Sadece film müziklerini çalıyorlar

Konserlerinde Titanic, Carmen, Karayip Korsanları gibi kült filmlerin müziklerini seslendiriyorlar. Orkestranın şefi İbrahim Muslu, “Gençlerimize sosyal güvenceli bir gelecek istiyoruz” diyor.

Aslında bir müzik öğretmenisiniz, şimdiyse FİLMSO’nun Genel Sanat Yönetmeni ve Orkestra Şefi. Nasıl başladı bu serüven?
- Ben aslında bir köy çocuğuyum. Dalaman, Ortaca bölgesinden. Isparta Gönen İlk Öğretmen Okulu’na girdim. Müzik seminerleri vardı o dönemde, bugünkü güzel sanatlar lisesinin karşılığı. Oradan seminer bölümüne geçtim. 1972’de de Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü’ne girdim. Orayı bitirince Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın sınavına girdim. Ankara’da o dönemde çok hava kirliliği vardı. İstanbul’a gideyim dedim, oranın havası temizdir. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın sanatçı kadrosunda viyola çaldım. Aynı yıl İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü’nde eğitmenliğe başladım. İkisi birlikte 2008 yılına kadar devam etti. Sonra emekli oldum.

Peki FİLMSO’yu kurma fikri nasıl doğdu?
- Emekli olunca memlekete yerleşme hayalleri kurarken, 2010’da bir kaza geçirdim. Çatı çökmesi sonucu paramparça oldum. Ölmüştüm aslında ama mucize eseri yeniden yürümeye başladım. Yaşama dönmemin karşılığında ‘ne yapabilirim’ diye düşünmeye başladım yatarken. Bir müddet sonra sokaklarda, caddelerde, AVM’lerde müzik yapan çocuklarımıza kafam takıldı. Koltuk değnekleriyle, sargılar içerisinde onları araştırıyordum. 2010-2011 yılları arasında, sekiz veya 10 ay dolaşarak 140 tane genç toplamışım. Çok ilginç, hepsi bizim müzik okullarımızı, konservatuvarlarımızı bitirmişler, kadro ve iş bulamadıkları için sokaklarda müzik yapıyor, kurs peşinde koşturarak bir şekilde yaşamaya çalışıyorlar. Ben de gençliğimde aynı şeyleri yaşadım. Onlar Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden gelmişler. Zaman zaman evlerine de giderek, yaşantılarını gördüm. Durumları da çok parlak değil. Ben böyle bir proje düşünüyorum, dedim, ne dersiniz? Yapalım hocam, dediler. Bu, yeniden yaşama dönmemin karşılığında bir borç ödeme projesiydi. Bunun karşılığında bu çocuklara bir gelecek sağlayabilir miyim diyerek kendi kendime çok büyük bir projeye giriştim. Devletin, belediyelerin, üniversitelerin, sosyal kurum ve kuruluşların üstlenmesi gereken sorumluluğu ben tek başıma üstlendim. Ve FİLMSO’yu kurduk.

Yalnızca film müzikleri seslendirmekteki amacınız nedir?
- Aslında amacımız film müziklerinin popülaritesini kullanarak halka kaliteli müzik ulaştırabilmek. Aslında bu film müzikleri amaç değil, bir araç. Halkın yozlaşmış ve yozlaşmakta olan, kalitesiz müziklerden koparak, daha kaliteli müziklere erişmesi için uğraşıyoruz. Eğitimci olduğum için hep halkın daha iyiye doğru yönlenebilmesine çalışıyorum. İşte bizim orkestramız şimdi bir köprü vazifesi görüyor.
Sinema izleyicisi olan geniş kitleden konserlerinize ilgi var mı?
- Bu sezon beş, geçen sene sekiz konser yaptık. Hepsi tıklım tıklım. Adımız henüz bilinmiyor, bizi kimse tanımıyor ama buna rağmen ilgi büyük. Dinleyici profilimiz çok çeşitli. Sokaklara astığımız afişlerde filmlerden fotoğraflara da yer veriyoruz. Özellikle çocukların çok ilgisini çekiyor. Anne babalarını kollarından tutup getiriyorlar. Aman ne güzel bir şey! İnsan müzik dinlerken sıkılır mı? Bazen sıkılabilir. 45 dakika bir senfoni dinleyince uykunuz gelebilir. Ama biz iki buçuk saatlik bir filmin sadece sekiz, on dakikalık bir bölümünü çalıyoruz. Film müziğinden en ilgi çekici bölümler alınarak seslendiriliyor. Eserler arasında iki buçuk, üç dakika süren var. Konserlerimiz de yaklaşık 1 saat 15 dakika sürünce, müziğin tadı dinleyicilerin damağında kalıyor.

Repertuvarı nasıl oluşturuyorsunuz?
- İnternette Amerika, Kanada ve Almanya merkezli nota satan firmalar var. Oralardan bizim beğendiğimiz ve halkın da çok sevdiği film müziklerinden seçiyoruz. Sonra da internetten benim kredi kartımla satın alıyoruz. Notalarını bulamadığımız film müziklerininse uyarlamalarını yapıyoruz. Aslında Türk filmlerini de çalmak istiyoruz ama hepsinin arkasında inanılmaz mirasçılar var. Telif istiyorlar, biz de tabii çalamıyoruz. Ama anonim olanları çalacağız. Şimdi aklımızda türkülerimizi, folklorumuzu da tekseslilikten kurtarıp, çoksesli olarak hayata geçirme düşüncesi var.
FİLMSO’da yer almak için müzisyenlerde aranan özellikler nedir?
- Aslında çok kalabalık olmak istemiyoruz ki bir konser gelirinden kişi başına beş, on lira fazla düşsün. Gençlerimizden “Sonuca gitmek için kenetlenelim, para önemli değil” diyenler de var. Ama çok ihtiyacı olanlar da var içlerinde. Onların yol masraflarını karşılayamıyor olmaları çalışmalara devam edememelerine neden oluyor. Sonra ben eksilen arkadaşlar yerine yenilerini buluyorum.
Bu bir kısırdöngü. Adaylar için bir sınav yapıyoruz. Çünkü çaldığımız parçalar, devlet senfoni orkestralarının çaldıklarına eş değer. Dolayısıyla müzisyenin teknik açıdan belli bir seviyede olması gerek. Yeterli olmayanları ise ayrıca çalıştırıyorum.

Bize destek verin
Konserlerden gelecek gelirler orkestradaki genç müzisyenlerimize pay ediliyor. Ben bu çalışmalardan asla gelir elde etmiyorum. Bu gençlerimize kadrolu, sosyal güvenceli bir gelecek temin edene kadar mücadele sürecek.
Biz Türkiye’de bir ilkiz, araştırınca gördük ki dünyada da ilkiz. Üstelik sosyal bir amaca hizmet ediyoruz. Bize kucak açın, destek verin.

FİLMSO, 4 Haziran Salı günü Doğa Okulları’nın işbirliğiyle Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda konser verecek. Doğa Okulları öğrencileri kemanlarıyla orkestraya katılacak, yine öğrencilerden 150 kişilik bir koro ve dans topluluğu konsere eşlik edecek. Konserin biletleri CRR’nin gişesinden edinilebilir. FİLMSO’nun bir diğer konseri, 27 Haziran Perşembe saat 20.00’de Caddebostan Kültür Merkezi’nde. Biletler, Biletix ve CKM gişesinde.