Hazırlayan:Mesude ERŞAN
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 2005 00:00
Türk hacılar diğer ülke hacılarıyla karşılaştırıldığında daha yüksek yaş ortalamasına sahipler. Bu da hac seyahati ile birlikte düşünülmesi gereken önemli bir konuyu gündeme getiriyor: Sağlığı korumak.
Hangi çevresel koşullar hacıları zorlayabilir?
Çevresel zorluklar temel olarak iklim ve konaklama koşullarından kaynaklanır. Mekke ve Medine şehirleri, oldukça sıcak şehirler. İki iklim arasında ani geçişler yapmak ve yüksek sıcaklıklara maruz kalmak da sağlıklı insanları bile olumsuz etkiler. Konaklama şartları da zorlayabilir. Bir çadırda uzun süre kalmak alışık olunmayan bir durum. Uygun hijyende tuvalet bulmak da zaman zaman zor olabilir. Aynı sorun yeterli miktarda temiz su bulmakta yaşanabilir. Büyük kalabalıklar için pişirilen gıdaların ya da yerel yiyeceklerin uygun hijyen koşullarına göre hazırlanamama ihtimali de vardır.
Bu koşullarla nasıl baş edilebilir?
Aşılama büyük faydalar sağlar. Temel olarak tetanos, difteri, çocuk felci, grip ve hepatit A gelir. Hacılar için meningokok aşısı tavsiye edilir. Tifo ve sıtmadan korunmak için tedbir almakta fayda vardır. Hacca gidenlerin fiziksel ve psikolojik değerlendirmeden geçirilmesi gerekir. Hematolojik değerlendirme yapılması, karaciğer ve böbrek fonksiyonu, idrar tetkiki, kan şeker düzeyi belirlemesi uygundur. Akciğer filmi ve elektrokardiyografi de faydalıdır.
Yaşlı hastaların kas gücü, eklem hareketleri ve kalplerinin performansı azalmıştır. Sıcağa dayanıklılıkları ve susama hisleri düşüktür. Dolayısı ile kolaylıkla susuz kalıp kuruyabilirler. Böbrek fonksiyonları belirli oranda kaybolduğu için ishal nedeni ile daha çabuk su-tuz dengesizliği yaşarlar. Yaşla birlikte duyma, görme ve ani reaksiyon verme zorlukları yaşanmaya başlar. Bu da kazaya uğrama risklerini arttırır. Bu yüzden yaşlıların ciddi organizasyonlarla işbirliği içinde olmaları gerekir.
Kalp hastalarının hacca gitmesinde sakınca var mı?
Kalp hastalıkları hac için kesin bir engel oluşturmaz. Günlük yaşamlarında kendilerini idare eden hastalar hacda da bu hallerini sürdürebilirler. Fakat yeni geçirilmiş kalp krizi, eforla ya da eforsuz gelen göğüs ağrıları, yolculuğun getireceği stres nedeni ile risk oluştururlar. Aritmi, kan pıhtılaşma bozukluğu ya da yüksek tansiyon nedeniyle tedavi görenler, bu rahatsızlıkları ilaçla düzene sokulduktan sonra hacca adaydırlar.
Ya akciğer hastalıkları bulunanlar...
Oksijen almak zorunda olan akciğer hastaları böyle bir yolculuk için uygun değillerdir. Daha hafif hastaların da uçak yolculuğunda kötüleşebilecekleri akılda bulundurulmalı.
l Diyabet (şeker) hastaları hangi önlemleri alabilir?
İnsülin kullanan hastalar, kan şekerleri düzene girene kadar gözlem altında olmalılar. Bu hastalar hacca giderken yanlarında yeterli miktarda insülin, enjektör, kan şekeri ölçüm cihazı, kan şekeri düşmelerine karşı şeker ve şekerli gıdalar, acil glukagon, durumlarını açıklayan tıbbi bir belge bulundurmalılardır.