ağrısı
-- Alt dış bölgede ağrı (Vulvar bölgede ağrı)
-- Sürekli devam eden kasık ve karın ağrısı
-- Yoğun kanamalı adet dönemleri
-- Adet sırasında bayılacakmış gibi hissetme/bayılma
-- Uzamış adetler
-- Adet öncesi lekelenme
-- Düzensiz ve sık adetler
-- Ağrılı bağırsak hareketleri
-- Dışkılama öncesi veya sırasında ağrı
-- Kalın bağırsaktan kanama
-- İdrar yaparken ağrı
-- Kanlı idrar
-- İrritable bağırsak hastalığı benzeri bulgular: ishal, kabızlık, kolik tarzda ağrı
-- Aşırı yorgunluk
-- Uykuya eğilim
-- Bulantı, kusma
-- Gaz ve dışkılamada düzensizlik ve karın şişliği
-- Depresyon
-- Tekrarlayan enfeksiyonlar

İleri dönem endometriozis, yaşamı tehdit edecek bağırsak tıkanıklığı, mesane rahatsızlıkları, böbrek fonksiyon bozukluğu, sessiz böbrek kaybı (üreteral endometriyozis) gibi ciddi komplikasyonların ortaya çıkmasına neden olabilir. Endometriozis nadiren akciğerlerde bulunabilir. Bu hastalar adet döngülerinde kanlı öksürük ve akciğer zarı delinmeleri yaşayabilir. Çok nadir de olsa burun, göz veya göbek deliğine yerleşmiş endometriozise bağlı olarak her adet döneminde burun kanamaları olan, gözlerinden kanlı gözyaşı gelen, göbek deliğinden kanamaları olan kadınlar ile ilgili olgu takdimi şeklinde yayınlar vardır.

BU HASTALIK 4 EVREDEN OLUŞUYOR

4-Endometriozisin de tıpkı kanser gibi evreleri olduğu biliniyor. Bu evreler nedir ve ne anlama geliyor?

Endometriozisin yayılma evrelerini ayırt etmek amacıyla Amerikan Üreme Tıbbı Derneği (ASRM) bu yayılma durumunu puanlayarak dört aşamadan oluşan bir sınıflandırma sistemi kurmuştur:

Minimal Hastalık (Evre 1)
Hafif Şiddette Hastalık (Evre 2)
Orta Şiddette Hastalık (Evre 3)
Şiddetli Hastalık (Evre 4)

Bu evreleme sistemi endometriozis kistinin vücudu ne kadar tuttuğu ile ilgilidir, ağrı ile ilişkili değildir. Örneğin evre 1 hasta çok ağrılı olabilirken, evre 4 hastalığı olan hastanın hiçbir şikâyeti olmayabilir.

Endometriozis kanser değildir. Kanser gibi uzak organlara gidip orada organ tahribatı yapamaz. Ancak endometriozis özellikle en çok yerleşim yeri olan rahim ve komşu organların yer aldığı karın alt bölümü yani pelviste ciddi harabiyete, yapışıklıklara yol açabilmektedir.

ENDOMETRİOZİS VE KANSER İLİŞKİSİ

5- Endometriozis kanser değildir peki kansere neden olur mu?

Endometriozis lezyonlarında binde 1 ila binde 5 oranında kanser gelişim riskinde çok küçük bir artış vardır. Bazı endometriozis olguları kansere yatkınlık yaratan gen mutasyonlarını taşıyabilmektedir. Ancak endometriozis kanser değildir. Yaklaşık 34 yıllık jinekoloji uzmanı olarak endometriyoma gibi değerlendirilen ama ameliyat sonrası yumurtalık kanseri olduğu ortaya çıkan sadece bir hasta biliyorum. Menopoz sonrasındaki çikolata kistlerini daha dikkatle değerlendirmek gerekir.

6- Endometriozisin insan vücuduna etkileri neler?

Endometriozis temelde yerleştiği yerde ve organda bir tür kronik iltihabi reaksiyona yol açarak o organın işlevini olumsuz etkiler.

En önemli etkisi birçok mekanizma ile örneğin tüplerin yapışması, tıkanmasına neden olarak infertiliteye yol açmasıdır.

Adette ağrı ile yaşam konforunu çok olumsuz etkiler, cinsel birliktelikte ağrı yapar, idrar yaparken, dışkıda ağrıya yol açabilir.

YEŞİL VE MAVİ GÖZLÜLERDE, SARIŞINLARDA DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR

7- Bu hastalık en çok kimlerde görülüyor?

Birinci derece akrabalarında örneğin annesinde endometriozis olan kadınlarda görülme olasılığı diğerlerine oranla 4-10 kat daha fazladır.

Öte yandan infertilite polikliniklerine başvuran kadınlara baktığımızda endometriozis görülme sıklığı yüzde 20 ila 40’lara varabilmektedir. Sürekli kasık ağrıları (kronik pelvik ağrısı) olan kadınlarda bu oran yüzde 40 ila 60’lara çıkabilmektedir.

Endometriozis, yeşil ve mavi gözlülerde, kahverengi gözlülere göre daha fazla görülür. Sarışınlarda daha fazla görülür. Belçika’da, Vietnam’da dioksin adı verilen bir çevresel toksin nedeni ile endometriozis daha sık görülmektedir.

'7 YAŞINDAKİ KIZDA BİLE GÖRÜLDÜ'

8- Genç kızlarda endometriozis olur mu?

Endometriozis, adet gören kadın ve genç kızların hastalığıdır. Endometriozisin 7 yaşındaki bir kızda bile görüldüğü bildirilmiştir. Annesi ya da kız kardeşi gibi birinci derece akrabalarında bu hastalık var olan genç kızlarda endometriozis 5 kat fazla görülmektedir. Erken adet gören (9-12 yaşlarında), adeti 7 günden uzun süren, yoğun ve düzensiz adet gören genç kızlarda endometriyozis daha sık görülmektedir.

9- Endometriozis riskini artıran etkenler nelerdir?

Endometriozis çoklu genetik zeminde gelişen genetik temeli olan bir hastalıktır. Birçok gendeki küçük değişiklikler endometriozise eğilim oluşturmaktadır. Endometrioziste ailesel yatkınlık da sık görülmektedir. Annesinde veya kız kardeşinde endometriozis hastalığı olan kadınlarda bu hastalığın görülme ihtimali 6-7 kat daha fazladır.

- Adet döngüsünün çok erken yaşta başlaması yani erken yaşta adet olmaya başlama,
- Menopoz yaşının geç olması,
- İnfertilite sorunu olan kadınlar,
- Adet kanama miktarının çok yoğun olması, sık aralıklarla adet olunması,
- Kadın üreme organlarında adet kanının dışarı çıkmasını engelleyebilecek doğumsal anomalilerin olması,
- Obezite,
- Alkol tüketimi,
- Stres bu hastalığın görülme riskini arttırır.

10- Endometriozisin şu anda uygulanan tedavisi nedir? Bu tedaviler hastaların şikayetlerine nasıl etki ediyor?

Endometriozis tedavisi hastanın ihtiyacına göre, en optimum düzeyde kişiye özgü olarak yapılmalıdır. Tedavinin birçok yönü vardır. Önce hastanın yaşam tarzı gözden geçirilmelidir. Tedavinin başlangıcında diyet düzenlenmesi, egzersiz yapılması ve stresin en aza indirilmesi gereklidir. Tedavide hastanın sorununa göre yöntem belirlenmelidir. Ağrısı varsa hastanın buna yönelik, çocuk isteği varsa ona uygun hem ağrı ve hem de infertilite söz konusu ise özgün tedavi seçenekleri uygulanmalıdır.

AKDENİZ DİYETİ İDEAL

Diyette soya ürünleri gibi vücuttaki östrojeni artıran gıdalardan, işlenmiş suni gıdalar, trans yağlar, kızartmalar, yüksek glüten içeren hamur işleri, alkol, ve kırmızı etten mümkün olduğu kadar uzak durulmalıdır.

Akdeniz diyeti endometriozis için idealdir. Omega 3 yağların tüketilmesi, balık, süt ürünleri, havuçta bulunan beta karoten, soğan, sarımsak, zencefil, evde yapılan yoğurt gibi probiyotik gıdalar yararlıdır.

EN ÖNEMLİ UNSUR STRES

Egzersiz hem stresi hem de vücuttaki fazla östrojen yükünü azaltması nedeni ile endometriozis tedavisinde mutlaka uygulanmalıdır. Ayrıca vücut ağırlığının normal sınırlarda tutulmasının dokuların oksijenasyonunun daha iyi olmasını sağlaması nedeni ile yine endometriozisin gerilemesinde faydalıdır.

Psikoterapi de güncel endometriozis tedavisinde önemli yer tutmaktadır. Stressiz yaşam endometriozis tedavisinde çok önemlidir. Stres ağrı eşiğini düşürür ve hastanın daha fazla ağrı hissetmesine yol açar. Yani anlayacağınız en önemli unsur strestir. Stresin azaltılması vücutta endorfin denen ağrı kesici maddelerin salgılanmasını da artırır.

İKİ TEMEL TEDAVİ YÖNTEMİ VAR: İLAÇ VE CERRAHİ İŞLEM

Medikal (ilaç) tedavisi ile bu hastalık yok edilememektedir. Gebelik istemeyen sadece ağrısı olan endometriyozis hastalarında temel tedavi yaklaşımı ilaç tedavisidir. Bunun için hormonlar ve ağrı kesiciler kullanılmaktadır.

Hormon tedavisinde hedef kadın vücudundaki östrojeni baskılamaktır. Vücuttaki östrojen düzeyinin baskılanması endometriozisin aktivitesini yavaşlatır, ilerlemesini ve yeniden oluşum mekanizmalarını sınırlar. Bu da hastanın ağrısını hafifletir. 

Östrojeni baskılamak için en temel iki ilaç doğum kontrol hapları veya progestinlerdir. Hasta gebe kalmak da istemiyorsa en ideali doğum kontrol haplarının verilmesidir. Doğum kontrol hapları ara verilerek ya da ara vermeksizin sürekli kullanılabilir.

Progestinler de vücutta östrojen aktivitesini azaltarak ve iltihap engelleyici aktiviteleri ile endometriozisi baskılarlar. Doğum kontrol amacı ile kullanılan 3 aylık iğneler ve hormonlu rahim içi araçlar da progestin ismini verdiğimiz maddeleri içerdiği için endometriozis tedavisinde kullanılabilirler.

Hastanın ağrıları her iki grup ilaca da yanıt vermedi ise hastayı geçici süre menopoza sokmaya yarayan, vücuttaki östrojeni daha da çok baskılayan tedavi rejimleri kullanılabilir. GnRH agonistleri, GnRh antagonistleri, aromataz inhibitörleri olarak adlandırılan ilaç grupları östrojenik aktiviteyi daha da fazla baskılamamızı sağlar.

AMELİYATIN EKSİKSİZ YAPILMASI HAYATİ ÖNEME SAHİP

Cerrahi tedavide ise bazı önkoşullar söz konusu.

-- Hastanın ağrıları ilaç tedavileri ile düzelmediğinde,

-- Çikolata kistlerinde kanser şüphesi varsa,

-- İlaç tedavilerine yanıt vermeyen ve çok şiddetli ağrılar ile ilişkili olabilen endomeriyotik nodüller varsa,

-- Kasık ve kalça bölgesinden geçen sinirlerde endometriyozis tutulumu var ise cerrahi tedavileri tıbbi tedaviden önce düşünmek gerekir.

Cerrahi tedavilerde de hastaya ait birçok faktör değerlendirilerek yönteme karar verilmelidir. En önemlisi ilk ameliyatın eksiksiz yapılması yani ameliyatta endometriozise ait bütün odakların çıkartılması ve geride hiç endometriozis kalıntısı bırakılmamasıdır. Tekrarlayan ameliyatlar yapışıklık artması ve cerrahinin gittikçe zorlaşması gibi sorunlara yol açar.

Endometriozis bulaşıcı değildir. Her çikolata kisti endometriyoma değildir. Endometriozis kanser değildir ve kansere dönüşmez. Endometriozis bir enfeksiyon değildir. Dalak hariç vücudun her yerinde olabilir. Henüz tamamen yok eden ve tekrarını engelleyen kesin bir tedavi seçeneği yoktur. Tedavi kişiye ve soruna göre özelleştirilerek yapılmalıdır.

BAKMADAN GEÇME!