Sağır Sultan

Güncelleme Tarihi:

Sağır Sultan
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 13, 2011 21:38

Nefes, rock’a nefes aldıracak

Nefes
Nefes
Rakun Müzik


Nefes, 1999’da İzmir’de kurulsa da 2005’te son halini aldı ve artık İstanbul’dalar. Grubu birçok müzik sever yeni duyacak ama üyelerinin daha önce çaldığı grupları duymuş olabilirsiniz. Mesela davulcu Mehmet Demirdelen daha önce Melis Danişmend, Barış Ertunç ve Cenk Turanlı’yla birlikte üçnoktabir’de çalıyordu. Bas gitarist Gürkan Bozacı’ysa 2008’de 46 isimli bir grupla duyulmuştu. Nefes, sıradan ve hatta kötü gidişatlı rock piyasamızda ümit vaadeden bir grup. Sözlerin temaları aşk ve ilişkiler etrafında dolaşsa da pek ağlak sayılmaz. ‘Hep Sen Oldun’ iyi bir açılış şarkısı, klibi basit, fakat gayet güzel. Şarkının nakaratıysa akılda kalıcı. Albümde iki de cover var. Sertap Erener’in ‘Aslolan Aşktır’ı ile sözleri Esin Engin tarafından yazılmış aranje ‘Seni Hayatımca Sevdim’. Her ikisi de gayet iyi yorumlanmış. Bu şarkılardan biriyle çıkış yapmayı tercih etmemeleri takdire değer; kendi şarkılarına güvendiklerinin göstergesi. Albümden dört parça seçecek olsam bunlar: ‘Dört Duvar’, ‘Hep Sen Oldun’, ‘Duy Sesimi’ ve ‘Gitme’ olur. Güzel albüm, bir fırsat verin.

Ders gibi konser

AC/DC
Live At River Plate/DVD
Sony Music


AC/DC, dünya müziği için gerçekten çok büyük bir grup. Pek çok grubun birlikte sahneye çıktığı bir festivale katılan seyirciyi tek başına toplayabilir. Stadyumdan küçük yerlerde sahne almazlar çünkü stadyum konserlerinde bile biletlerin tamamını satabiliyorlar. River Plate’se Arjantin’in en önemli stadyumlarından biri. Grubun River Plate konseri DVD olarak piyasaya çıktı. Burada üç günde 200 bin kişiye çalan AC/DC solisti Brian Johnson’un, kalabalığı görünce ilk tepkisi görülmeye değer. Seyirci için hem izlediğim konser DVD’leri hem de kendi gittiğim konserler içinde hayatımda gördüğüm en mükemmel kitle diyebilirim. Her şarkı sözüne eşlik ediyorlar. Söz olmayan yerlerdeyse futbol tezahüratı yapıyorlar. Altmışaltı bin kişilik (konserde saha içini hesaba katarsak 90 bine yakın) stadyumun her metrekaresini dolduran seyirci, tempolu şarkılarda zıplamaya başlıyor ki, bu görüntü DVD’nin en güzel anlarını oluşturuyor. Rock N Roll Train’le başlayan konser, Big Jack, Dirty Deeds Done Dirt Cheap, The Jack, Shot Down In Flames, War Machine gibi eski ve yeni hitlerle devam ediyor. Ama konserin koptuğu an, Back In Black’in ilk notalarının duyulduğu saniyeler oluyor. Back In Black, Hells Bells ve Shoot To Thrill herkesi zıplatan parçalar. Grubun Let There Be Rock performansı ve aynı şarkının solosunda Angus Young’ın bir platforma çıkması görülnmeye değer. Grup, geleneği bu konserde de bozmamış ve Whole Lotta Rosie çalarken şişman ve işveli hayat kadını, maskot Rosie’nin balondan dev maketini sahneye yerleştirmiş. Konser baştan sona bir efsane. Otuz iki HD kamerayla kaydedilen ve yayınlandığı hafta Amerika’da 19 bin satan DVD, AC/DC’nin yaşayan en büyük rock topluluklarından olduğunun görsel kanıtı.

Mono kayıtın muhteşem farkı

Dave Brubeck
Dave Diggs Disney / Legacy Edition
Legacy / Sony


Dave Brubeck, büyük ölçüde Take Five parçasıyla tanınsa da geçmişin şahane caz piyanistlerindendir, güzel işlere imza atmıştır, diskografisi bir hayli geniştir. Doksan yaşındaki yaşayan efsanenin 1957’de Paul Desmond, Norman Bates ve Joe Morello’yla kaydedip yayınladığı ‘Dave Diggs Disney’ albümü şu sıralar Legacy Edition ismiyle tekrar raflardaki yerini aldı. CD’nin kitapçığında Brubeck’in kendi yazdığı bir de not var. Gençliğinden kısaca bahsedip günümüzün rahatlığından dem vururken, Disney şarkılarını nasıl kaydetmeye başladığını anlatıyor. Albümün benim için en güzel ve ilgi çekici tarafı Disney şarkılarının caz vals yorumuyla çalınması değil mono kayıtlardır. İki CD’lik albümün ilk CD’si mono ikincisi stereo kayıtlardan oluşuyor. Mono kayıtla hala ilgilenen az bulunur. En iyi sesin mono kayıtlardan geldiğini iddia edenleri mest edecek bir CD bu. Mono kayıt tek kanaldan kayıt tekniğidir. Plak koleksiyonerleri için ilgi çekici olan mono kayıtlar CD’lere de sıçradı. Dave Brubeck de bundan nasibini almış ve bence çok iyi olmuş. CD’nin kalitesini ne kadar anlatsam az. Aradaki farkı anlamak için iyi bir ses sisteminde ya da kaliteli bir kulaklıkla dinlemek şart. Albümde çeşitli Disney animasyonlarının müziklerini duyabiliyoruz. Alice In Wonderland, Give A Little Whistle ve One Song gibi parçaları mono kayıttan dinlemek gerçekten güzel bir his. Çünkü biliyoruz ki albüm kaydedildikten sonra stüdyoda Brubeck de bizim duyduğumuz sesleri duydu. İkinci CD’de ilk CD’deki sekiz parçanın dışında beş şarkının daha stereo halini duyabiliyoruz. Fakat ben mono kayıtlarda takılı kaldım, size de tavsiye ederim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!