Sağır Sultan

Güncelleme Tarihi:

Sağır Sultan
Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2010 00:15

Kings Of LeonCome Around SundownSony MusicSonunda geri döndülerKings Of Leon grubunu, 2003’te çıkarttıkları Molly’s Chamber parçalarının klibiyle tanımıştım. Pis görüntülü, dağınık, saç ve sakalları uzun tiplerdi. Fakat yaptıkları müzik, takdire şayan güneyli sound’undan ibaretti. Aradan birkaç albüm geçtikten sonra Only By The Night albümleriyle, bu kez temiz aile çocukları olarak karşımıza çıktılar. Belli ki birileri, 3 kardeş ve 1 kuzen Followill’den oluşan gruptaki parlak ışığı keşfetmiş ve stilleriyle oynamıştı. Son albümleri Only By The Night tüm dünyayı kasıp kavurdu, 2. veya 3. olarak sahneye çıktıkları festivallerde artık en son sahneye çıkıyorlardı. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük bir kitle bu önemli grubun yeni albümünün çıkmasını bekledi durdu. Come Around Sundown nihayet piyasaya çıktı. Çok başarı kazanmış bir albümden sonra çıkan albüm hep tehlikelidir. Beklentiler yüksek olur. Kings Of Leon için de aynı şey geçerli. Come Around Sundown’un bir miktar hayal kırıklığı yarattığını söylemeli. Albümde bir öncekinde olan Sex On Fire, Notion veya Closer gibi şarkıları açıkçası bulamadım fakat grup eski güneyli sound’una tekrar yaklaşmış. Only By The Night’ı bana biraz arattırsa da Radioactive ve Pyro gibi hitler bekleneni karşılayabilir. Bryan FerryOlympiaVirgin RecordsTam bir başucu albümüBryan Ferry, bu albümün büyük bölümünü Eurythmics’ten David A. Stewart ile birlikte yazmış. Geri kalanına Scissor Sisters, Groove Armada, Marcus Miller gibi türlerinde gayet başarılı isimler katkıda bulunmuş. Açıkçası Olympia’yı elime aldığımda hiç bu kadar güzel bir açılış şarkısı beklemiyordum; You Can Dance için kelimeler kifayetsiz... Albümün en büyük özelliği, Ferry’nin, eskiden vokalisti olduğu Roxy Music ekibiyle yeniden bir araya gelmiş olması bence. Brian Eno, Phil Manzanera, Andy Mackay ile Bryan Ferry, 1973’te çıkan For Your Pleasure albümünden beri ilk kez bir araya geliyor. “Boş yok” denen albümlerden biri Olympia. You Can Dance, albümdeki en favori parçam; sanki bir kokusu var. İkinci parça Alphaville, gerek vokalleri gerekse düzenlemesiyle Booth And The Bad Angel grubunu andırıyor. Albümdeki diğer favorim; Me Oh My. Ferry, Tim Buckley’den Song To the Siren ile Traffic’ten No Face, No Name, No Number gibi iki parçayı da çok güzel yorumlamış. Bence Bryan Ferry’nin Roxy Music’ten sonra yaptığı en iyi iştir. Manic Street PreachersPostcards From A Young ManColumbiaArtık daha olgun ve sakinlerHer işini takip ettiğim gruplardan Manic Street Preachers. Bu albümleri için rahatlıkla en olgun işleri diyebilirim. Bir grup olgunluk dönemine girdiği anda, çizgisi de hafif değişmeye başlar. Bunu alnının akıyla atlatan grup çok azdır; genelde hayal kırıklığı yaratırlar. Bu son çalışmada, 1993 tarihli Gold Against The Soul albümündeki gitar rifflerini duyamasam da rahatlıkla çok başarılı diyebilirim. Artık sahnede eski saldırgan hallerinden eser yok ama ruhlarından hiçbir şey kaybetmemişler. It’s Not War Just The End Of Love, bir albüm için en uygun açılış şarkısı. Kapağında İngiliz oyuncu Tim Roth’un bir fotoğrafı bulunan albüme birçok önemli ismin katkısı var. Bunlardan en dikkat çekeni ise Guns’n Roses, Velvet Revolver gibi gruplardan tanıdığımız bas gitarist Duff McKagan. A Billion Balconies Facing the Sun’da duyabileceğimiz ünlü basist dışıda Echo & The Bunnymen’in önemli elemanı Ian McCulloch’la, Some Kind Of Nothingness parçasında karşılaşabiliyoruz. 2010 henüz bitmeden yayınlanmış en başarılı albümlerden biri. Hem rock hem indie hem de alternatif rock dinleyenler için kesinlikle doğru albüm. Hatta adult pop dinleyenler bile alabilir. Zift Yanlış ŞeylerPlutonMusicKorktuğum başıma gelmedi1990’ların başında kurulan Zift, başta cover parçalar söylüyordu. İlk albümleri Yanlış Şeyler’in kapağı da 1990’lardaki albümleri hatırlatıyor. Bu nedenle kapağı görünce biraz korktum ama sound’ları korktuğum gibi çıkmadı. Gitar ve davul tonları daha iyi olabilirmiş fakat insanı rahatsız etmiyor. Vokalist Cantek Batur biraz daha rahat söylese daha kolay dinlenecekmiş gibi geldi. Albüm genelde güzel tınlayan bir rock sound’una sahip. Alp Turaç’ın sahibi olduğu Babajim Stüdyoları’nın ciddi etkisi vardır diye düşünüyorum. Albüme adını veren Yanlış Şeyler parçasında, Pentagram’dan Metin Türkcan’ın gitarlarını duyabiliyoruz. Anonim bir türkü olan Ah Bir Ateş Ver’e de yer veren grup, türkünün özüne hem sadık kalmış hem de kendi yorumunu katmış, fena da olmamış hani.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!