Sadece müzik yapmak yetmiyormuÅŸ öÄŸrendik

Güncelleme Tarihi:

Sadece müzik yapmak yetmiyormuş öğrendik
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 13, 2005 00:00

Rock müzik temasını, Türk Sanat MüziÄŸi’yle birlikte kullanan ilk grup Tual, üçüncü albümünde promosyon çalışmalarına ağırlık veriyor. Sözü ve müziÄŸi kendilerine ait bir parçalarına, baÅŸka biri tarafından klip çekilen ve söylenen romantik rockçılar, kırgın. ‘MeÄŸer sadece müzik yapmak yetmiyormuÅŸ. Ayak oyunlarını da bilmek gerekiyormuş’ diyorlar.Biri kan bankasında doktor, diÄŸeri ziraat mühendisi olan Tual grubunun elemanları Ä°zmir’de yaşıyor. Promosyon dönemini Ä°stanbul’a gelip giderek geçiren grup, geçtiÄŸimiz ay Tual 2005 isimli albümlerini çıkardı. - Ä°zmir’de yaşıyorsunuz, ama biz sizi Ä°stanbul’da Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nda bulduk...Ä°skender Türsen: Ä°stanbul bu iÅŸin piyasası. Biz sadece promosyon aÅŸamasında burada oluyoruz. - Sizin ÅŸimdiye kadar ciddi bir promosyon çalışmanız olmadı. Ama ‘Pencere’ ÅŸarkınız oldukça tutmuÅŸtu...Sezi ÇeÅŸitli: Ä°lk albüm 1997’de Raks’tan çıkmıştı. Aslında amacımız o zaman albüm falan yapmak deÄŸildi. Amaç albüm yapmak olmadığı için o dönem herhangi bir promosyon olmamıştı. - Pencere Göktan tarafından da okunmuÅŸtu, deÄŸil mi? Ä°skender Türsen: Evet, ilk çıktığımız 15 gün en iyi satan albümler listesine hemen girmiÅŸtik. Birgün Ä°zmir’de otururken Sezi beni aradı ve televizyonu aç dedi. Açtım, bizim parça, aynı sözler ama baÅŸka biri klip çekmiÅŸ. Ne oluyor? diye apar topar Ä°stanbul’a geldik. Bir baktık ki biz yokken mahkemeye baÅŸvurulmuÅŸ, biz parçayı çalmışız gibi imaj verilmiÅŸ ve icra tarafından bütün depolardan bizim albüm toplatılmış. Zaman geçti, yasal yollara baÅŸvuruldu ama onların istediÄŸi zaten olmuÅŸtu. Sezi ÇeÅŸitli: Böyle bir ÅŸeye nasıl cesaret edilir diye hala düşünüyoruz...- Peki bu parça diÄŸer ÅŸirketin eline nasıl geçti ki?Ä°skender Türsen: Biz bu albüm için Erhan Güleryüz’le görüşmüştük. O sırada Erol Köse geldi. O dönem ayağından vurulmuÅŸtu ve biz Erhan’la tam anlaÅŸmak üzereydik. Sonra o gelince 10 dakikada vazgeçtik, anlaÅŸamadık. Cd’mizi aldık çıktık. Ama onların bilgisayarında aynen duruyordu ÅŸarkılarımız. Aklımıza hayalimize gelmedi bile bize böyle birÅŸey yapacakları. Hiçbir önlem almamıştık, gerçi MESAM’da kayıtlarımız duruyordu. Ve mesela Erhan’ın 1994’ten beri bütün parçalarının kaydı vardı ama bu parça yok. Sahte bir noter bir belgesi düzenlenmiÅŸ... Sezi ÇeÅŸitli: Türkiye’de baÅŸkasının ÅŸarkısına ihtiyacı olmayacak nadir insanlardan biriyiz. O kadar çok bestemiz var ki elimizde! Bu yaÅŸatılan sırf kötülük olsun diye yapılan bir ÅŸey. Zaten sahte bir noter belgesiyle benim diyemeyeceÄŸiniz müzik parçası yok. Yani biz sadece müzik yapmanın yetmediÄŸini de anladık tabii. Bunun yanında bir takım ayak oyunlarında usta olmanız gerekiyor. Ama bizim için hep müzik yetti. Åžimdi bu albümde Kekava’larla tanışmaktan çok mutluyuz. YÃœREKLENDÄ°RÄ°LMEYE Ä°HTÄ°YACIMIZ VAR - Pop rock mı, yoksa senfonik rock mı yapıyorsunuz?Sezi ÇeÅŸitli: Belki soft, belki senfonik rock. Ama yaptığımız müziÄŸin adı Tual. Orada bizim renklerimiz, bizim tınılarımız var. Ä°skender Türsen: Biz normalde rock’ı çok seviyoruz ama biz aynı zamanda inanılmaz bir Türk Sanat MüziÄŸi düşkünüyüz de. Zaten Yusuf Nalkesen, Sezi’nin hocası. Bizim albümde rock teması altında Türk Sanat MüziÄŸi kullanıldı. Rock’ta arabesk ritmleri kullanılıyor ama bu ilk kez oluyor. Sezi ÇeÅŸitli: Rock alt yapısının üzerine tamamen Türk sazlarını koyduÄŸunuzda hiç sırıtmayacak kadar net biçimde Türk müziÄŸi kullandık. Biz kimseyi eÄŸlendirme kaygısında deÄŸiliz. Ä°skender Türsen: Bizim sadece birazcık yüreklendirilmeye (müziÄŸimiz anlamında) ihtiyacımız var. Biz hep küstürüldük. - Pencere ÅŸarkınız kalp krizi geçirerek hayatını yitiren Derya Arbaş’ın en sevdiÄŸi parçaydı biliyor musunuz?Sezi ÇeÅŸitli: Hayır, bilmiyorduk. KeÅŸke ölmeseydi... Bizi sevenlerin ölmemesi gerek...- Tüm bu kırgınlıkların ardından mı ‘Ulan’ adlı parçayı yapınız? Gerçi duyduÄŸum kadarıyla radyocular isminden dolayı bu parçayı sunamıyorlarmış...Ä°skender Türsen: Evet, kaos içindeykern, terslikler sürüp giderken yapılan bir ÅŸarkıdır Ulan. Sezi ÇeÅŸitli: Ä°lginç, radyocularımız çok kibar insanlar, Ulan diyemiyorlarmış. Halbuki ben günlük hayatın içinde, radyolarda falan konuÅŸulan çok daha yüz kızartan hitap ÅŸekilleri duyuyorum. Biz de ÅŸimdi onu ‘Yaz Geceleri’ parantez içinde Ulan diye deÄŸiÅŸtiriyoruz. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!