Sağır Sultan

Hadi bir sanatçı da çıkıp “milliyetçi değilim” desin

Hafta içi bir grup gazeteci, Zaz’la buluştuk. İşte bu buluşmadan dikkatimi çekenler...

Zaz’ı sokakta şarkı söylediği videolardan tanımıştım. Bir anda böyle patlayacağı belliydi. Haddinden fazla çalınıp paylaşılarak midemizde ekşi bir tat bırakacağını da tahmin etmiştim ama bunlara kafamı takmaktansa o hiç anlamadığım Fransızca şarkıları mırıldanmıştım bir süre, sonra geçti. Zaz’ın sempatik solisti Isabelle Geffroy bence şarkıların güzelliğinden öte piyasanın en büyük ekmeğini sempatik ve rahat tavırlarından yedi. Geçen hafta İstanbul konserine binlerce kişinin gitmesi de bunu göstergesi. Ben kendimi Metronomy ve Two Door Cinema Club konserlerine sakladığımdan Zaz’ı ektiysem de kendisiyle bu buluşmayı kaçırmadım. Aklıma takılan şey, o eski naifliğinin büyük turneler sebebiyle yok olmuş olabileceği ve eski günlerini özleyip özlemediğiydi. Lafı dolandırmadı; özlememiş: “Her dönemin kendine göre güzellikleri vardır, onlar geçmişte kaldı.” Başka yakaladığım şeyse bir soru üzerine milliyetçi olmadığını söylemesiydi. Bugün bir Türk şarkıcı yabancı ülkede böyle bir açıklama yapsa havalimanından ülkeye almayıp döverek geri yollarız. Zaz bana gerek hareketleri gerekse söylemleriyle samimi geliyor. Müziğine bayılmasam da rahatlığına sempatim büyük.

GÜZELLER İÇİNDEN SEÇTİM

Geçen hafta gazete ve Twitter’daki en ve son büyük eğlencem geç gelen konser davetiyeleri oldu. Biliyorsunuz, Megadeth ve Trivium hariç; Jessie J, Tom Jones, Zaz, Nouvelle Vague’ı geçen hafta izledik. Çakışan konserler bile oldu. Benim eğlencemse masama her konserden bir gün sonra ulaşan davetiyeleriydi. Bu isimlerden sadece perşembe günkü Two Door Cinema Club ve Metronomy biletleri zamanında elimdeydi. Dağıtımla ilgili bir sorun olsa gerek çünkü bu kadar üst üste organizasyon hatası olamaz, yoksa olur mu? Neyse elimde yarın İnönü Stadyumu’nda yapılacak 1993 Metallica konserine fazla davetiyem var isteyen mail atsın Köprüaltı Kemancı’da buluşur bir bira eşliğinde yollanırız.