Güncelleme Tarihi:
"Maskeli Beşler" filminin çekimlerinde Peker Açıkalın’la ciddi tartışmalar yaşayan Şafak Sezer, "Evet asabiyim, kavgacı bir ruhum var" dedi.
Şafak Sezer yeni filmi "Kadri’nin Götürdüğü Yere Git" için Antalya Dionysos Otel’de kamera karşına geçti. Yapımcılığı Cem Özer ve Derya Karaköse’ye ait olan, Onur Tan’ın yönettiği filmden gelecek planlarına kadar samimi açıklamalarda bulunan Sezer, Peker Açıkalın’la "Maskeli Beşler" filminin çekimleri sırasında basına yansıyan tartışmalarıyla asabi ve sert bir imaj çizdiği hatırlatıldığında, "Evet kavgacı bir ruhum var" cevabını verdi.
"Kutsal Damacana" ile büyük bir başarı elde ettiniz. "Kadri’nin Götürdüğü Yere Git" için neler söyleyeceksiniz?
Yeni sinema filmi projeleri de var sanırım. Hiç boş durmuyorsunuz...
- Yeni bir hikayemiz daha var. Bir kara mizah... Zengin bir aile çocuğunun iyilik yaparken düştüğü durumlar. Çok entresan bir hikaye. Adı da "Kolpaçino"... Bunun arkasından bir ay sonra da "Kurt Adam"a başlıyorum. "Kolpaçino"nun kadrosunda Semih Saygıner, Kadir Çöpdemir, Halil İbrahim Kalaycıoğlu, Hakan Ural, ben ve konuk sanatçılar olacak. Bayan olarak birkaç kişi ile görüşüyoruz. Onlara daha net bir cevap veremedik. "Kurt Adam"da da henüz bir kadro kurmadık ama bütün tiyatrocu arkadaşlarım olacak, çok komik bir senaryo.
Türk sinemasında bir korku komedi tarzından söz etmek zor. Yavaş yavaş artık bu alana da mı giriyoruz?
- Evet doğru.
HAYALİM ŞENER ŞEN’LEKARŞILIKLI OYNAMAK
Türk sineması dar boğazı aştı, eski günlerine döndü diyebilir miyiz? Fazla mı iddialı olur?
- Valla usta açıkçası ben böyle bir fikir yürütemem fakat Türk sinemasında böyle bir canlanma var. Türkiye’den güzel güzel sanatçıların iyi iyi filmlerinin çıkması lazım derim ben. Keşke sadece sinema yapsak, sadece buradan gelirimiz olsa ona da razıyım. Kendim de sinemacıyım. Altı tane salonum var Beylikdüzü Marka City’de. Bilet satmak bana keyif veriyor. Ben bile oynatıyorum filmi, makinistlik yapıyorum. İstiyorum ki iddialı filmler gelsin, para kazanalım. Hedefimiz o yani...
"Maskeli Beşler"in devamı gelecek mi?
- Hayır. Devam etmeyecek. Ama başka projelerim var. Bir gerçeği itiraf etmek istiyorum. "Maskeli Beşler"in hikayesi bana aittir. "Kutsal Damacana"nın da senaryosu bana ait. Şu an çekeceğimiz "Kolpaçino" ile ve "Kurt Adam"la uğraşan da benim; Türk Max’da yayınlanan "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz"ın yeni versiyonunu, Aziz Usta’dan sonra düzenleyen de benim. Şimdi bana arkadaşlarım, dostlarım, kendi eşim falan "Sen sabahlara kadar oturup bunları düşünüyorsun, neden senaryoya kendi adını koymuyorsun" diyor. Biz de şöyle bir şey düşündük. Ben Leman dergisinden Kaan Ertem ve Suat Özkan ile çok mutluyum. İnanılmaz iyi ağabeyler bunlar. Hayatımda gördüğüm göreceğim en zeki kafaya sahipler. Bundan sonra hepimizin çocuklarının adlarının baş harflerinden oluşan "SAÇA" isimli bir yazar grubu oluşturacağız. Yıllar sonra çocuklarımız bizim DVD’lerimizi aldıklarında onlara güzel bir hatıra olacak.
Peki "Maskeli Beşler" filmi sırasında Peker Açıkalın’la girdiğiniz polemikler ve bazı açıklamalarınız sizin sert ve
- Maskeli Beşler’i hatırlatıyor ve bana "Asabi bir insan mısın" diye soruyorsun. Şöyle asabiyim aslında.... Yapamıyordum ben. İstediğim bir şey olmuyordu, yapılamıyordu... Orada arkadaşlarımı da kırmak istemiyordum. Arkadaşların da beni kırmaması lazımdı. Suç iki tarafta da vardır ama fevri olduğum için, delikanlı gibi çıkıp "Evet ben yaptım" dediğim için suç benim üzerimde yoğunlaştı. Ama çok fazla tatsızlık olmadan yeni arayışlara girdim. Hatırı gönlü geçen herkese, asabiyim dersem, evet kavgacı bir ruhum var. Burada da oluyor. Her yerde oluyor. Kendi setimde Damacana’da da oldu. Oluyor; olmuyor değil...
Sinema sevdalısı olduğununuzu biliyoruz. İhtiyaç duyacağınız tüm maddi olanakları sağlayabilseniz nasıl bir filmde kimlerle oynamak istediniz?
- Ben size cep telefonumda kayıtlı bir fotoğraf göstereceğim. (Şener Şen ile birlikte çekilmiş bir fotoğraflarını gösteriyor ve gülüyor.) Anladın mı... Her gece aklıma gelip baktığım zaman bir öpücük kondururum ona. O sinemaya veda etmeden onunla çalışabilmek isterim. Kıyıdan köşeden değil, onunla karşılıklı oynamak isterim.
Şener beyle hangi rolde oynamak isterdiniz?
- Baba oğul ya da Çanakale 57. Alay’ın hikayesinin işlendiği bir filmde. 57. Alay’ın öyküsü benim tek kahramanlık hikayem.
Sinemacı olduğunuz kadar televizyoncu bir yönününüz de var. Biraz da televizyon dünyasından bahsedelim...
İşinizde çok titiz ve detaycı bir insan olduğunuzu biliyoruz. Olası çatışmalar aklınıza takılmıyor mu? Okan Bayülgen, yapımcılığını üstlendiği Gülben Ergen’in "Sürpriz" adlı programı yüzünden de bir hayli eleştiri almıştı.
- Onların konusu çok farklı... Okan Bayülgen’in benim için şöyle önemli bir yeri var. Olaya daha bir Anadolu çocuğu olarak bakıyorum ben. Bana ekmek yedirmiştir Okan. Beni şöhret eden adamdır. Ben "İner misin Çıkar mısın"da yarışmaya çıktıktan sonra o aldı beni. Televizyon Çocuğu’na getirdi. "Çok başarılısın, buradan yürüyeceksin" dedi. Evime gelirdi otururduk. Sonra Nokia reklamları için Cem Özer çağırdı. Okan, Cem Özer beraber öyle yürüyüp gittik işte. Okan, tahmin ediyorum ki beni rahatsız etmek istemez çünkü ikimiz de birbirimizin huylarını iyi biliyoruz. Benim de onu üzme gibi bir dururumum olmaz, aksine ondan güzel şeyler alma durumum olur.