Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2004 00:00
Türkiye’de tasarım deyince akla gelen üç beÅŸ kiÅŸiden biri o. 22 yıl önce kocası Sancar Ahunbay’la birlikte yarattıkları marka bugün aldı başını gidiyor. Derishow’un Mekansal Tasarım Yaratıcı Direktörlüğü’nü Sancar Ahunbay, Giysi Tasarımı Yaratıcı Direktörlüğü’nü ise FatoÅŸ Ahunbay yapıyor. FatoÅŸ Hanım, bu sezon üniversitelerin tasarım bölümünde ders niyetine okutulabilecek bir koleksiyona imza attı.Yaptığı kıyafetleri almasanız bile sergi niyetine gezebilirsiniz. ‘20. Yüzyıl Antikaları’ isimli koleksiyon günümüzün teknolojisiyle üretilen antikalardan oluÅŸuyor. Ahunbay’la koleksiyonu, dünya modasını, tasarımın mantığını konuÅŸtuk. BaÅŸtan uyaralım FatoÅŸ Hanım, ben demeyi hiç sevmediÄŸi için her ÅŸeyi biz diye anlattı. Derishow’un 2005 koleksiyonuna bakıyorum da bu yıl moda olan her ÅŸey sizde de var. Kürkse kürk, broÅŸsa broÅŸ, tüvitse tüvit. Nasıl böyle iyi koku alabildiniz? - Bu tarihi bilmekle alakalı bir ÅŸey. Neyin arkasından neyin geldiÄŸini bilirsen problem çözülür. Dünyadaki her ÅŸey kısır bir döngüden ibaret. Zamanı geldiÄŸinde hep aynı kart çekiliyor. Her yeninin bir mesnet noktası var. Ä°nsanlar bilinmeyeni keÅŸfetmiyorlar. Helikopter helikopter böceÄŸinden ortaya çıkmıştır. Dünyadaki en son teknoloji devrimi sayılan bilgisayar hepimizin kafasının içindeki beynin bir uzantısı. Zamanlama nasıl ayarlanıyor? Tüvit neden geçen sene deÄŸil de bu sene moda oluyor? - Duygunun serüvenini takip ettiÄŸin zaman özlemin nerede biriktiÄŸini anlayabilirsin. Özlemin biriktiÄŸi yer tasarımın tetikçisidir. Ä°nsanlar dört sene çok ‘cool’ giyinip sıkıldıktan sonra şımarmak istediler. Tasarım, hayatın içindeki çeÅŸitli tatlardan birini baskın tat haline getiriyor. Bu bazen rüküşlük oluyor bazen sadelik. Neden sonra neyin yenileceÄŸini hissetmekle alakalı bir ÅŸey. Tatlıdan sonra kuru fasulye yer misin? Yoksa kahve mi içersin? Tasarım döngüsü de böyle iÅŸler. Peki bu yıl neyi, neden yaşıyoruz? - Bu yıl 30’lar geri döndü. Sebebi 30’ları özlemek deÄŸil. Emniyet duygusuna ihtiyaç duyuyoruz. Aynı ÅŸekilde 60’ları ve 70’leri yeniden yaşıyoruz. Çünkü o zamanlardaki barış duygusuna ihtiyacımız var. ‘SavaÅŸma Seviş’ sloganlarının atıldığı yıllarla iletiÅŸim kuruyoruz. Ä°nsan kendini yalnız ve korunmasız hissettiÄŸinde ne yapar? Gider bir battaniye alıp sarınır. Ä°ÅŸte bu yüzden bu kış tüvit ve kürk moda. 2004-2005 kış modası sayesinde büyükannelerimize merhaba dedik deÄŸil mi? - Kesinlikle. Bu sezon üç jenerasyon arasında iletiÅŸim kuruldu. Sandıklar açılınca dantelli iç çamaşırları oraya çıktı. Herkes anneannesinin kendine gösterdiÄŸi özene saygı duydu. Hayatı boyunca yalnızca bir adam onun donunu görüyor ama o dantellilerden vazgeçmiyor. Ä°lham almak için fuarlara gidiyor musunuz? - Hayır. GeleceÄŸi sezinleyebilmek için fuar gezilmez. Fuarlar takipçi ve taklitçiler için bir veri meydanıdır. Biz sadece materyal almak için fuarlara gideriz. MÄ°MARLIK EĞİTÄ°MÄ° BÄ°ZÄ° FARKLI KILIYORTürkiye’deki diÄŸer hazır giyimcilerle kıyaslandığınızda siz neyi farklı yapıyorsunuz?- Sanıyorum bizim en önemli farkımız mimarlık eÄŸitimi almış olmamız. Biz oyunu mimari bakış açısıyla oynuyoruz. Sebep-sonuç iliÅŸkisi kurmayı ve olayları süzme becerisini okulda öğrendik. Sizce Türk kadını nasıl giyiniyor? - Bu iÅŸten anladığını söyleyen insanların çoÄŸu Türk kadınını kötüler. Çok kalabalık giyindiklerini söylüyorlar. Bunu büyük bir baskı ve saygısızlık olarak nitelendiriyorum. Kimsenin kimseye ne giydiÄŸiyle ilgili laf etmeye hakkı yok. Biz tasarımcılar insanlara kendilerini ifade edebilmeleri için aracı oluyoruz. Nasıl görünmek istediÄŸine herkes kendi karar verir. Derishow markalı bir bluzu üç milyonluk kolyeyle, 30 metre altın kordonla ya da Georg Jensen’in gümüş tasarımı ile takabilirsiniz. Biz ilaç deÄŸiliz prospektüsümüz yok. Tasarımlarınız evrensel mi? - Bizim iÅŸimiz geçmiÅŸin izlerini bugünün ruhuyla birleÅŸtirmek. Bunu yaparken Türk kadınının bugünkü ruhunu baz alıyoruz. Türk kadını nazara inandığı için broÅŸumuzun ucuna kocaman bir nazar boncuÄŸu takıyoruz. Çengelli iÄŸnelerin ucuna eski paraları iliÅŸtiriyoruz. Sizin kendi giyim tarzınız da Derishow’un tarzından farklı...-Bu aşçıların eve gidip sosis haÅŸlayıp yemesi gibi bir ÅŸey ama benim üç tane elbisem var. Çünkü giyim benim için kendini ifade etme aracı olmaktan çıktı. Tasarımcının kendi tercihlerinin olmamasının tasarımcıyı özgür bıraktığına inanıyorum. Otomobil tasarımcısı otomobil yarışçısı olmamalı. Giysi tasarlayan insan çok iyi giyinmenin peÅŸinde olmamalı. Kendimi düşünmezsem senin ne giyeceÄŸini düşünmekte özgür kalırım. BaÅŸkalarının yerine düşünerek giysi tasarlamak daha kolay. Fakat tasarım ekibindeki diÄŸer arkadaÅŸlar benim gibi deÄŸil. Onlar kiÅŸisel zevkleri olan insanlar. Benim kadar giyinmekten vazgeçmiÅŸ deÄŸiller. Tasarım ekibinin koordinatörü olarak benim vazgeçmiÅŸ olmam bizi özgür kılıyor.Dünyanın her yerinde milyonlarca tasarımcı var. Nasıl oluyor da hepsi aynı anda duyguların serüvenini bu kadar net takip edip, nokta atışı yapabiliyorlar? - Bunları yapan profesyonel platformlar var. Dünya renk birlikleri, dünya materyal birlikleri var. KumaÅŸtan önce iplikçiler var. Ä°plik tekno iplik mi olsun tüvit ipliÄŸi mi ona karar veriyorlar. Dünyada tasarım filozofluÄŸu diye bir kavram var. Bu filozoflar bir araya gelip tartışıyor. Mesela ÅŸu anda on yıl sonrasının defteri dürülmüş vaziyette. Ä°steyen firma para ödeyerek profesyonel enformasyon alabilir. Siz bu bilgileri satın alıyor musunuz? - Almıyoruz. Kimi zaman bu profesyonel ÅŸirketler bizim fikrimizi soruyor. Bu kış yaptığınız koleksiyon moda olanı müşteriye sunuyor. Bu durum size yeni müşteriler kazandırdı mı? - Bize her sene çok yeni müşteri gelir. Ãœst düzey gelir grubuna hitap ediyor diye biliniriz ama insan bizden bir ÅŸey alırsa o aldığı ÅŸey antika olur. Bu iÅŸi ilk yapmaya baÅŸladığımızda üç kat kovboy etekler dikmiÅŸtik. Mesela önümüzdeki sezon o etekler moda. Kimde vardı diye düşünüyorum, mesela Ajda Pekkan’da uçuk mavisi vardı. Berna Tokar’da kırmızısı var. Birine vermediyse eminim bu yaz onu giyebilir. BeÄŸendiÄŸiniz tasarımcıları sayar mısınız? - Benim beÄŸendiÄŸim tasarımcı yoktur. Neyi, neden ve nasıl yaptığını anladığım tasarımcı vardır. Mesela son günlerde Yunan asıllı Sophia Kokosolaki diye bir tasarımcıyı takip ediyorum. Olimpiyatların açılışında bütün kostümleri o yaptı. Antik Yunan Edebiyatı okuyup ondan sonra tasarım okuduÄŸu için harikalar yarattı.Kürk 10 senedir ittirilmeye çalışılıyorduDünya Kürk Tüketimi BirliÄŸi diye bir birlik var. Danimarka kökenli birlik. Onlar 8-10 senedir kürkü ittirmeye çalışıyorlar. Kürk tüketimi karşıtlarının eylemlerinden sonra dünyanın dört bir yanından yüzlerce tasarımcıyı Danimarka’ya davet ettiler. Bizden de biri gitti. Kürk işçiliÄŸi nasıl olur, bir sürü eÄŸitim verdiler. Böylece kürk, kürkçünün enstrümanı olmaktan çıkıp tasarımcının enstrümanı oldu. Yani bu yılki kürk modası tezgahlanmış bir iÅŸti. Biz kürkü uzun ömürlü ve el deÄŸiÅŸtiren bir malzeme olduÄŸu için seviyoruz. TavÅŸan kürkü, koyun kürkü ve keçi kürkü kullanıyoruz. Moda bize uymazsa ‘bir semt adıdır’ der çıkarızBiz eklektizm (seçmecilik) yanlısıyız. Son birkaç sezondur çok rahat tasarım yapabiliyoruz. Çünkü bizim dünyayı kavramamızdaki eklektizm, zamanın ruhuyla çok örtüştü. Minimalizm geldiÄŸinde de çok iyi olmuÅŸtu. Çünkü o moda bizim mimari formasyonumuzla örtüşmüştü. Sade tasarım bizim iyi becerdiÄŸimiz bir ÅŸey. Ama dünya her zaman bizim keyfimize göre dalgalanmadığı için minimalizmden sonra iÅŸler karıştı. Tatlının ardından yoÄŸurtlu bakla geldi. Tasarıma fetiÅŸist bir ihtiÅŸam girdi. O hiç bize göre deÄŸildi. O zaman ‘Moda bizim için bir semt adıdır’ deyip çıktık. Ä°ÅŸimize ruh kattığımız için dünyanın yaptığını taklit etmiyoruz. Bence bu daha kárlı. GloballeÅŸme ile birlikte bilmem ne marka hazır dondurmalar deÄŸil AyÅŸe Hanım’ın evde yaptığı butik dondurmalar deÄŸer kazandı.Â
button