Güncelleme Tarihi:
20-23 Mayıs tarihleri arasında Brüksel'de uluslararası gıda firmalarından Kellogg sponsorluğunda ‘‘Zenginleştirilmiş Besinler Eğitim Semineri’’ düzenlendi. Seminere İngiltere, Fransa, Hollanda gibi çeşitli ülkelerin hastane, araştırma enstitüsü gibi tıbbi kuruluşlarından katılan 11 katılımcının söylediği şu idi: ‘‘Yaşınız ne olursa olsun, ilk, ya da ikinci kez anne olsanız da, ailenizde böyle bir rahatsızlığa rastlanmamış olsa da, herkesin bebeği NTD riski altında...’’
Her kadın bebeğinin sağlıklı doğmasını ister. Oysa dünyada her yıl 200 bin bebek gelişimini tamamlamadan sakat doğuyor. Bu gelişim eksikliklerinden birisi tıp dünyasının NTD (neural tube defect) adını verdiği bir bozukluk. Bu bozukluğun çeşitleri var. Omurga kanalının arka duvarının bir kısmının açık kalmasına neden olanına Spina Bifida deniyor.
İngiltere'de hergün en az iki, Hollanda'da ise her yıl ortalama 100 bebek omurgası tam gelişmeden dünyaya geliyor. Omurgadaki bir ya da birkaç kemik bozuk olduğunda, omurilik ve sinirler zarar gördüğü için bebek hiç yürüyemiyor ve sürekli idrarını kaçırıyor.
20-23 Mayıs 1999 tarihleri arasında Brüksel'de uluslararası gıda firmalarından Kellogg sponsorluğunda ‘‘Zenginleştirilmiş Besinler Eğitim Semineri’’ düzenlendi. İngiltere, Fransa, Hollanda gibi çeşitli ülkelerin hastane, araştırma enstitüsü gibi tıbbi kuruluşlardan toplam 90 uzmanın katıldığı seminerde 11 konuşmacının söylediği şu idi:
‘‘Yaşınız ne olursa olsun, ilk kez anne olun ya da olmayın, sağlıklı çocuklarınız olsun ya da olmasın, hatta ailenizde böyle bir rahatsızlığa rastlanmamış olsun bebekler NTD riski altında.’’
ANNE'YE FOLİK ASİT
Peki bebeği NTD'den koruyabilir miyiz? Neyseki yapılacak birşeyler var. Bir B vitamini olan folik asitin doğmuş bebekler için önemi büyük. Uzmanlar doğacak bebeklerin NTD'den korunması için anne adaylarına gebelikten korunmayı bıraktığı günden itibaren hamileliğin 12. haftasına dek günde 400 mikrogram folik asit almalarını salık veriyor. Çünkü NTD, gebeliğin 21-27. günleri arası ortaya çıkıyor.
Folik asit gün içinde yediğimiz pek çok besinde var. Ancak alınan bu gıdalar doğacak bebeği NTD'den korumaya yetmiyor. Lahana, yeşil fasulye, portakal, sığır eti gibi çeşitli gıdalar doğal B vitaminini içeriyor. Ama bunların içerdiği miktar böyle bir bozukluğu engellemeye yeterli değil. Bunun yanında zenginleştirilmiş vitamin katkılı ekmek ve kahvaltı gevreklerinin içinde de folik asit gibi B vitaminleri var. Bebeği NTD'den korumak için günlük alınan folik asitten daha fazlasını almak gerek. Doktorunuz ‘hamilesiniz‘ diyorsa şunları yapmalısınız diyor beslenme uzmanları:
Günde 400 mikrogram folik asit almalısınız.
B vitamini katkılı ekmek ve kahvaltı gevreği yemelisiniz.
B vitamini içeren besinleri besin değerini düşürmeden örneğin fazla pişirmeden ya da suyunu atmadan yiyiniz.
MARİFETLİ BİR VİTAMİN
Folik asit koroner kalp rahatsızlığı riskini de azaltıyor. Peki bu nasıl oluyor? Kandaki homosistin adı verilen amino asitin artışı koroner kalp rahatsızlığı için bir risk faktörü. Bu, dünyada yapılan sayısız araştırma sonucu bulunmuş bir bulgu. Örneğin ABD'de 14 bin hastayı kapsayan bir araştırmada kalp krizi geçirmiş kişilerin kandaki homosistin seviyesinin üç kat daha fazla olduğu bulunmuş.
Şayet vücutta folik asit, B6 ve B12 vitaminleri yeterli seviyede varsa homosistin zararsız bir şekilde vazifesini yerine getiriyor. Şayet yoksa, homosistin seviyesi yükselmeye başlıyor.
Homosistin seviyesi ise vücutta üç değişik enzimle kontrol ediliyor. Bu üç enzimden ikisi hücrelerde folik asitin doğal formunun yani folatların çalışmasına bağlı. Pekçok insan enzim için gereken seviyede folat almayınca kandaki homosistin seviyesi artıyor bu da pek çok problemi beraberinde getiriyor.
ALZHEMIR
Homosistin seviyesinin yükselmesi yüzünden koroner damar hastalığı genel popülasyona oranla yüzde 10 daha fazla. Homosistin kanda çoğaldığı için yüksek tepki veren toksik bir madde. Bu oksitlenme damar duvarlarını hasara uğratıyor, damarlar daralıyor, daha az esnek oluyor bu da kanın akışını etkiliyor.
Bu risk yüksek kolesterol seviyesi ile de ilintili. Üç nedenden ötürü yeterli folatı yiyeceklerden alamıyoruz diyor Dublin Trinity Koleji Biyokimya Bölüm Başkanı Prof. Dr. John Scott: ‘‘Birincisi karaciğer ve yeşil sebzeler gibi doğal folat içeren besinleri her zaman yeterli miktarlarda tüketemiyoruz. İkincisi doğal folatlar vücutta çok daha az etkili. Sonuncusu folatın doğal vitamin halinin vücuttaki etkisi çok geçici. Aksine vitaminin yapay hali yiyeceklere istenildiği kadar eklenebilir ve vücutta emilimi tam olur ve tamamen kalıcıdır. Günde 200 mikrogram alınacak folik asit homosistin seviyesini düşürür, bu folik asit de zenginleştirilmiş besinlerden alınabilir.’’
Folik asitle ilgili bir yeni bir görüş daha var. Avrupa'da her yıl 600 bin yeni vakanın eklendiği Alzhemir hastalığı ile kanda folik asitin düşük olmasının doğrudan ilintili olduğu savunuluyor.
Bu konudaki çalışmalar Oxford Üniversitesi Farmakoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. David Smith ve ekibi tarafından yürütülüyor.
Hamilelere fazladan folik asit
Yüksek seviyede
folik asit içeren besinler
(100 gramında 50 mikrogram)
Kuru fasulye, brüksel lahanası, kırmızı et, karaciğer, böbrek, kara lahana, ıspanak, tahıl ekmeği, taze fasulye.
Orta seviyede
folik asit içeren besinler
(100 gramında 15-50 mikrogram)
Karnabahar, patates, kıvırcık salata, portakal, bezelye, portakal suyu, lahana, yoğurt, beyaz ekmek, yumurta, esmer pirinç.
Folik asitle zenginleştirilmiş gıdalar
Ekmek: Bazı süpermarket zincirleri folik asitle zenginleştirilmiş ekmekler satıyor. Bu ekmeklerin iki dilimi 9 mikrogram folik asit içeriyor.
Kahvaltı gevrekleri: Piyasadaki kahvaltı gevreklerinin pek çoğu folik asit içeriyor ancak seviyeleri farklı. İçlerinden bazılarının 30 gramında 100 mikrogram folik asit var.