Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2011 22:08
Çaktırmadan iğneliyorElif ÇağlarM-U-S-I-CNU-DC Records / İMMBu albümü ileride Türkiye’de caz müziğin en iyi örneklerinden biri olarak anma ihtimalimiz çok yüksek. Elif Çağlar’ın adını duymaya başlayalı çok olmadı. Bilgi Üniversitesi Caz Kompozisyon Bölümü mezunu olan Çağlar daha sonra da Queens College bünyesindeki The Aaron Copeland School of Music’te caz performansı üzerine master’ı yapmış. Tekniği çok başarılı ve sesi çok güzel. Albüm gayet modern bir caz hiti gibi tınlayan M-U-S-I-C’le başlıyor. Şarkı ortalarından sonra insanı yakalayan bir Detroit sound’u kazanıyor. Özellikle Elif Çağlar’ın kendi hikayesini anlattığı ve müzik piyasasına akıllıca laflar çakan sözleri dinlemeye değer. Ella Fitzgerald, Sarah Vaughan’ın günümüzde eğlenceli caz, soul şarkıları söylediğini düşünün; işte albümün açılışından da aynı etkiyi alacaksınız. Tarz hep aynı devam etmiyor; Everyone’s Error gayet hızlı davul ritmiyle drum n’ bass, Circus Love ise adından belli olacağı gibi sirk müziği gibi bir parça. Jamaica ise eli yüzü düzgün bir reggae şarkısı; Bob Marley ve Peter Tosh’a yapılan göndermeler de şarkının a ve b bölümleri arasında çok yerinde bir köprü oluşturuyor. İmer Demirer, Cengiz Baysal, Onur Atalan, Cem Tuncer ve Kerem Türkaydın ve pek çok başarılı sanatıya ev sahipliği yapan albüm farklı tarzları barındırsa da aslında içinde çok tutarlı bir albüm. Ayrıca Should I Trust You?’yu da sakın es geçmeyin.Akan sular dururMazhar Fuat ÖzkanVak The RockOssi MüzikOssi Müzik, bir süredir MFÖ’nün albümlerini CD formatında yayınlıyor. Vak The Rock da bu furyadan nasibini aldı. 1986’da yayınlanan albümü elinize aldığınızda içindekileri aslında ne kadar iyi bildiğinizi anlıyorsunuz. Vak The Rock, Hep Aynı ve Bir Oradayım Bir Buradayım’ın yanında Aziz Fuat Güner’den dinlediğimiz Sonunda ve Kelimeler Kafi dinlemeye değer parçalar. Geçen yılların etkisini silemediği ve bence Türkçe pop-rock tarihinin en başarılı bestelerinden biri olan Bazen’deyse Özkan Uğur’u duyabiliyoruz. MFÖ’nün güzel albümlerinden biri olan Vak The Rock’ı arşivinizden eksik etmeyin ki, arada bir ‘Bazen’i dinleyip geleceğe dair ümit tazeleyebilesiniz. UnutulmayanlarYerli pop’un doğuşu 2 CD’de toplandıTürk Pop Müziği Aranjman Dönemine Yön Veren 36 Orijinal ŞarkıArtist Music Managementİster sevin ister sevmeyin, 60’ların başında başlayan aranjman furyasının pop müziğimize inanılmaz bir katkısı oldu. O meşhur yerli 45’likler hala meraklıları tarafından özenle korunuyor, çünkü hepsi çok değerli. Bunda payı olan Fecri Ebcioğlu ve Sezen Cumhur Önal gibi önemli söz yazarlarını ve değerli pek çok prodüktörü de unutmamak gerek. 2007 ve 2008’de Yeşil Giresunlu’nun prodüktörlüğünde çıkan Our Golden Songs isimli toplama albümlerin devamı niteliği taşıyan Unutulmayanlar’da, bu eserlerin orijinallerini duyabiliyoruz. Örneğin; Fecri Ebcioğlu’nun sözleri ile İlham Gencer’in yorumuyla bildiğimiz Bir Varmış Bir Yokmuş’un aslı olan C’est Ecrit Dans Le Ciel’i, Ferdi Özbeğen’den aşina olduğumuz Gülmek İçin Yaratılan’ın orijinali Los Ejes de Mi Caretta’yla bu albüm sayesinde tanışabilirsiniz. Albümün ikinci CD’siyse aranjman dendiğinde ilk akla gelen isimlerden olan Ajda Pekkan’a ayrılmış. Güzel sesinden duyduğumuz Palavra Palavra, Çapkın Satıcı, Dile Kolay, Tanrı Misafiri, Olanlar Oldu Bana, Ne Varsa Bende Var ve Yeniden Başlasın gibi efsanelerin orijinallerini duyduğumuzda; eskiden yazılan sözlerine günümüze göre ne kadar da yaratıcı olduğunu görebiliyoruz. Ajda Pekkan’a ayrılan CD’de kaçırılmaması gereken parçaysa Mon Coeur Pour De Garder yani bizim bildiğimiz haliyle Hayrkıracak Nefesim Kalmasa Bile. Hasan Ferit Giresunlu ve Nurhan Dülgeroğlu’nun hazırladığı 36 şarkılık bu toplama, Türk pop müziğimize yön veren parçaların orijinallerini tanıtması açısından çok önemli. Eğer kaliteli nostalji seviyorsanız bu ve aynı konseptteki diğer albümlerin arşivinizde bulunması sizi her daim mutlu edecektir. Şiddetle tavsiye ediyorum.Pürüzleri ayıklayıp dinleyinGarouVersion IntegraleSony MusicGarou, ismini Notre Dame De Paris müzikalindeki Quasimodo rolüyle duyurmuştu. Sesi çatallı ve güzel, oyunculuğuysa etkileyiciydi. Şimdiye kadar altı solo albüm yayınladı. Hepsine o meşhur müzikal yüzünden şans verip dursam da bir türlü beğenememiştim. Özellikle rock tarzında pek çok zorlama besteye sahip İngilizce albümü Piece Of My Soul, benim için gerçekten büyük hayal kırıklığıydı. Fakat bu albüm fikrimi biraz değiştirdi. Sesi rock’a çok güzel gidiyor, bu albümde de rock’a yakın denizlerde yüzüyor. Özellikle açılış parçası J’avais besoin d’etre la güzel bir beste. Albüme adını veren ikinci parçasysa Fransız romantizmini iyi aktaran, yaylılarla beslenmiş bir şarkı. Dördüncü parçaya kadar kulağa hoş gelen albüm, Eurovision’dan fırlamış gibi duran For You isimli parçasıyla düşüşe geçiyor. Arada üç satır İngilizce cümle geçen parçanın adı neden İngilizce ve neden iki dil bir arada kullanılmış anlamak mümkün değil. Harmonika, mandolin gibi enstrümanların zenginleştirdiği Salutations distinguees, moralimi biraz düzeltiyor. Ardından gelen Je l’aime encore, blues gitarlı introsu ve başarılı nakaratıyla keyfimi yerine getiriyor. Un nouveau monde parçası da favoriler arasında. Fransızca şarkılardan ve çatallı seslerden hoşlanıyorsanız bu albüm istediğinizi verecektir. Aradaki pürüzleri ayıklamaksa çok zor değil.