Güncelleme Tarihi:
Bakanlık, bu amaçla Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açtı. Bakanlığın mahkemeye verdiği dilekçede şu ifadeler yer aldı:
BAKANLIKTAN İZİN ALINMADI
“Gezi Parkı eylemleri bahanesiyle Ankara’da da müessif olaylar meydana gelmiştir. Bu olaylara karışanlar, can ve mal emniyetine yönelik kanuna aykırı eylemlerin faailleri ve gerekse vatandaşlar bu eylemler sebebiyle çeşitli sağlık problemleriyle karşı karşıya kalmışlardır. Sağlık Bakanlığı olaylar esnasında 169 acil sağlık ekibi ile sağlık hizmeti vermiş 569 vakaya acil sağlık ambulansı ile müdahale edilmiştir. Verilen sağlık hizmetinin gerçekten insan hayatını kurtarmaya yönelik olabilmesi için bu hizmetin mer’i mevzuat ile belirlenen kurallar ve standartlara uygun olarak yürütülmesi gereklidir. Tabip odalarının görevleri arasında sağlık hizmet birimi açmak ve işletmek bulunmamaktadır. Buna rağmen Ankara Tabip Odası, bakanlığımızdan izin almaksızın hiç bir kamu otoritesinin kontrolü altında olmaksızın sağlık hizmet birimleri açmış ve işletmiştir. Kanuna bakıldığında muayenehane açmak veya evde hasta muayene etmenin Sağlık Bakanlığı’nın prosedürüne tabi olduğu anlaşılmaktadır.
Sağlık hizmeti bu işin eğitimini görmüş ehil personel tarafından, hizmetin mahiyetine uygun ortamlarda verilir. Aksi takdirde insanlara sağlık yerine hastalık, sakatlık ve ölüm sunmaları mümkün hale gelir. Tabip Odalarının revir olarak hizmet verilen yerler arasında Mimarlar Odası, Çankaya Belediyesi Yeni Hizmet Binası, Diş Hekimleri Odası, Peyzaj Mimarları Odası, Baro Eğitim Merkezi, Çankaya Belediyesi Eski Hizmet Binası. Bakanlığımızdan izin alınması bir yana bu yerlerden hiçbirisinin sağlık hizmeti vermek için uygun mekan olmadığı açıktır. Ayrıca izinsiz görev alan hekimlerinin isimlerinin ve tedavi edilen hastaların isimlerinin Sağlık Bakanlığı’na bildirilmesi için Ankara Tabip Odası’na yazılan yazıya cevap verilmemiştir.
YÖNETİMİN GÖREVİNE SON TALEBİ
Tabip Odalarına kayıtlı bütün üyelerin bu eylemden sorumlu tutulması mümkün olamayacağından, Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu’nun ve Haysiyet Divanının görevlerine son verilmesi gerekmektedir.”
BU DAVA BİZİM İÇİN ONUR
Ankara Tabip Odası Başkanı Özden Şener, Ankara Tabip Odası’na kayıtlı 15 bin doktorun oyları ile yönetime geldiklerini belirterek, “Biz de hesabı sandıkta veririz” dedi. Şener Hürriyet’e şunları söyledi:
“Hekim olan bir Sağlık Bakanını yönetimindeki Bakanlık adına utanıyoruz. Çünkü binlerce insanın toplandığı ve çok sayıda yaralının olduğu bir yerde hekimlik görevimizi yaptık. Van depreminde de sel baskınında da yaptık. O dönemde böyle bir girişimde bulunulmadı. Süremiz zaten Mayıs ayında doluyor, bu dava onu etkilemez belki ama bununu siyasi bir dava olduğunu, hekimlik yapmamızla ilgili olmadığını biliyoruz. Hükümet, meşru veya meşru olmayan her türlü yolu kullanarak kendisine muhalif gördüğü kimseleri ortadan kaldırmaya çalışıyor. Aslında böyle bir dava bizim için onurdur.”
UTANÇ VESİKASI
TTB Genel Sekreteri Beyazıt İlhan ise Gezi olayları sürecinde hekimlerin ve onların gözetiminde tıp öğrencilerinin gönüllü olarak verdikleri sağlık hizmetlerini suç olarak görmeye çalışan bir hükümet olduğunu belirterek, “Bu o kadar ileri gitti ki sağlık çalışanlarına üç yıla kadar hapse ve 2 milyon liraya kadar adli para cezasına çarptıracak yasa dahi Türkiye’den ve dünyadan tepkiye rağmen TBMM’de yasalaştı. İhtiyacı olan kişilerin yardımına koşmak hekimliğin doğasında olan bir görevdir. Bu dava utanç vesikası olarak karşımızda duruyor” dedi.