Sağlam aşık oldum

Güncelleme Tarihi:

Sağlam aşık oldum
Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2012 09:09

İlk Türkçe single’ı “Kimse Yok mu” sadece Türkiye’de değil Bulgaristan ve kendi ülkesi Sırbistan’da da büyük ses getirdi. Ve Emina Sandal’ın adı her yerde kulağımıza çalınır oldu. Haftasonu dergisi de güzel şarkıcı ile buluştu, single’dan eşi Mustafa Sandal’a, müzikten aşka her şeyi konuştu.

Haberin Devamı

İlk Türkçe single’ınız “Kimse Yok mu?” hayırlı uğurlu olsun.      
 
- Teşekkür ederim. Aslında ilk sayılmaz, Mustafa Sandal ile “Çek Gönder”de düet yapmıştım. Hatta o düet bana çok cesaret verdi. Çünkü bana uzun süredir “Bir şeyler yap, albüm çıkar” diyorlardı. Kendi ülkemde çok çalışmam var ama Türkiye’de yoktu. Burada da insanların sevgisini görünce, dayanamadım yaptım.

Daha önce sizinle sohbet ettiğimizde Türkçe konuşmakta zorlanıyordunuz. Ama şu anda şahane konuşuyorsunuz.

- Artık çocuklarım da Türkçe konuşuyor, ben de konuşmalıyım (gülüyor). Türkçe’yi seviyorum. Bazı kelimelerde zorlanıyorum ama zamanla onları da öğreneceğim.

Hangi kelimeler onlar?

- Şu an aklıma gelmiyor ama bazı kelimeler gerçekten çok zor.

Çok fazla Türk filmi izliyormuşsunuz. Onlar da Türkçe’yi öğrenmenizde etkili olmuş diye duydum.

- Benim doğduğum yer sancak bölgesiydi ve çok Türk filmi yayınlanırdı. Küçükken izlerdim. Türkçe daha o zamanlarda kulağıma girdi. Ağabeyim Mirsad Türkcan da zaten uzun yıllar Türkiye’de basketbol oynadı. Ondan dolayı sık sık gidip geliyordum, hafızama yer etmiş olabilir. Yıllardır bu dili duyduğum için daha rahat konuşuyor, daha hızlı öğreniyorum.

BİR DE KIZIMIZ OLSUN İSTİYORUZ

Evde Türkçe mi konuşuyorsunuz, İngilizce mi?

- Genelde Türkçe konuşuyoruz. Bazen çok heyecanlandığımda ve önemli bir şey anlatmak istediğimde İngilizce’yi kullanıyorum ama... Çünkü bazı kelimeleri hatırlayamıyorum. Oğullarımla kendi dilimde de konuşmaya gayret ediyorum ama; bilmemelerini ya da unutmalarını istemiyorum. Sırbistan’da kuzenlerim ve arkadaşlarım var. O yüzden annelerinin dilini de bilmelerini isterim. Zaten Yaman çok güzel Türkçe konuşuyor. Ben birçok şeyi ondan öğreniyorum. Bazı kelimeleri yanlış söylediğimde, “Anne öyle değil, böyle söyle” diyor. Evimizde çalışan Gürcü bir hanım var, onun da yanlış konuşmalarını yakalıyor.

Peki Mustafa Sandal Sırpça öğrendi mi?

- (Kahkahalar) Hayır, hiç bilmiyor. Belki beş kelime biliyordur. Ama konuşmasa da bazı şeyleri anlıyor.

Allah bağışlasın iki erkek evladınız var; Yaman ve Yavuz. Zor mu iki yaramaza birden bakmak?

- Kolay bir şey değil. Yaman çok hareketli bir çocuk. Çok ağlardı. Neredeyse 2,5 sene hiç uyumadım. Neyse ki Yavuz daha sakin bir bebek. Onun karakteri çok farklı olacak. Evde yardımcımız var. Babaanneleri ve anneanneleri de geliyor. Hep beraber büyütüyoruz.

Bir de kızınız olsun ister misiniz?

- Şu an öyle bir isteğim yok. Çocukların sağlıklı olması benim için yeterli. Hamile olduğumu öğrendiğimde aklımdan kız ya da erkek olsun diye hiç geçirmedim. Benim annem, babam ve ablam doktor. O yüzden asıl önemli olanın sağlık olduğunu çok iyi biliyorum. Ama kız çocuk çok cici bir şey. Süslerim onu, Allah nasip ederse olur.

Mustafa Bey, kız çocuk babası olmak istediğini söylemişti. Hem de tarih vermişti, yedi sene sonra.

- (Gülüyor) O Mustafa’nın istekleri. İnşallah olur.

MUSTAFA EVDE ÇAY BİLE DEMLEYEMEZ

Mustafa Sandal mutfakta size yardım eder mi?

- Yok, yumurta bile pişiremez. Belki suya koyup haşlayabilir (gülüyor). Kahve de yapamaz, sallama çaylar var ya belki onları yapabilir.

Yavuz henüz çok küçük, gece ağladığında Mustafa Bey kalkıp bakar mı?

- Ben kalkıyorum. Çok ağladığı zamanlarda Mustafa da bakar ama bu daha çok annenin görevi gibi geliyor bana.

Diyelim ki, acil bir durum oldu ve Yavuz’un altının değiştirilmesi gerekti. Yapabilir mi Mustafa Bey?

- Yok... Yani bilmiyorum (gülüyor). Öyle acil bir durum yaşamadık ama değiştirebilir gibime geliyor.

Mustafa Sandal’ın iyi bir eş olduğunu biliyoruz. Peki müzisyen kimliği devreye girdiğinde karşımıza nasıl bir Mustafa Sandal çıkıyor?

- Müzisyen olarak, düşüncesini çok keskin bir şekilde söyler. Mesela şarkı yazarım, “Ben bunu beğenmedim” der. Ama birbirimizi çok tamamlıyoruz. Ona çok güveniyorum. Müzikte müthiş bir ticari kafası var. İnsanların hangi şarkıları seveceğini çok iyi biliyor. Sekiz sene önce Sırbistan için bir albüm hazırlıyordum. Emin olamadığım bir şarkı vardı. Mustafa, “Bu şarkı çok iyi, koy albüme görürsün” dedi. Şimdi konserlerimde en çok o şarkı isteniyor.

BİZİMKİ TUTKU VE AŞKIN DIŞINDA BİR ŞEY

Bir de Mustafa Sandal sizi ilk gördüğünde, yanınıza gelip, “Biz seninle evleneceğiz ve iki çocuğumuz olacak” demiş. Doğru mu?

- Doğru, öyle söyledi. Dediği de çıktı ama bakalım üçüncü olacak mı?

Görür görmez aşık mı olmuştunuz?

- Hiç kimse öyle bir anda aşık olamaz. Ben Oğlak burcuyum. Biriyle tanışmam lazım, kişiğini öğrenmem lazım. Ama Mustafa’yı tanıdıkça çok aşık oldum. O benim hayatımın en büyük aşkı. Hani “sağlam aşk” derler ya, ben sağlam aşık oldum ve hâlâ geçmedi. Mustafa’ya her gün daha çok aşık oluyorum. Tutku, aşk ve sevginin dışında başka bir şey yaşıyoruz biz. Mustafa benim hayatımda çok özel bir yerde.

İkiniz de sanatçısınız. Ego olayı sizin evde yaşanmıyor mu?

- Ego benim hayatımda yok. Egolu insanları sevmem, konuşmam. Ego insanın en büyük düşmanıdır. Kendinden emin olup, ne kadar değerli olduğunu bilmek lazım. Bu sadece işte, evlilikte değil arkadaşlıklarda da geçerli.

BENCE DOZUNDA KISKANÇLIK İYİDİR

Geçtiğimiz günlerde eşinizle Milano’ya tatile gittiğinizde herkes sizinle fotoğraf çektirmiş, restoranlara girdiğinizde herkes güzelliğinize bakıyormuş. Mustafa Bey, o an karar vermiş ve “Artık kıskanmaktan vazgeçeceğim çünkü çaresi olmayan bir şey” demiş.

- Bir erkek bir kadını seviyorsa, kıskançlık olur. Dozunda kıskançlık iyidir, Mustafa’nınki de dozunda.

Belli eder mi kıskandığını?

- Geçen sene vefat eden rahmetli dedem, “Kıskançlık insanı rezil eder” derdi ama bizde öyle bir kıskançlık yok. Normal bir kıskançlık var. Ben de Mustafa’yı kıskanırım ama aramızda asla kavga çıkmaz.

Dedenizi kaybetmeniz sizi çok sarsmış.

- Hem de çok. İkinci albümümü dedeme hediye ettim. Ölüm haberini İstanbul’da havalimanında aldım. Yanımda Yaman ve Mustafa vardı. Uçağa bindik, Paris’e uçuyorduk, çok önemli bir işti ve uçaktan inemedim. O uçak seyahatimi ömrüm boyunca unutamam. Sonra hemen Sırbistan’a gittim. Benim hayatımda bir baba eksikliği vardır. O eksikliğimi dedem ve ağabeyim kapatmaya çalıştı hep. Mesleki hayatıma çok destek olmuştur. Annem ve ablam hep doktor olmamı istediler. Abim de şarkıcı olmamı pek istememişti. Ama dedem hep yanımdaydı ve hep destek olmuştu.

“Keşke dedemle daha çok vakit geçirseydim” diyor musunuz?

- Evet, keşke babamla da daha çok zaman geçirebilseydim.

KENDİMİ TÜRK GİBİ HİSSEDİYORUM

Doğum kilolarını çok hızlı verdiniz. Bunun sırrını herkes merak ediyor.

- Aslında hiçbir şey yapmadım, bu da insanlara garip geliyor. “Mutlaka bir sırrı var ama söylemiyor” diyorlar ama gerçekten yok. Olsa paylaşırım. Spor yapınca, kilo sabit bir yerde duruyor. Bir de sanırım genetik. Ailemde kimse kilolu değil, ince ve uzun yapıları var
.
Ne tür sporlar yapıyorsunuz?

- Haftada iki gün özel hocayla fitness, dans ve cardio yapıyorum.

Sırbistan ve Bosna Hersek için Eurovision’a katıldınız. Son dönemde Türkiye için de katılacağınız konuşuluyor. Doğru mu?

- Türkiye’yi gururla temsil ederim. Kendimi Türk gibi hissediyorum. Çok kısa bir süre sonra Türk vatandaşı olacağım.

Haberin Devamı

OYUNCULUK TEKLİFLERİNE AÇIĞIM

Oyunculuğa devam etmeyecek misiniz?

- “Lale Devri”nden sonra bir şey yapmadım. Gelen teklifler içime sinmedi, kabul etmedim. Güzel ve ilgimi çeken bir rol gelirse seve seve oynarım ama...

- “Lale Devri”ni erken bırakmanızın sebebi neydi?

- Yaman çok küçüktü. Bana yapımcı “Üç ay çok yoğun çalışacağız, sonra rahatlayacağız” dedi. Gerçekten çok yoğun çalıştık, Yaman’ı görememeye başladım. Çocuk “anne”nin ne olduğunu bilmiyordu. “Eve bir kadın girip çıkıyor ama bu kim” gibi oldu (gülüyor). Mustafa da devamlı yalnız kalıyordu. Evde yemek bile pişmiyordu ve bu çok üzücü bir durum... Bazen günde 16 saat çalışıyordum. Üç ay sürecek denen yoğun dönem dokuz ay sürünce bıraktım. Çekim saatleri uygun olsaydı dizide kalmak isterdim. Her bölüm oyunculuğum daha iyi oluyordu, geliştiriyordum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!