SAĞDAN ÜÇÜNCÜ…

Güncelleme Tarihi:

SAĞDAN ÜÇÜNCÜ…
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 03, 2005 20:33

40 yıllık tecrübeli bir gazeteci, ama ilk günkü heyecanından, yirmili yaşların refleksinden hiçbir şey kaybetmiyor maşallah. Hürriyet’in Pazar gündü başlığını görür görmez harekete geçti, beni aradı, gazeteyi arattırdı... Bu arada o ‘Sağdan üçüncü kişi’ ile de görüşüp, yazısını, haberini yaptı. Sezai Bayar Ankara’dan yazıyor...

Haberin Devamı

Sevgili Serdar,

Hürriyet’in Pazar günkü manşeti (3 Temmuz 2005) okunmaya değer ve düşündürücü bir haberdi. 36 yıl öncesine götürdü herkesi. 1969 yılındaki olayları bilmeyenlere öğreti niteliği taşısa da, o acı ve kanlı dönemi yaşayanlar ve idealleri uğruna ölenler için çok ayrı bir yeri var bu haberin:
 

Evet Ertuğrul Özkök’ün köşesine taşıdığı manşet : “36 yıl saklanan Cadillac amblemi” başlığını taşıyor.

“Yıl 1969… Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ne ziyarete gelen ABD Büyükelçisi Commer’in makam otomobili devrimci gençler tarafından yakılır. Türkiye’de yer yerinden oynar”

İşte bu 68 kuşağı, devrimci hareketin ilk büyük eylemi olan bu olayı hiç unutmamışlar. 21 Mayıs 2005’de yani bundan 36 yıl sonra o dönemin devrimcilerini yetiştiren Sosyalist Fikir Kulübü kurucuları ODTÜ’de buluşmuşlar.

Haberin Devamı


Haberin özeti bu.

Ben de henüz 8 yıllık tıfıl gazeteci iken o dönem olaylarını izleyen biri olarak kanlı ODTÜ olaylarını kare kare hatırlıyorum. Bir çok meslekdaşımın olayları izlerken iki ateş arasında kalarak ölümüm kıyısında yaşadıklarını da dinledim. Bir çoğu yaralanabilir, hatta ölebilirdi de.

Tabii olayın üzerinden 36 yıl geçtikten sonra devrimci hareketin içinde yer alıp hayatta kalanların çoğu hapishane köşelerinde işkenceye maruz kaldılar. Nihat Erim hükümeti sırasında “balyoz harekatı” düzenlenerek yakalananlar askeri mahkemelerde yargılandı.

Özkök’ün, şu anda 60 yaşına yaklaşan bu devrimcilerle ilgili analiz ne kadar önemliyse, benim için 36 yıl önce Cadillac amblemini saklayan “sağdan üçüncü şahıs” daha önemliydi.

Fotoğrafı fazla incelemeye gerek bile duymadım ve hemen kendi kendime haykırmış olmalıyım :

“Sağdan üçüncü şahıs, bizim Uzun Ahmet’ten başkası değil!”

Yüksek sesle konuşmamı duyan eşim “ kiminle konuşuyorsun” diye başucumda beliriverdi.

Ben de “Boşver! Bir arkadaş aklıma geldi de...” dedim.

Evet sağdan üçüncü şahıs Ahmet Sönmez’den başkası olamazdı. Sağ baştaki de Hüseyin Tanrıöver.

25 yıldır tanıdığım Ahmet Sönmez’i hemen cepten aradım. Mimar adam nerde olur, tabii ki 22. Uluslararası Mimarlık Kongresinde. Yani İstanbul’da.

Haberin Devamı

 

“Hürriyet’e manşet olmuşsun. Hem de isimsiz” deyince kahkahayı patlattı ve:


“Commer’in Cadillac’ını yakanların başında Mustafa (Prof. Dr. Mustafa A.) sonra da ben ve bir çok arkadaşım vardı. Önce 7 Kişi yakalandık. Sonra yakalananların sayısı 12 oldu ve hepimiz bu suçtan yargılandık.”

-Ya peki Cadillac amblemi?


-Tabii ki o ganimeti ben aldım ve sakladım. Nasıl ama…


-Her anma yılında amblemi toplantıya getirir misin?


-
Hoş bir anı. Onu nasıl getirmem..


Evet Ahmet Sönmez halen mimarlık yapıyor. Mesleğe kendini adamış biri. Yazın Bodrum’da. Bu sıcaklarda Bodrum’dan ayrılmaz ama “mimarlık” denince Ahmet Sönmez’i kimse tutamaz.

Nitekim İstanbul’daki toplantıda harıl harıl konuşma hazırlıyordu ben aradığımda.

Haberin Devamı

Daha sonra, daha da geniş konuşmak için sözleştik.

 

Kısmetse…

 

Sevgiler,

 

Sezai

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!